anayasa hukuku dersi. eyaletlerdeki kanunların uygulanması ile ilgili konular anlatılmakta, sorular sorulmaktadır.
cemmm: hocam, şöyledir, böyledir peki ama nedendir?
hoca: bunu daha demin anlatmıştım.
c: tatmin etmedi o cevap.
h: teneffüste gel, tatmin edeceğim ben.
c: yok hocam, ben kendi kendimi tatmin edebiliyorum. birçok mecmua edindim kendimi tatmin etmek için.
sonuç: cemmm 2 dönem üstüste anayasa hukuku'nda net bir şekilde kalır.
universite birde türkce dersi vardır zorunlu bu derste adam gelir bildiginiz şeyleri bastan anlatır sıkılmadan utanmadan.
ismi haşim doyuk tur. ülkücü bir hocamızdır. oyuzden serttir ayarvermesi yurek ister.ama ben vermişimdir.* ben arkalarda NHL formamla uzun askeri botar ve bol askeri pantolonumla yaymış bi şekilde oturup yere bakmaktayımdır ve tahtadaki dilekceyı yazmamaktayımdır. hoca kişilik yavaş yavaş gelmektedir. tak tuk kösele parke zemine vurur, ayaklar gorulur ayaklar duru size yonelır.
"sen niye yazmıyon zibidi?"
-hocam ben biliyorum bunu
"biliyormuşşş..... hayatta bildigim birşey varsa oda hiç birsey bilmediğimdir" ağırlıgında bir laf eder.ve devam eder
"kalk tahtaya bi dilekce örnegi yaz ozman..........................................................." der.
ben kalkarım ve iibf deki kantinin muzik kutusundaki ahmet kaya muziklerinin kaldırılmasını talep eden bir dilekce yazarım tahtaya... sınıf ahmet kayayı gorunce yarılımaya başlar.... haşim hocamız kendın den emin tahtaya bakmamakta, pencereden dısarıyı seyretmektedir.
derki:
"ne guluyosunuz arkadasınız yapamadı işte, bilmemek ayıp deill ögrenmemek ayıp...".................................der.
sonra bir bakar ben yazmışım ... sonra bir okur ... sonra bir şaşırır......
derki:
"tipine bakanda seni satanist falan sanır... yoksa benim hassasiyetimi biliyosun da ondan mı yazıyosun " ...........der
-yok hocam
derim ......................... ve eklerim:
disk man i gostererek
-hocam bu diskman e daha ahmet kaya mp3 u girmedi hocam .
"bakelee sen adammışsın yaa afferin sana ... gördunuzmu arkadasınızın hassasiyetini .... alkışlayın bakıym..." .......der
zaten kopmakta olan sınıf daha da bi höykürerek kopar ve alkışlar ....
daha okulun ilk gunleridir uni 1 in toylugunun verdigi heyecanla doludur bunyeler.
hocanın son sozleri
"bak evlat beni istedigin zaman ara gece gunduz. basın sıkışınca ..... benden habersiz kuş ucmaz bu okulda "....... der.
-tamam hocam................. derim ve ders biter.
ayar verilir.
(bkz: ahmet kaya) *****
~
ayar mıdır bilmem ,tarihini unutup ona buna bok atanı geçmişe döndürme diyelim o yüzden..anatomi dersi labratuvarına girmeden önce * noel münasebetiyle bi hafta sonraki lab.ımı cuma yerine perşembe yapabilir miyim sormuştum hocaya..hoca da gayet sallamaz bi tavırla "siz noel kutlamazsınız ki???" dedi..ben de "bizim de kurban bayramımız var biraz karışık dinimizle ilgili ama size konuyla ilgili bi kitap getirebilirim isterseniz" deyip kibarlık yapmaya çalıştım *..sonracığıma, hoca "yok istemem siz belli inanç ve ideolojileri radikallik boyutunca abartıyorsunuz okusam da anlamam dedi" ben de köktendinci unvanını alan bi kimse olarak domates kıvamı bi yüzle lab.a girdim..lab. da şahsıma aynı hoca "deriyi uzaklaştırınız lütfen" deyince, içimdeki intikam ateşi kabardı ve üstünde bayraklarla organları belirlenmiş olan kadavraya yaklaşırken bi an durdum "aa çok tanıdık geldi bu sahne, hatta resimlerini görmüştük hep tarih kitaplarında" dedim sonra * "ama onlar canlıydı bugünden farklı olarak" dedim..
