üniversitelerde başörtüsüne izin vermek

entry35 galeri0
    1.
  1. saçmalıktır. eğer ki bir kişiyi inançları yüzünden belli bir kıyafet ile üniversite'ye alırsanız diğer inançlara sahip insanlarında istediği kıyafetle gelmelerini engelleyemezsiniz.

    adamın biri çıkıp bende satanist'im donla geleceğim dediği vakit ağzınızı açıp birşey diyemezsiniz.

    tabiikide kamu kuruluşlarında ve üniversitelerde belli bir kıyafet zorunluluğu olmalı yoksa durum içinden çıkılmaz bir hal alır ve tam bir kaos ortamı yaşanır.

    edit: satanist'lik donla ilişkilendirilmemiştir.sadece durumun bu kadar absurt bir sonuçlar verebileceğini düşünerek verilmiş bir örnektir. ama bazı "yazarlar" satanist ve donu ilişkilendirmeye çalısıyor böylesine kapasitesiz insanların bu sözlükte bulunuyor olmasından utanç duyuyorum.
    18 ...
  2. 2.
  3. ilginçtir fransa - türkiye (ve başka hangi din düşmanı ülkede uygulanıyorsa) dışında dünyanın neredeyse hiçbir ülkesinde yadırganmayan hödö.
    8 ...
  4. 3.
  5. fransa ve türkiye hariç geri kalan bilmem kaç yüz ülkede uygulanan durum. sanırım biz ve fransa doğru olanı yapıyoruz. diğerleri bir şey bilmiyor.
    5 ...
  6. 4.
  7. "universite veya ulke yonetimlerinin universitelerde kilik kiyafeti sinirlandirma yetkisi var midir?" sorusu esliginde daha objektif olarak degerlendirilebilecek olan olgudur. cunku, soruya verilebilecek tek yanit "evet"tir. surucu ehliyeti, universite egitimi gibi konular hak (ingilizce right) degil ayricaliktir (previlege). Cani isteyen odtu'de amfiye girip "ula bu benim hakkim" diyemez ya da ehliyeti olmadan kamyonun direksiyonuna oturamaz. bu demek degildir ki insanlarin haklari engelleniyor. universite ogrenciligi de ehliyet gibi ayricaliktir ve belli kosullarda insanlarin elinden alinabilir. isin dini inanc kismina gelince bunun sonu yoktur. eger ulke yonetimleri tum kanun, kural ve yonetmeliklerini dinlere gore ayarlamaya kalksa isin icinden cikilamaz. kimisi turban takmak ister, kimisi (hindular) yari ciplak gelmek ister, kimisi hac takar gelir, kimisi ineklerin kesilmesinin yasaklanmasini ister, kimisi hanuka tatil olsun der, kimisi is saati namaz saatine gore ayarlansin der, kimisi insan kurban etmeninin serbest olmasini ister, biri inek kesmek ister, digeri kedi....
    7 ...
  8. 5.
  9. aksi gerekçelerini anlamlandıramadığım durum. eğer medeni, insan haklarına saygılı ve fırsat eşitliği sunan bir devletseniz bunu yasaklayamazsınız. devlet, her vatandaşına eşit uzaklıkta olmalıdır. evet, baş örtülüler çağdaş değildir, doğru. fakat devlet çağdaşlık iddiasında ise çağdaş olmayanlara da aynı özgürlükleri sağlamalıdır.
    2 ...
  10. 6.
  11. başörtüsü ile ahlaka mugayır kıyafetleri aynı kefeye koyan orta kulak sorunu yaşayan insanların karşı çıktığı olay. neyse (bkz: bu böyle gider).

    (bkz: haydi kızlar okula) (bkz: çıkar o başörtüyü)
    4 ...
  12. 7.
  13. evrendeki tek ahlakın kendi ahlakı olduğunu sananların desteklediği eylem.

    ahlaka mugayır ne lan? başörtüsü de benim ahlakıma mugayır. kanun denen şeyin ahlakla ne alakası var?

    laik ne demek bir anlasanız bütün hadiseyi çözeceksiniz aslında. bütün yurttaşlara aynı mesafede olmak nedir bir düşünün bunu.

