üniversitenin insanlara katacağı en önemli şeylerden biri sakal bırakmaktır.
tabi sadece sakal bırakmak değil.
küpe takmak,
zevksiz pantolonların üstüne geçirilen kareli gömleğe papyon takmak.
kalın çerçeveli siyah entel gözlüğü takmak,
süt çocukları için sigaraya başlamak,
oğlan çocukları için vurdurmak,
kantinde kızlara dayamak(yok lan bu ilkokuldu)
neyse efendim üniversiteye okumaya mı geldik hadi sapıtalım.
bende sakal bıraktım, bayramda falan da kesmedim, eve geldim hacı hoş geldin dediler, o kadar uzundu hayal edin, aslında sonradan fark ettim, bırakın ama hacı olacak kadar da uzun değil, ayrıca ne demişler ''sakal erkeğin makyajıdır.''
12 sene boyunca mebin baskıcı eğitim sistemi altında ezilmiş öğrencidir. televizyondan, internetten diğer ülkelerdeki gençlerin küçük yaşta kendi tarzını oluşturabildiğini görürken o saçını müdür yardımcısının parmak kalınlığı kadar uzatabilmiştir sadece. sakalını ciddi ciddi uzatmak bir yana 3 gün kesmezse hakaretlere maruz kalmıştır. yaşıtları yıllarca istedikleri her tarzı deneyip 18-19una geldiğinde kendine yakışanı bulduğunda o bazı şeyleri ilk kez yapabilmenin heyecanıyla yeni imajlar denemeye yeni başlamıştır. fakat yanlış yerde doğmuş olduğu için hayata 1-0 yenik başlayan türkiyeli erkek bu kez de klişe olanı yaptığı gerekçesiyle kendisiyle aynı derecede talihsiz ve klişe olan türk kızı tarafından taşak malzemesi yapılmıştır.