(bkz: bir anı defteri olarak sözlük)
yer gazi üniversitesi ders ekonomi ve mikro iktisat muhteşem hocamız ara vermeden ders işlemekte ısrarlıdır ama bazı öğrencilerin sigara krizi tutmuştur.
hoca: sigara krizininzmi tutdu sigara içmek salaklıktır bende birzamanlar salaktım ama bıraktım
bir öğrenci: hocam peki nasıl bıraktınız
hoca: iman gücüyle, dua ederek arkadalar eğer dua ederseniz ve çok isterseniz allah sizin isteğinizi boş çevirmeyecektir ve inanki sigarayı bırakacaksınız ben dua ederek bıraktım sigarayı estel: (yanındaki arkadaşına kısık sesle ) benim babamda sigarayı bıraktı ama hiç dua etmedi. **
hoca: sen (estele hitaben ) ne konuşuyorsunuz orda * estel: hiç hocam
hoca: söyleyinde bizde bilelim estel: arkadaşıma babamda sigarıyı bıraktı ama dua ederek değil demiştim hocam.
hoca: hımmm... peki nasıl bırakmış bakalım estel: irade gücüyle hocam kendi isteğiyle
hoca: dua etmiştir o hahah sen bilmiyorsundur duayla her istediğiniz olur estel: hayır hocam biliyorum etmedi duayla her istediğimiz oluyorsa bundan sonra sınavlara çalışmayalım iman gücümüzle geçelim hocam
hoca: bekle sen geçersin *****
ders hidrolik makinalardır ve hoca öğrencilerin * derslere ilgisizliğinden yakınmaktadır. bir süre vık vık bık bık konuştuktan sonra son cümlesini söylemek suretiyle hayatının hatalarından birini yaptığının farkında bile değildir.
h:: hoca
id :: isi degistirgeci
h:: siz bu ders için bi dönem boyunca en az 20 saat geliyorsunuz okula. bu dersi almadan makina muhendisi olamazsiniz!
id:: iyi de hocam ben son sinifim ve bu seviyeye gelene kadar onlarca ders aldim. makina muhendisi olmak icin
sadece bu dersi almam yeterli degil yani.
h::* böyle yapacaksanız hiç gelmeyin okula. gidin bi yerlerde gezin, iş bulun çalışın ama okula gelip boşa vakit harcamayın.
id:: neden hocam? siz de 20 saat geliyorsunuz. bence çok adil bi durum.
h:: ama ben bundan para kazanıyorum. aile geçindiriyorum. çoluk çocuk büyütüyorum. sizin gibi değilim. *
id:: yok yahu o kadar kazanıyor musunuz?
h:: evet.
id:: eyi eyi. ben o kadar sanmıyodum ama. neyse canım eyiymiş eyi.
hoca: çok zayıfsınız çok..
sınıf: !?
hoca: bu böyle olmıcak! yarım yamalak muhendis olcaksınız!
sınıf: %&+
hoca: sokakdan 30-40 tane adam toplasam, şu soruya sizden daha çok şeyler söylerler!
ben: hocam kusura bakmayın ama bu halimizin sebebini siz daha ilk dersten söylediniz!
hoca: söyledim mi! ne söyledim ki ben?
ben: siz düşünün hocam. cevap sizde!
o anda suratıma mal mal bakan hoca bir anda dejavu olup dönemin ilk dersine gider ve şu diyoloğu hatırlar;
hoca: ee ne diyorsunuz şimdi bu probleme?
sınıf:!?^+%
hoca: sizin statik hocanız kimdi? size hiç bişey öğretememiş!
sınıf: ee sizdiniz hocam!
hoca: öylemi? ozaman inşallah geçmediniz hiçbiriniz?