    sonra diyebiliyorsanız diyin ki bütün yurttaşların ahlakı benim ahlakımla aynı olmak zorunda. ondan sonra gelin tartışalım sizinle.
    1 ...
  14. 8.
  15. ahlak kavramının bir teamül olduğunu bilmeden başörtüsü de benim ahlakıma uymuyor diyecek kadar sığ fikirlilerin karşı çıktığı eylem.
    biri çıkar satanistim donla gezeceğim der, diğeri ahlaka mugayır ne lan diye çıkışır.

    satanizmi donla gezmekle bağdaştıranların ve teamül denen şeyden bihaber zavallıların hiç tartışmaması gereken konudur en azından.

    edit: hell yeah entry no 13. satanistim lan ben zaten süper oldu bak 13 filan. gönül 666 isterdi ama kader işte.

    edit: teamül-unlu mamul filan. komikmiş. bak hala gülüyorum. teamül, yapılageliş hep benim uydurduğum kavramlar zaten bunlar.
    8 ...
  16. 9.
  17. hak değil ayrıcalıktır. bu işler ama sen benim dinimle, çıplak gezenin dinini nasıl bir tutuyorsun diye işlemez. sen türbanla gelirsen, öbürü kippayla gelir. üstelik bu konuda sıkıntı yaşayacak fakülte feftir. fen-edebiyat fakültelerini düşünün, bilim insanı, bilim yaparken kanıtlayamayacağı bir dogmayı baştan kabul etmez, antropolog olarak araştırma yapacaksın ama hristiyanlarla çalışmıyorsun mesela. yani türban takan herkes naaptığını çok iyi biliyor değil ki. kimisi bildiğin bu dengeyi tutturamayan insan modeli. türbanı yahut x i onu çalışırken etkilememelidir. yani sorun türbanla bi kıyafetin aynı kefeye konup konmaması değil. sana göre aynı kefede değil onlar, başkasına göre aynı kefede olabilir. daha bu noktada büyük bi sıçış söz konusu. bu yüzden çoook ama çoook kısır bi döngüdür bu...
    2 ...
  18. 10.
  19. sosyolojiden ve felsefeden zerre anlamayan kimselerin şiddetle karşı çıktığı iştir. (bkz: evrensel ahlak yasası) (bkz: ahlak) bu insanlar "benim ahlak"ım diye birşey olamıyacağının farkında değildir. ahlak toplumsadır hatta evrenseldir dostlar.
    1 ...
  20. 11.
  21. özgürlüktür. amerikada millet donla okula gidiyor zaten di mi? allak akıl fikir versin.

    fransada da uygulanmayan durumdur fransada lise ve altı okullarda yasaktır. üniversitelerde serbest..

    üniversitelerde yasak sadece bizim ülkemizde var.
    5 ...
  22. 12.
  23. ancak teokratik devletlerde mümkündür.

    bir bakın bakalım nedir teamül:

    (bkz: teamül/#697491)

    ahlak bir teamül değildir. ahlak öznel bir kavramdır. senin ahlakın başkadır benim ahlakım başkadır. seküler olma iddiasında olan devlet hiçbir yurttaşının ahlakını diğerininkinin önüne koyamaz. türbanın da teamül olmakla hiçbir alakası yoktur. dini bir simgedir. müslüman olmayıp da türban takan insanlar bu ülkede yaşamakta mıdır? hayır. demek ki sizin hazmedemediğiniz nokta devletin bir müslümana yaklaşımının bir pastafaryana yaklaşımından farklı olmamasıdır. ayrıcalık isteyip, olmayınca devlet benim eğitim hakkımı nasıl elimden alıyor diye ağlayana gülerler efendi. devletin kuralları senin ahlakınla, senin dininle, senin teamüllerinle şekillenmez. onların zaten akıl ve mantık çerçevesinde bir şekli vardır. sen onlara uyarsın.

    senin dinin tek din değil bu ülkede. isteyen istediğine tapabilir. ben de nudist olabilirim. bu da benim inancımdır. illa allah inancı diye tutturamazsın yani. senin inancın benimkinden ne üstündür ne evladır. devletin kanunları benim inancıma göre şekillenecek olsaydı "teşhir" diye bir suç olamazdı. ben şimdi insan hakları mahkemesine başvursam, desem ki tc kanunları benim inancımı yaşamama mani oluyor. insanlar bana götüyle güler haklı olarak. sizin türban hadisesi de bundan fazlası değildir. bu toplumun yüzde 98'i türbana evet de dese, ne ahlak adı altında, ne teamül adı altında, ne toplumsal kabul adı altında, ne defakto adı altında, ne demokrasi adı altında, ne eğitim görme özgürlüğü adı altında seküler devlet yapısına müdahle edemezsin. ettirmezler.

