167 akademisyenin baskılar yüzünden Dicle Üniversitesi'nden ayrıldığı belirtildi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) yarın gerçekleştirilecek rektörlük seçimlerine hazırlanırken Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç döneminde akademisyen kıyımı yaşandı. Çoğu profesör ve doçent olmak üzere en az 167 isim, Saraç ve yönetiminin baskı politikaları nedeniyle ya istifa etti ya da başka üniversitelere gitti.
AKPden milletvekili adayı olan, bir önceki rektörlük seçimlerinde üçüncü sırada olmasına karşın DÜ Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, ikinci kez rektörlüğe aday oldu. Saraçın rektörlük döneminde 400 dolayında yardımcı doçentin ataması yapıldı. Üniversitedeki baskılar o kadar arttı ki, yeni atanan yardımcı doçentler, kimi birimlerde profesörlerin başına bölüm başkanı olarak atandı. Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nesimi Erenin odası, Saraçın talimatıyla basılarak arandı.
Saraç ve ekibi üniversiteyi bazı isimler için sıçrama tahtası olarak da kullandırdı. Bunlardan biri televizyonlardaki dini programlarla tanınan Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu oldu. Saraç, Hatipoğlunu doçent olarak ilahiyat Fakültesinin Hadis Bölümüne aldı. Hatipoğlu, burada bir hafta bile kalmadan Ankara Büyükşehir Belediyesi nezdinde geçici görevlendirmeyle gönderildi. 8 ay sonra da aynı fakültede kadro bekleyen doçentler olmasına rağmen, Hatipoğluna profesörlük unvanı verildi. Derslere girmeyen Hatipoğlunun hem Ankara Büyükşehir Belediyesinden hem de DÜden maaş aldığı öne sürüldü.
bu düzelmeden, adam akkıllı bir sistem gelmeden daha çok sorun yaşanır yükseköğretim sistemimizde.
akp si chp si farketmiyor, zamanında demirel li, çiller li, erbakan lı, yılmaz lı, ecevit li hükümetlerin zamanında da seçimde en çok oyu alan değil, kendine yakın olan rektör adayı rektör olarak atandı bu ülkede, 1 oy almış, onu da kendisi kendisine oy vermiş profesör ahmet necdet sezer in ataması ile rektör olarak atanmıştı.
şimdi aynı şeyi akp hükünmeti ve abdullah gül yapıyor.
bu ülkede yök kanunu değişecek, bu rektörlük seçim sistemi değişecek, yükseköğretim sistemi değişecek, bunun lami, cimi, hedesü hüdüsü kalmadı artık, yarın birgün akp gider başka parti gelir, onlar da aynı sistemi uygular, bu sistemin kökten değişmesi lazım, artık yeter :(
ilerde bu ülkeye büyük zararlar getirecektir. eli kolu bağlı, merkeze bağlı yerden üniversite olmaz. bu ortamda bilim yapılmaz. bilim ve teknolojinin olmadığı ülkeler batmaya mahkumdur. elbette siyasi görüşler tartışılır. ama objektif bakış açısının hakim kılınması esas olmalıdır. ilerde bunun ceremesini yandaş da çeker karşıt görüşte olan da çeker. yeterliliği olmayan adama bilimsel ünvan verirsen, bilim dünyasında bir saygınlığın kalmaz. orası ticarethane veya siyasi parti değil. amacı bilim üretmek. çok tehlikeli işler bunlar.