gerçekten de çetin bir münazaraya malzeme olabilecek bir konudur. birbirine taban tabana zıt, iki farklı görüşe de hak verebileceğini düşünüyor insan. gelin hem bunları inceleyelim hem de başlığı tanımsız bırakmamış olalım:
(not: iki görüş de farazi fikir sahiplerinin ağzından yazılacaktır)
efendim, türkiyenin içinde bulunduğu durum ortada. insanlar kıt kanaat geçiniyor. bazı aileler boğazlarından arttırıp, çocuklarını üniversitelere gönderiyorlar. peki bu yavşaklar napıyorlar? vatan kurtarmacılık oynuyorlar. vatan kurtarmacılık diyince aklıma adamsendecilik geldi. neyse işte, bu çok yanlış bir şey. git efendi gibi üniversiteni bitir, işini eline al sonra siyasetle uğraş. aslında o bile az; diplomanı eline al, askerliğini yap gel, işini eline al, çoluğa çocuğa karış sonra siyasetle uğraş. ama yok arkadaş bunlarda ecdad kıymeti bilmek. hele dil tarihçilere ölüp bitiyorum. ulan gerizekalılar, siz devletin hiçbir karar mekanizmasında önemli bir rol alamayacaksınız ki ne bok yemeye siyasete karışıyorsunuz? göz altına alınmalar falan. ananıza, babanıza yazık lan keraneciler!
ya ablasının gülü, bi genç düşün ki kafası çalışıyor. gelecekte bir yerlere gelecek. bu adamın memleket meseleleri hakkında fikirleri olmasından, bu fikirlerini savunmasından, kendince memleketini daha iyi yerlere taşıyabilecek görüşlerini paylaşmasından daha normal ne olabilir ki? üniversiteler, özgür olması gereken kurumlardır. geleceğe yön verecek gençlerin her yönden yetiştirildiği kurumlardır. duruma böyle bakmak gerekiyor be ablam.
sonuç olarak şöyle baktığımda, her iki görüşe de hak veresim geliyor. karar sizin; üniversite öğrencisinin siyasetle uğraşması ne kadar doğru? kolaylıklar!
üniversite dönemini tatlı su balığı olarak geçirenlerin ve siyasetle uğraşanların bir şekilde tesadüfen denk gelip geçiridiği tiplerin karalamak istediği öğrencidirler.
insan ergenlikten çıkıp yetişkin bir birey olduğunda ki bu kişiden kişiye değişir ülkesinde ve dünyada olan bitenlere ilgi göstermeye başlar.
üniversite öğrenciside yetişkin bir bireydir.üstelik odtü gibi kalburüstü bir üniversitede okuyan öğrenci oldukça donanımlıdır bilinçlidir.
siyasetle ilgilenmek ülkenle ve dünya ile ilgilenmektir.haliyle bu gençlerin siyasetle ilgili olması kadar doğal bişey yoktur.
80 sonrası yapılan toplum mühendisliği neticesinde siyasete ilgi göstermek yani memlekette ve dünyada olanı biteni yakından takip etmek ve sorunlara haksızlıklara karşı örgütlenerek demokratik baskı unsuru olmaya çalışmak malesef ayıp saçma hatta suç haline dönüştürüldü.
bizim çocuklar eliyle yaptırılan darbenin sonrasında toplumu siyasete ilgi göstermekten uzaklaştırmak şarttı çünkü 80 öncesi lise talebesi bile siyasete ilgi gösteriyor ve abd için daha da vahimi her 10 gencin 7-8'i solcu oluyordu.bunu değiştirmek lazımdı.
bu değiştirildi.gençler darbe ile birlikte hapislere tıkıldı işkencelerden geçirildi böylece topluma büyük bir korku salındı.bugün artık gençlerin çok azı siyasetle ilgileniyor.ayrıca 80 sonrası tarikatlara da yol verildi bu sayede siyasetle ilgilenen her 10 gencin sadece 3-4 tanesi solcu olabiliyor yani her türlü solun belini kırmış oldu emperyalizm.
neticede siyaseti takip etmemek asıl büyük bir ayıptır zaaftır.çünkü siyaset insan hayatını müspet menfi direkt ilgilendirir haliyle siyasetten uzak olmak demek kendi hayatına ve geleceğine uzak olmak demektir.bu ancak cahil bırakılmış insanların anlayışı olabilir.
bu şekilde bazı şeyleri değiştirebileceğine inanan adamlar salaktır ötesi yok. slogan atarak değiştirirsiniz dünyayı devam edin, tövbe euzü bis yarabbi.
Boş siyaset yapmadığı sürece umut verici durumdur. Sorgulama yöntemi hatalı ve eksik değilse, sürünün peşinden gitmeyen birkaç insan olur, koyunlaşmayan.
istanbul edebiyat fak. kütüphanesinde millet harıl harıl ders çalışırken bahçede eylem yapan öğrencilerdir. hepsi de fakir aile çocuklarıdır, babaları ise canını dişine takıp bunlara para yollamakta, benim de içimi parçalamaktadır.
burhan kuzu gibi bir profesöre yumurta atar bazıları. bakan arabasına yumurta atmanın devrim yapmak olduğunu sanırlar. oturup konuşmasını falan bilmezler sanırım kck'lardan falan emir alıyordur bu tipler.
Siyaset sadece mecliste veya yaşlanınca olmaz. Hayatın neresinden size dokunuyorsa mevcut koşullar o dokunduğu yerden müdahaleyle olur. Bu üniversitedir, fabrikadır, lisedir, iş yeridir.
ben bu tiplerin bir şey kazandığını görmedim. taşla sopayla olsaydı bu işi sana bırakmazlardı zaten. bunlar sözde ülke için uğraşıyorlar. okulu bitirdikten sonra ya yurt dışına ya da yabancı sermayeli bir firmada ülkenin ağzına sıçıyorlar.