    yemez.
    4 ...
  24. 13.
  25. (bkz: oynamayı bilmeyen gelin yerim dar dermi$)

    olayın özellikle türkiye'de laiklikle veya diğer dinlerin özgürlükleri ile bir ilgisi veya alakası olmayıp tamamen 90'lı yılların ortalarında ayyuka çıkartılan irtica ve din kisvesi ile nemalananlara duyulan hasetten kaynaklandığı bal gibi ortadadır.

    bundan 20 yıl önce giriliyordu bu üniversitelere de $imdi mi sorun te$kil etmeye ba$ladı diye sorası geliyor insanın. lakin burası türkiye diyor fazla uzatmadan konuyu kapatmak istiyorum.

    kimse bo$a kendini kandırmasın, bariz özgürlük kısıtlamasına gidilmektedir bu uygulamayı engellemekle. ha benim adıma sorun te$kil etmemekte lakin böyle bir gerçeği de görmemize engel değil.

    türban yada ba$örtüsü artık adına ne derseniz deyin, bu olaya kar$ı çıkanlarca bünyelerinde yarattığı gaz'dan mütevellit kabul edilebilir bir$ey değildir. ve 15 yıllık süreçte olu$turulan yapay gündemlerle kendilerine ciddi anlamda yanda$ sağladıklarından mütevellit kolay kolay hayata geçmeyecek bir uygulamadır.
    4 ...
  26. 14.
  27. bunu savunan bazı filozoflar "evrensel ahlak yasası"nın varlığını da kabul eder.

    felsefede ispat edilmiş tek bir kavram yoktur.

    evrensel ahlak yasasını kabul eden filozoflar vardır.* etmeyenler vardır.*
    yani sandığınız kadar evrensel bir şey değildir o ahlak yasası.

    velev ki olsun, * öyle toplumsal ahlakla falan bağlantılı değildir.

    örnek vermek gerekirse kant der ki "sana yapılmasını istemediğin davranışı başkasına yapmamalısın". bu da onun evrensel ahlak anlayışıdır.

    toplumlarda ahlak çeşitlilik gösterebilir. hatta bireylerde günden güne ahlak anlayışı değişebilir de.

    götünüzden element uydurmayın yani.

    bilimsel olarak yüzde yüz kabul gören evrensel ahlak yasası yoktur. olamaz.
    2 ...
  28. 15.
  29. bıkmadan, usanmadan, inatla:
    (bkz: bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanun)

    üşenenler için:

    --spoiler--
    kanun no: 2596
    resmi gazete'de yayımı: 13.12.1934

    madde 1 - herhangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar ruhanilerin mabet ve ayinler haricinde ruhani kisve taşımaları yasaktır.

    hükümet her din ve mezhepten münasip göreceği yalnız bir ruhaniye mabet ve ayin haricinde dahi ruhani kıyafetini taşıyabilmek için muvakkat müsaadeler verebilir. bir müsaade müddetinin hitamında onun aynı ruhani hakkında yenilenmesi veya bir başka ruhaniye verilmesi caizdir.
    --spoiler--

    özetle, olmaz öyle şey, olmaması gerekir, kanun var nizam var!
    2 ...
  30. 16.
  31. lafı sonundan anlayanlar için tekrarlıyorum. ahlak kişisel olamaz. ahlak: yazılı olamayan toplumsal kurallar bütünüdür. hangi toplumun ahlakında g.tü başı açıp dolaşmak vardır. hiç bir medeni toplumda yoktur. aborjinler bile amazonalr bile içinde bulundukları şartlar gereği örtünmüşlerdir. en azından edeb yerlerini örtmüşlerdir.

    işte bu yüzden başörtüsü ile ahlaka mugayır giyimleri aynı kefeye koyamazsınız. eğer bugün sokağa donla çıktığınızda ahlaki bir yaptırımla karşılarsınız. ancak baş örtüsü için böyle birşey söz konusu değildir. ne oldu? ahlak toplumsaldır. bu kadar basit.

    ahlakı toplumun tarihi, örfü belirler. türk örfünü açıklama lüzumu görmüorum... benim ahlakım bu lan dağıtırım .mı g.tü s.kişirim sokak ortasında diyemezsiniz. derseniz olmaz. zaten gerekli hukuki yaptırımla da karşılaşırsınız.
    2 ...
  32. 17.
  33. bundan 20 sene önce de mümkün değildi. 20 sene sonra da mümkün olmayacak muhtemelen.

