Diploma adlı, işe yaramayan bir kağıt parçası vermek için
yıllarca öğrencileri soyan bu sistem son bulmalı.
Öğrenciler üniversiteye giriş ve kpss türü sınavlarda yüksek ücretler ödüyor.
burs aldığı devlete borçlanıyor,
hem yıllarca yurt, ev kirası ödüyor,
hem yıllarca üniversite çevresinde yiyip içip tüketiyor.
Akademisyenlerin kahrını çekiyor.
Maneviyatını, inancını ve sabrını kaybediyor.
Sonunda uyduruk imzalı bir kağıt ile mezun oluyor
iş arıyor bulamıyor
Gidip hiç okumamış insanlarla aynı yerde asgari ücretli çalışıyor.
Bu apaçık bir soygundur.
gelecek seçimlerde akp'nin seçim vaatlerinden biri.
biliyorsunuz akp eğitim seviyesi yüksek kitleden oy alamıyor, haliyle akp'ye bir faydaları olmadığı için üniversitelerin kapatılıp yerlerine avm yapılmasında bir sakınca görmüyoruz.
o kadar vasıfsız akademisyeni ne yapacaklar? sınıfında öğrenci olmadığı halde yattığı yerden maaş alan profesörler vesaireler... kapatmadıkları gibi yenilerini açacaklardır, merak etmeyin.
Bilim ve bilgi çağında üniversitelerin ekonomiye katkısı ve toplumsal meselelerin çözümüne olan etkisi daha güçlü hale geldi. Mesele bir kurum olarak üniversite değildir. türkiye'nin asıl sıkıntısı, şark kurnazı zihniyeti ile plansız bir şekilde her şehre üniversite açmak- üniversitelerin asıl amacı bilimsel ve akademik çalışmalar yapmak olduğuna göre bu üniversitelerin çoğunun bir üniversiteden beklenen fonksiyonu yerine getirmeleri kurumsal ve ekonomik açıdan mümkün değildir- ve akademik personel alımında liyakatın esas olmamasıdır. bugün bilecik, gümüşhane, yozgat, bayburt ve bingöl gibi üniversite öğrencisinin vizyonunu genişletemeyecek şehirlerde üniversite açmanın da, okumanın da bir anlamı yoktur.