En başa birimlerin irtibat kopukluğundan söz edebiliriz.istediklerinde bur irtibatı çok kolay sağlıyorlar.Ama öğrenci tayfası en ufak bir şey sorduğunda bile bilmiyorlar.Ardından bazı hocaların herkese aynı muameleyi yapması.Bu kötü anlamda değil ama şöyle ki;hoca derse girmeyip kafeteryada takılanlara kızıyor,fatura bir iki dakika derse geciken arkadaşlara çıkıyor.anlamadığım şey bu adam 15 dakika geç kaldığında birşey olmuyorda biz bir iki dakika geç geldiğimizdemi sorun oluyor.Çoğunluk suistimal ediyor farkındayım malesef öyle bir okul ama hepimiz insanız bunu alışkanlık haline getirmeyen öğrencilere bile yapan hocalar var.Ha birde kütüphanede odamda mis gibi torrentimi indirirken netin gitmesi.Burdada anlamadığım birşey var film indiriyorum belkide begesel kardeşim derslerimle ilgili birşey izlemem lazım.Madem bu ağ çok güçlü hemde çok iyi hızda neden kesiyorsunuz madem bana bu hak tanınmış kimseye zararım olmadıktan sonra indiririm arkadaş yahu.
en önemli dersin hocasının ders konuları atlayarak anlatması ve anlattığı yeni konunun anlatmadığı eski konularla bağlantılı olması durumu. kitabını aldırmak için bir yöntem midir bilmiyorum ama eğer amaç buysa başardı. o kitaptan anlatılmamış konulara çalışacağım diye iki gündür beynim su topladı adeta. kınıyorum. böyle profesörlük olmaz olsun.
bölüm başkanlığındaki sekreterin çok bilmiş ukala davranışları. birilerinin yardımıyla gelinen yerde niye bu kadar hava.
(bkz: kraldan çok kralcı olma)
Devamsızlığınızı sonuna kadar kullanmışsınızdır artık gitme zorunluluğu hissiyatı içinde kışın soğuğunda sıcacık yatağınızdan kalkıp söve söve gidersiniz ki ders bitiminde hocanın yoklama alası gelmez her ne işse ... Dönüşü hiçte masum olmaz eve/yurda/kampa/vs
eğer özel universitede okuyorsaniz,her gun otoparka siz minik arabanızla giriyorken yanınızdan vizir vizir gecen porche ve audi jeepler sinirinizi bozabilir.
yemekhaneden çıkınca yolda elmasını yiyen bi adet '' üniversite öğrencisi''nin yediği elmayı çimlere taş fırlatır gibi atması ve 2 metre önünde çöp kutusu olmasıdır.
-hala 5-10 yaşındaki insan beynine sahip, yerinde duramayan, derse ders dinlemek amaçlı değil, devamsızlığım olmasın yada haylazlık yapıp ilgi çekeyim, herkes bana gülsün düşüncesiyle giren ergen beyinli mallar. giriyorsun şu derse bari çeneni kapa ve otur sperm ziyanı mal.
-vize yada final zamanı hocaların totolarının kalkması, "şimdi mımınıza koyacağız, götlekler sizi" tavırları.
-tabii en önemlisi öğrenci işleri... adamı fıtık ediyorlar, sonra kenara atıyorlar.
-okutmanların bile prof edası ile gezinip, kimse ile muhatap olmaması. hayır meraklı değiliz size.
-ve hocaların sanki hiç öğrenci olmamış gibi davranmaları.
devam zorunluluğu yüzde 80 olan bir dersin olması ve küçük kağıtlara isim yazmak suretiyle, (içeriye bir öğrenci asla giremeden) kapıda hocaya kağıdı vermek ile gerçekleştirilen, psikopatça bir yöntemle yoklama alınması.
hepi topu 20 soruluk inkılap tarihi vizesinde inkılap tarihi hocasının "arkadaşlar 1000 tane soru hazırladım.5 tl ye x kırtasiyeden alabilirsiniz" demesi.
8 hafta ders verdikten sonra 20 soru sormak için 1000 soru üzerinden çalıştırmak ve buna öğrencinin 5 tl vermesini istemek,hatta daha da ileri gidip bir başka kırtasiyenin bunu 2 tl den sattığını duyunca 5 tl lik kitapçığı yanında olmayanları vizeye almamak x kırtasiyeden alınacak komisyonları indiragandi etmenin dik alasıdır.