    "1967'de ankara üniversitesi ilahiyat fakültesi'ndeki derslere başını örterek girmeye başlayan tek öğrenci hatice babacan oldu. okul yönetimi hatice babacan'ı engelleyince toplu öğrenci eylemi başladı. bu eylem türkiye tarihinin ilk öğrenci eylemi olarak tarih sayfalarına geçti. daha sonra hatice babacan üniversiteden atıldı.

    hatice babacan iki dönem akp hükümetinde bakanlık yapan (şimdi dışişleri bakanı olan) ali babacan'ın halasıdır."

    kaynak: http://forum.haber.gen.tr...ban-tarihcesi-170122.html

    M. Şükrü Şeker'in yazısı
    2 ...
  34. 18.
  35. mini eteklisinin girmesi kadar doğal bir durum. bu tür engellemer daima radikal eylemlikler doğurur. kökten dinciliğin önüne türbanlı kızların okula alınmamasıylan engel konulamaz. hatta bu durum onları meşru kılar.
    2 ...
  36. 19.
  37. (#3874310) bu entry de anlatılan tacizci insaların kızıp köpürdüğü "olmaz lan öyle şey" dediği, hatta karşı çıkmak uğruna kavramlarla oynadıkları iştir.
    2 ...
  38. 20.
  39. tc kanunlarının kendi ahlaklarına göre düzenlenmesi gerektiğini iddia eden insanların işi olabilir bu eylem.

    ahlak toplumda, bireyden bireye çeşitlilik gösterebilir. devletin işi bu çeşitliliğe saygı duymaktır.

    tc devleti kanunları genel teamüllere ya da olmayan toplumsal ahlak kurallarına göre düzenlenmez. yalan söylemek de ahlaka mugayır bir davranıştır. ancak ne tazminatla ne de hapisle cezalandırılabilir.

    bunların hepsinden önce şunu fark edin: başörtüsü türkiye cumhuriyetinin genel ahlakı, teamülü, kabulu değildir. takanı vardır takmayanı vardır. kabul edeni vardır etmeyeni vardır. seküler devlet edene de etmeyene yaklaştığından farklı yaklaşamaz. ha sizin inancınızın gereğiyse biz kanunları değiştirelim diyemez. derse siyasi, dini simge takmak isteyen herkese izin vermek zorundadır. bunu yapacak olursa kamu kuruluşlarında devletin yurttaşlara adil davranmadığı şüphesi oluşabilir.

    nasıl olur bu şüphe?

    üniversite'de türbanlı bir öğretim üyesi, sınıftaki türbanlı öğrencilere hak ettiğinden yüksek not verebilir. türban karşıtı bir öğretim üyesi de hak ettiği notu veremeyebilir. bunlar yaşanmasa dahi türbanlı ve türbansız öğrenciler arasında böyle bir şüphe vuku bulabilir. bu da devletin yurttaşlarına eşit yaklaşması ilkesiyle çelişir. yurttaşın gözünde devleti taraflı bir mevkiye getirebilir. çünkü orada o öğretim üyesi devleti temsil etmektedir.

    bundan daha vahim olaylar mahkemelerde de gerçekleşebilir.

    belirli bir noktadan sonra devletin saygınlığı iki taraf için de zedelenir ve toplumda gruplaşmalar başgösterir.

    sekülerizm bunu engellemek için vardır.
    4 ...
  40. 21.
  41. son 15 yıllık süreçte ya$anan huzursuzluk ortamına son verilerek eski güzel günlere dönmektir.
    çağda$lık, laiklik, huzur bakın bakalım cumhuriyetten bu zamana hangi yıllarda bozulmu$. anlamını yitirmi$. 70 yıl kaybolmayan cumhuriyetin anlamı 15 yılda mı aklına gelir bu ibibiklerin anlamam ki.

