ne yapacağını, hangi organizasyona katılacağını bilemez. nerede konser, orada bu insanlar. nerede bahar şenliği, orada bu insanlar. civar şehir ve üniversitelerdeki şenliklere dahi katılma niyetleri vardır.
çok büyük bir olasılıkla kayıtta verilen şeyleri giyer/takar. misal, üzerinde ankara university yazan t-shirt'ler, ya da çantaları giyip okuluna gelir.
ayrıca acaip idealist bir öğrenci ise, yine bu da ilk yılındadır.
misal atıyorum, bi tanesi fizik okuyor olsun. kendisinin "ideallerinin" arasında cern'de çalışmak varsa, hiç bir şey söylemeyin. sessize yanından uzaklaşın, idealleriyle yalnız kalsın.
seneye düzelir.
ha unutmadan. bi de sanki erkekler daha çok belli ediyo gibi.
her topluluğa katılma hayalinde olup sene sonunda acı gerçeklerle karşılaşan ve
yüksek ihtimalle her ortamda "ben zaten kalıcı değilim, yatay geçiş düşünüyorum" nutukları atan öğrencilerdir.
romantik takılır, aşk, sevgi, emek, dünya barışı geyikleri yapar, gitar çalar, saç uzatır, küpe takar, kahrolsun bilmem ne bilmem ne, ateşlidir bir de, cayır cayır yanar, içi seni dışı beni yakar.
Lisede 'üniversitede kızlar teklif ediyormus oloooooomm' die kandırılıp bi kenara oturup kızların gelip teklif etmesini bekleyen ve bir türlü aradıgını bulamayan öğrencidir.
abaza olanı, kantinde oturan kadınlara potansiyel seks işçisi, kendisine teklif etmek için can atan hacıoğlu kaşarı gözüyle bakmasından ötürü o bakışlardan kendini belli eder.
bölüm birincisi olma inancında olanı; fotokopi kuyruğuna kilim, sandalye, termosla katılımıyla kendini belli eder. bir de hırslı olan götler var ki o gano için götünü bile not için verirler, ama girmiyorum oraya.
lisede sınıftaki kızlardan "ay çok komiksin" gazı almış olanı; yaptığı esprilerdeki ses tonunu yükseltip bütün kantine duyurmaya çalışarak, aktüelden potansiyele "yatacam ben, burada seks yapacam" mesajını açığa çıkararak belli eder.
direk anlarsınız lan. öyle genelleme manyağı olan insan değilim ama arkadaş, baktığında anlayabiliyorsun yani. en uslusu, en ağırbaşlısı bile belli oluyor bir şekilde. ilk bakışta olmasa da bir süre sonra mutlaka.
uludağ universitesinde uluslararsı ilişkiler okuyorsa tek isim söylenerek anlanır eğer mehmet genç dendiğinden hakaret etmiyor ise kesin ilk senesidir.
her derse tam vaktinde gitmek, derslerde not tutmak, vize ve finallere en azından çalışmaya çalışmak. en fazla bir dönem, ikinci yarıda her şey normale döner panik yok.
toplu gezmeler, kızlara yiyecek gibi bakmalardan anlaşılabilen kitle.
edit: aklıma geldi eklemek istedim ayrıca bu öğrenciler, çevre cafelere ilk günler tüm paralarını bayılırlar vay be diyerek sızlanır, yurtlarına dönerler.
havalıdır, üniversiteyi kazanmakla işin bittiğini sanar mezun olunca 10 bin lira maaşla işe başlayacağını düşünür. ilerleyen senelerde işin farkına varır ve de ağlamamak için kendini zor tutar.
(bkz: siki tuttuk cafer abi)