sınıf: yoo geçtik!
hoca: !'!^^+%>&
hatırlar ve kaşlarını çatıp dersin geriye kalanında gözlerimi kırpmama bile takar.
mal ve meta ayrımının analtıldığı bir dersin sonrasında bir sözlü sınav yapılmaktadır ve o hocanın dersinden o güne kadar pek az insan geçmiştir ve geçenler şu an türkiye de önemli yerlerdeler. o önemli yerlerden birinin başına gelen olaydır;
hoca: kızım sen mal mısın meta mısın?
kız : kullanana göre değişir hocam.
hoca aldığı cevap karşısında şaşkındır ve kız o güne kadar alınmış en yüksek notla geçer.
tipi yerinde olmayan bir hoca ders anlatmaktadır. sınıfta ezici çoğunluğu elinde bulunduran kızlardan biri hocaya "hocam, neden nietzsche değil de popper okuyoruz bu derste?" diye sorar. hoca da "ne işimiz var o deliyle! hem siz kadınların nietzsche'yi sevmenizi hiç anlamıyorum. adam kadınları yerden yere vurmuş kitaplarında" diye cevap verir. bunun üzerine muhabbet şu şekilde gelişir...
esas kız: yaw hocam, nedir sizin kadınlarla derdiniz? ben de bunu anlamıyorum.
yancı kız: (neredeyse direkt hocaya karşı) şu tipe bi baksan anlarsın.
hoca: evet arkadaşlar, derse devam ediyoruz. popper'ın kulak memeleri...
edebiyat dersinde hoca sürekli devletin okulu,devletin malı,devletin polisi vs şeklinde herşeyi devlete mal eder dersin bitiminde torut ve yandaşı dersten kaçmak için bahane arar.sonunda karar verilir ve bahanenin postaneye gitmek konusunda karar verir.hocanın odasından içeri girilir.
hoca:buyrun
torut:biz postaneye gidicez izin istiyoruz
hoca:hangi postaneye ?
yandaş:devletin postanesine
hoca:dumur ötesi bir hal alır.ve o hafta girdiği bütün derslerde bu ayarı anlatır.
karmasık analiz dersine geç kalınmıstır azeri hoca ıkıncı derse alacagını söyler. lepitap yapcak bısı bulamaz kulaklıkla müzik dinler. belli bi müddet sonra hoca kapıyı açar ve eliyle gel işareti yapar.
+bakhıyorum müözik dinliir cıstak cıstak ne dinliyirsin?*
-"makina-sonu yok" hocam *
+makina nedirkhi öle şarkıcı mı olur? bizim zamanımızda abba vardı dinleseize onu.*
-suan dersi dinleyebilirim. *
+derse devam ediyiriz arkadaşlar.
medeni hukuk dersinden sozluye kalinmistir. sozlu sinifta yapilmakta ve baya sert gecmektedir. kadin catir catir herkesi birakmaktadir. sira diger arkadasa gelir bir kac tane zor sorudan sonra hoca sorar
+ iyiniyet nedir?
- sizde olmayan şeydir hocam
+ * tesekkur ederım cıkabilirsin
bu sıcakta olabilcek en sıcak havanın daha sıcağında fizikokimya dersinde hoca, sabah sabah derse alınmış ikinci öğretim cthullhu ya sorar;
- şışt pışşşt aloo.
* "%? (cthullhu gözlerini oyuşturarak kafayı gömdüğü sıradan kaldırır.)
- uyuyacaksan git evinde uyu evladım, derste uyunmaz.(der hoca sinirli bi şekilde). kime diyorum bn. hooop.
* uyumuyordum hocam gözlerimi dinlendiriyordum.(diyede oracıkta alır ayarı ve tabi cthullhu nun ders geçme ümitleri bir kez daha kaybolmaya yüz tutmuştur.)
koridorda sigara içilmektedir hem de sigara içilmez yazısının altında...
akabinde kıl hocanın teki sınıfa girerken, atın o sigaraları der ve sınıfa girer... tabi kimse skine sallamaz ama iki dakika sonra hoca tekrar koştura koştura gelir ve;
- ben size atın demedim mi o sigaraları, yasak burada sigara içmek...