    $imdi bir takım bünyeler çıkıp partizanca yazdığımı savunup basar eksiyi. eksi yemek umrumda değil lakin bu yukarıda yazdıklarımı tarih doğruluyor o nasıl olacak. hadi ya$anmı$ tarihe de bassanıza eksiyi. bakalım deği$tirebilecek misiniz ya$anan ve gerçek olan $eyleri?
    1 ...
  42. 22.
  43. yüzeysel bakılmaması gereken konudur. derinlemesine ve hatta çok detaylı incelenmelidir. efendim bu konunun gündeme geldiği ilk günlerde canım pahasına savunurdum insanların başörtüsü ile okula girebilmesini. hem derdim haç sembolü olan t-shirt ile onlarcası rahat rahat girebiliyor. simge ise daniskası bu...

    sonra bir öğretmenim saçım, sakalım dolayısı ile şahsıma karşı farklı bir tavır ve tutum içerisine girince anladım ki aynı kafa yapısındaki eğitimciler bu başörtülü hanım kızlarımıza olumlu veya olumsuz bir tutum içerisinde olacaklar... bunun olmasını da açıkçası istemedim. yoksa "cumhuriyet elden gidiyor" demek saçma geldi bu durum karşısında şahsıma her daim. ve o gün-bugün diyorum ki başörtülü öğrenci derslerde saçını açsın. ne vakit eğitimciler ne amaçla orada bulunduklarını idrak ederler...
    işte o vakit tekrar derim ki "başörtüsü üniversitlere girebilmeli, insanlar inançlarını özgürce yaşayabilmeli."...
    2 ...
  44. 23.
  45. olması gereken olaydır.şayet üniversite öğrencileri istedikleri kıyafetle girebiliyorlarsa türbanlıda girmelidir.ayrıca türbanın siyasi simge olmasıda bi saçmalıktır.türban siyasi simgeyse poşuda siyasi simgedir.türban şeriatçıları çağrıştırıyorsa poşulularda dtp lileri çağrıştırıyordur.

    (bkz: bir siyasi simge olarak türban)
    (bkz: türbanlıların şeriatçı olması)
    (bkz: poşuluların pkk lı olması)
    2 ...
  46. 24.
  47. imkansız bir durumdur, serbest bırakılması halinde bir ay içinde tekrar yasaklanarak bu imkansızlık kanıtlanacaktır.

    neden?

    bayan arkadaşlar başları ve kulakları tamamen kapalı bir halde sınavlara girerlerse bu sınav güvenliğini, sınavın meşruluğunu ortadan kaldırır. bugün teknoloji çağındayız, sınav gözlemcileri bazı art niyetli kimselerin sınavda ipodla kopya çekmediğinden nasıl emin olabilirler bu durumda? bunun cevabını hiç kimse veremez, bu şekilde sınavın güvenli olduğunu kimse iddia edemez. ayrıca baş örtüsü serbestliği başladığı zaman bu iş üniversite ile kalmaz, öss'ye başörtülü girilsin, açıköğretime başörtülü girilsin, ilk ve orta öğretime de girilsin. söyler misiniz, bütün bu noktalarda sınav güvenliğini ne yapacağız? normal zamanda başörtünle gel sınavda çıkar mı diyeceğiz? sınavdan önce üstlerini mi arayacağız?

    bir hukuk adamımız şöyle diyordu, kamu kurumlarında disiplin yönetmeliğine tabi olan kimseler kamusal alanlarda dini ve siyasi sembollerle bulunamazlar. hastane'ye baş örtünüzle giderseniz tedavi görebilirsiniz. çünkü disiplin yönetmeliği sizi kapsamıyor, oysa üniversiteye eğitim almak için gittiğinizde iş değişir, siz orada öğrenci sıfatıyla bir disiplin yönetmeliğine tabisiniz. kanuna, yasaya herkes uymalıdır. burası laik bir ülke, laik bir ülkede kamusal alanlarda eğer yönetmeliklere tabi iseniz, haklarınız bunlara bağlı ise o alanlarda dinsel pratikleri uygulayamazsınız.
    4 ...
  48. 25.
© 2025 uludağ sözlük