altı buçuk yıl bitsin diye beklenen okulun, ansızın bitmesinin ardından gelen mutluluk süreci çok uzun sürmez. "Çok işsizim be ağabey!" nidaları eşliğinde depresyona girilir ve okulun biraz daha uzatılmamış olmasına pişman olunur.
(bkz: okulu bitirince parayı vuracağını sanmak.)
"bugün hastayım, okula gitmeyeceğim" deme lüksünün bittiği andır. iş hayatına atıldıktan sonra, bunun ne güzel bir rahatlık olduğunu çok daha iyi anlarsın. yapabildiğin tek şey, hasta hasta işe giderken, o eski günleri yad etmek olur.
hacı millet askere gitmemek için okuyor, sen okuldan atıldın uzun dönem askerlik yaptın, şimdi de okula geri dönmek istiyorsun cümlesini duymaya neden olan eylemdir.
4.sınıfın yaz okulunda gerçekleştirebildiğim, üstün çabalarımın meyvesidir. henüz psikolojik boyutlarını kestirememekle beraber fiziksel açıdan müthiş rahatlatan bir hadise, zira erken yatıp erken kalkmanın ya da o korkunç vize-final dönemlerinden kurtulmuş olmanın tadına doyulmuyor.
ne mezun olduğumu anladım nede üniversite okuduğu. sanki ikiye bölünmüştüm, bir yanım iş yerinde bir yanımda üniversitedeydi. 2000 yılında başladığım üniversiteyi 2007 yılı şubatında bitirdim. 4 dönem gidemedim hiç derslere. bir yandan çok yoğun bir iş temposu bir yandan üniversite ortamı. ama çok manyak bir öğrenciliğim vardı. hiç bir hocayı takmıyordum. mesela en iyi bildiğim autocad final sınavında kağıdı buruşturup, yeni yetme hocanın suratına atmak kadar muhteşem bir anım var.
yani güzel günlerdi ama özlediğimi düşünmedim hiç.
bir kaç gün önce okulda kullandığımız dolap anahtarlarını geri istediler. içime öküz oturdu zannettim. 5 haziranda finaller * bitiyor, 15 haziranda da kep atacağız. * öyle karışık duygular içindeyim ki. sevmediğim arkadaşlarım gözüme daha başka gelmeye başladı şimdiden. hocalarımla daha çok konuşma ihtiyacı içindeyim. akşama kadar okulda durmak istiyorum. çalışma odamın kokusunu çekiyorum içime. o kışın donduran, yazın pişiren okul binamıza iç geçirerek bakıyorum. hele bir de final sınavlarında hocalar kağıda veda notları yazmaya başladılar, sınavın ortasında ağlayıveriyorum. kep attığım gün ve arkadaşlarımı memleketlerine uğurladığım gün daha beter dank edecek biliyorum.
mezuniyet güzel bir şey tabi ama... neyse...
olum kötü bir şey lan bu. bugün son ödevi teslim ettim şöyle bir baktım, bitti ya la, dedim. 5 senemi geçirdim ankara'da. dolu dolu geçirdim. hayatımı şekillendiren, beni ben yapan insanlarla tanıştım. kötü bir durum çünkü yarın kantinde otururken derse gitmek gibi bir kaygım olmayacak. binlerce cümle yazabilirim şu an ama daha ne yazayım ki bitti işte.
Okuduğunuz süre zarfında kendinizi geliştirmişseniz, donanımlı hale getirmişsseniz mezun olduktan sonra fazla düşünmenize pek hacet olmayacak durum amma velakin eğer içi boş bir fıçı gibiyseniz şapkayı önünüze koyma zamanı beyler.