çok acı ama bir o kadarda gerçek. sebebi nedir bilmiyorum, lüks yaşam tutkusu mu? gerçekten maddi sıkıntıları mı var? kolay yoldan para kazanma isteği mi? cidden çok ciddi sosyolojik bir vaka kütahya gibi bi yerde bile onlarcası bu yolla para kazanma peşinde yani öyle duyduklarım var ki aklım hafsalım almıyor o derece... açığı, türbanlısı, aile kızı görünümlüsü hiç farketmiyor. ya bazen diyorum okulun yemeklerine bu kızları bu kadar yoldan çıkaracak bişeyler mi katıyolar.
Talep arzı doğurur.
Başlığı açan ahlaksız hem fahişelik artıyor demiş hem 4 kişi ile birlikte olduğunu yazmış.
Madem bu durumdan şikayetçisin ve bunun toplumsal bir yara olduğunu düşünüyorsun kendin neden yapıyorsun.
Işte bunun gibi gavatlar yüzünden fahişelik artıyor üniversitelerde. Hayır bir de uzun uzun yazmış ahlaksız gavat.
Ama yazının amacı üniversitelerde fahişelik değil yazının amacı kızların üniversiteye gönderilmemesi.
Bunların bazılarının ailesi de başka şehirlerdeki bu biricik kuzularına üç kuruş daha gönderebilmek için götlerini yırtarlar. Pamuklara sarılası, beyaz gelinliklerle görmek istedikleri yavruları okuyordur çünkü. Aç kalmasın, açıkta yatmasın diye gözlerine uyku girmez. Giren girmiş gerçi, onlar göremez. Böylelerinin derdi başka, doymak bilmez.
maalesef gerçektir. okul dışı normal hayatta da böyledir. öğretmen olarak bildiğim birinin bilgisayarında tesadüfen pazarlık mesajlarını okumuş bulundum. o zamanlar fiyatı 250 tl imiş, grup yapmıyormuş, teke tek yazıyordu, ben şok. gizli fahişelerin normal fahişelerden farkı müşterilerini kendileri seçiyor, beğenirse yapıyor. artık bütün kadınlardan şüpheleniyorum.
ya siz üniversitelerde diyorsunuz da geçen senelerde deney yapıldı maymunlara para kullanmayı öğrettiler, ilk yaptıkları iş kerane işletmek oldu. parayla dişi maymunları sattı erkekler.
iki farklı örnek var. Bu iki farklı örnekte iki farklı fikriyat var;
--spoiler--
Bir tanıdığımızın oğlu istanbul’a Üniversiteye başladığında, babasına telefon etmiş. “Ben burada nefsime yenik düşmekten korkarım. Bana kız bulun evlenmek istiyorum” demiş. Anne baba bilinçliydi. Hemen derdine düşüp oğullarını evlendiriyorlar. Her konuda iki ailede çocuklarına destek oldu. Hâlâ evliliklerin mutlu bir şekilde devam ettiğini duymak mutluluk verici.
Yine başka bir tanıdığımız, beş yıldır üniversite sınavına giren ama kazanamayan kızının durumundan bahsediyordu. Ben de “Niye bu kadar çabalıyorsunuz, münasip biriyle evlendirin. Yuvasını kursun deyince” : “Olur mu ablası o daha çok küçük, ben ona bulaşık bile yıkatmıyorum okusun diye” cevabını verdi…
Çocuklarımızla ilişkilerimiz yakın olsun. Onların ne istediğini, sıkıntılarını anlamaya çalışalım. Kızlarımıza talip olan düzgün bir genç varsa, ailesi temizse, maddi eksiklikleri fazla dert etmeyelim. Görkemli bir düğün yerine, mütevazi bir yemekle de evlendirebiliriz çocuklarımızı. Okumak istemeyen bir kızı da Allah aşkına okutacağım diye uğraşmayın. Fikrini sorun. Evlenmek istiyorsa evlendirin. Anne olsun, eş olsun bunlar az bir şey mi yani?