+.......
- kağıt almayı unutmuşum yanıma, isminizi numaranızı alıp, hakkınızda yasal işlem yapmam gerekiyor aslında...
+.......
- arkadaşlar yarın öbür gün mühendis olacaksınız, gelişmiş toplumlarda, insanlar kapalı alanlarda sigara içirmiyorlar, gelişmiş toplumlar bik bik bik bik.... gelişmiş toplumlar bik bik bik bik....
+ hocam gelişmiş toplumlarda bu sigara içilmez yazısının belli bir standartta olması gerekiyor bu yazı ufak bu bir...
gelişmiş toplumlarda, sigara içmenin yasak olduğu yerlerde sigara içenler için, binanın metrekaresiyle orantılı olan sigara odaları olmak zorunda bu da iki... adım '.....' numaram '....' bu da üç hocam... iyi dersler diliyorum...
hoca : bu konuya çalışmanız lazım. şimdi dünya dönüyor.(duraksar)
öğrenci: (araya dalarak) ne yapalım hocam biz de mi dönelim?
hoca : sen çık dışarı bakayım, dışarda dön.
sınıf : wuuuw..!
bir dönem istanbul üniversitesi dökümantasyon daire başkanlığı yapmış hocamızın dersindeyiz. ve konumuz üniversite kütüphanelerinin dermeleriyle alakalı. hocamız üniversite kütüphanelerinde özellikle yüksek rütbeli insanlarının kütüphanecilik bölümü mezunu olmaması durumunda olabilecek ya da çıkabilecek sorunları anlatıyor. tek bir alanla alakalı olan insanların üniveriste kütüphanelerin de kendi bölümünü kısmen de olsa kayırdığından filan bahsediyor. saat sabahın 9'u ve ben sabaha kadar verdiği metnin her karesini incelemişim nasıl olduysa?
neyse uyku modundan çıkıp şu soruyu sordum kendilerine;
- hocam şimdiki merkez kütüphane müdürü nerde öğretim üyesidir?
* "tıp fakültesinde" (diye cevap verdikten sonra..)
- teşekkür ederim deyip oturdum yerime...
? alkışlar artarken hoca da bu durumun nedenlerini anlatmaya çalışıyordu..
arkadaşımız aramızda " rambo" diye anılır.hoca bir gün derste ramboya sorar.
hoca-oğlum sana niye "rambo" diyorlar
rambo-arkadaşlar arasında en yapılı benimde ondan hocam
hoca-peki senin gerçek ismin nedir?
rambo-benim adımı nasıl bilmezsiniz hocam.benim adım sylvester stallone....!!!
hoca- kem küm...(dumur bi halde)
gene bir tarih dersiydi. kredisi yok fakat + lama olasılığı olabilecek ve sınavları dahi 30 dakka olmasına karşın zaman kaybı olarak görünen bir derstir benim bölümüm için. neyse hoca kendi yazmış olduğu kitapı öğrencilere satmak istemişti. fakat pek çok öğrenci fiyatları yüksek bularak isyan etmişti. tabi fiyat bu isyanın yalnızca % 5 ederdi. çünkü hocanın ' kitabla ilgili ödev verecem ve alınan notlar finali etkiliycek. ' demesi sınırları taşıran son damlaydı.
h: aranızdan bazı gerizekalılar kitabı almayanlar geçemez diye bir soylenti çıkarmışlar.
ö: şimdi hocam siz buradaki mevkinizden dolayı bize 'geri zekalı' diyorsunuz. dışarda bana birisi geri zekalı dese bende ona sensin geri zekalı derim ve daha da ileri gidebilirim.
ve sonuçta bu arkadaşımız ve yancısı olan 5 6 kişi bu dersten kalmıştır. diğer hocalar dahi tarih hocanız bir entresan adam nasıl bırakır yahu üniversite tarihinde tarihten kalan yok. neyse bari kredisi yok seneye verirsiniz diyerek bizim yanımızda olduklarını göstermişlerdir.
