Ondan sonra da biz din düşmanı değiliz diye ağlarlar. işte siz busunuz. Ayrıca Avrupa Avrupa diye yırtınıyorsunuz ya. Avrupa ülkelerinde türbanlılar hep özgürdü. Sizin laikliginiz bir kadeh viski içip "imam-hatipler kapatılsıığğn" "türbanlılar kamuya alınmasığğn" diye böğürmekten ibaret.
türban ile girmek mesele değil, bir süre sonra talepler artmaya başlıyor. eğitim, donanım, gelecek için girdiğin üniversitede bir süre sonra ramazanda kantin kapanıyor, vize finaller namaz saatleriyle çakışmasın deniyor, cuma namazında idari izinli sayılmalar başlıyor, sonra bir kaç adam oruç tutuyor diye elinde en basit içecekle gezemez oluyorsun. hedeflenen bu arkadaşlar, anlamıyor musunuz?
yahu operaya bile giderken (erkekler için)koyu renk takım elbise gibi yazılı olmayan da olsa bir kural var, ama herkes istiyor ki koskoca üniversite bana göre şekillensin. üniversite sınavına çalışıp kazanırken bilmiyor muydun girmekte sıkıntı yaşayacağını? geçiniz...
ben 2000 mezunuyum. bizim üniversitenin açılış ve bahar şenliklerinde bira dağıtılırdı. evet, yanlış okumuyorsunuz. şimdi bu çağda aynı ortamda okuyabilen var mı?
Yav kardeşim istemiyoruz tabii, şort giyiyorum diye birisi bana karışacaksa ananın karnından türbanla mı doğdun derim. Normal olan bu olsaydı anadan çıplak doğmazdık...
ben normalde deistim hiçbir din benim ilgi alanıma girmiyor ancak giysi olayına dini açıdan bakan her iki tarafında ........... Normal şartlarda isterse battaniyeyle okula gelsin veya isterse ahlaki açıdan bir sorun olmadığını düşünen çırılçıplak da okula gelebilir, kendi adıma konuşuyorum ben yargılamam veya hor görmem. beni sinirlendiren bu kadar konuşulması. dünyanın bütün derdi varoluşun nasıl başladığı, bizim derdimiz kıyafet, ruj mk.
devlet dairelerinde memurlarda her hangi bir dine siyasi görüşe mal edilmiş giysi sakal bıyık aksesuar da görmek istemiyorum ama malesef. devlet memuru mu siyasi parti çalışanımı belli değil.
Ulan derdi koca bulma olsa neden kara çarşafla okusun?
Ben göğüslerinin uçlarına kadar tişörtle, kıçının çizgisine kadar şortla okuyan kadın görüceksem, sende kara çarşaflı okuyan kadın görüceksin. Beyinsiz varlıklar sizi.
artık kimsenin 3. çoğul şahıs ekiyle söylememesi gereken slogan. 90larda kaldı artık o kafa. şimdi bakıyorum, atatürkçüsünden muhafazakarına, milliyetçisinden solcusuna kadar çok geniş yelpazeden fikirleri olan arkadaşlar kabul etmiş türbanlıları. bu saatten sonra ancak üniversitede türbanlı istemiyorum diyebilirsin. kendi adına konuş. bu milletin genel fikri o yönde değil kesinlikle. bugün bir referandum yapılsa, üniversitede türbanlı kızlar olsun mu diye, eminim ki yüzde 80den fazla evet oyu çıkar.
çok şükür geçtik artık o günleri. herkesin eğitim hakkına saygı duyacaksınız. bugün başı örtülü diye birinin kızını okuldan atan zihniyet, yarın da mini etek giyiyor, makyaj yapıyor, kemalizm propagandası yapıyor, che tişörtü giyiyor diye senin kızını atabilir okuldan pek ala.
demokratik bi ülkede yaşıyorsak eğer, isteyen istediği şekilde giyinir, aksini savunmak karşıt görüşe yapıştırdığınız yobazlık yaftasının size daha uygun olduğunu kanıtlar.
üniversitelerde hatta hayatın her zerresinde
türbanlı
alevi
eşcinsel
kürt
türk
sunni
insanlar istiyoruz. unutmayalım ki insanlar ikiye ayrılır iyiler ve kötüler.
Hala böyle geri kafalı cehapeliler devrimciler kaldı mı? Ey müslümanlar kapanmak allahın emridir, sen allaha karşı mı geliyorsun? Ne haddine allaha karşı gelmek? Kuranın mealini okuyan bilir. Okumayan cahillerde böyle boş konuşur.
Beceriksiz adımlarla yürüyen bir kıza rastlarsanız. Sanki düşecekmiş gibi sanki ayakları birbirine dolaşacakmış, bir yere takılacakmış gibi. Merdiven kollarını sıkı sıkıya tutuyorsa. Aceleyle yürüyorsa mesela. Kalkacak son vapura, son trene yetişecekmiş gibi hızlı atıyorsa adımlarını. Yere toprağı incitecekmiş gibi basıyorsa, yer çatlayacakmış gibi ürkek atıyorsa adımlarını. Şaşkınsa bir masaldan şehre düşmüş gibi.
Eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse
Utangaç bir kız yüzüyle karşılaşırsanız, başını yerden kaldırmıyorsa. Gözlerine hüzün düşmüşse. Karanlık değmişse bakışlarına. Gece gökyüzünü seyretmekten ay ışığının izi kalmışsa yüzünde. Gözlerinden yıldızlar dökülüyorsa mesela. Nereye baktığı anlaşılmıyorsa. Her şey gözlerinde kayboluyorsa. Kirpiklerine yakamozlar takılmışsa. Gözleri denize bakan bir balıkçının gözleri gibiyse.
Eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse
Genç gürültülerin arasında sessiz bir kıza rastlarsanız, kalabalığın ortasında bir sükût gibi yürüyorsa. Tam konuşacakken dudakları titriyorsa, saklaması gereken bir sırrı taşıyormuş gibi. Bir ortaçağ bilgesinin susuşu gibiyse sessizliği. Henüz evrenin yaratılmadığı zamanlardan kalma bir sükûtsa mesela. Bir Hint hikâyesinin tanrısal suskunluğunu taşıyorsa.
Eğer bir gün yolunuz bir üniversiteye düşerse
Saçlarını taramayı becerememiş bir kızla karşılaşırsanız. Konuşurken saçlarını savurmuyorsa. Sıkı sıkıya tokalarla yapıştırmamışsa saçlarını. Uyumsuz kıyafetler varsa üzerinde. Yakıştıramamışsa giydiklerini. Güzelliğinden utanıyorsa mesela. Yaz sıcağında boğazlı bir kazak giymişse. Bir pardösü giyip yün bir başlık takmışsa kafasına. Ya da modası geçmiş bir şapka takıyorsa. Ellerini sürekli başına götürüyorsa, saçlarını tıkıştırıyorsa şapkasından içeri. Ürkekse, bir başınaysa
Bilin ki o kız başörtülü bir kızdır. Bilin ki, bir kez daha daha kaybetmisizdir.
bazı insanlıktan çıkmış yaratıkların(insan demeye dilim varmıyor) istedigi fakat bitaraflarını yırtsalar dahi bu igrenç istekleri gerçekleşmeyecek olay.