çocuklarımızı üniversiteye göndermeyip medreseye gönderecekmişiz, gidip bir hocaya teslim edecekmişiz, şeriat, fıkıh ve hadis öğreneceklermiş, hoca da çocuklarımızı kafasına göre eğitecek, yönlendirecekmiş.
peki sizin bindiğiniz mercedesleri tasarlayan, üreten mühendisler de mi medreseden yetişmişler?
ya o konuştuğun mikrofonu yapanlar?
fıkıh konusunda mı eğitilmişler?
size teslim edilen çocuklara, gençlere neler yaptığınızı çok iyi biliyoruz.
hey allah'ım ya!!!
2020 yılına geldik bi bitmedi bu pislikler.
asıl akrep yuvası olan, asıl yılan, çıyan yuvası olan işte bu tarikatlardır, tarikatçı sapıklardır.
Cahilin, cühelanın, din sömürücülerinin, karanlık sevicilerin, lanet olası beyinlerin, eğitimden, ilimden, bilimden ve sanattan ne denli iğrendiklerini, korktuklarını gösteren zavallı beyandır.
Ancak eğitimsizlik sayesinde yücelebilirler, prim yapabilirler, bunun gayet farkındalar ve tüm pis ve lanetli enerjilerini bu konuya odaklamaktadırlar.
Makatı yırtık çocuklardan bahsetmezler, şeyhin şifa diye düdüklediği kadınlardan söz etmezler, miletten parsel parsel topladıkları bağı, bahçeyi, deste deste paraları cukkalayıp, zevk- u sefa sürdüklerinden dem vurmazlar.
Kendi kanunları, kendi yasaları, kendi kuralları ile canlarını yaktıkları, zulmettikleri insanlardan söz etmezler.
Kendilerinden olmayanı düşman bellediklerini, kafir saydıklarını, nefret ve kin beslediklerini itiraf etmezler.
Kendinden olmayana bir tas su vermez bunlar!
Ve daha neler neler...
Ve akrep yuvası, yılan yuvası, üniversiteler he mi?!
Bunu zerre ar etmeden, yüzünüz kızarmadan söyleyebiliyorsunuz ya, o kadar kötüsünüz ki, keşke ölseniz!
Diyeceklerim budur!
Diyor ki bize badelemek için köle verin. Beyni hala kabile dönemlerinde kalmış insanlığa gram faydası olmayan mikrobun söylemleri bunlar. Hayal dünyasında yaşıyorlar. Eski dünya hikayelerini anlatıp duruyorlar.