doğru olduğu kadar da yanlış olan söylemdir. olay şundan ibaret aslında bu zamana kadar üniversiteyi özgürleşmenin kapısı olarak gördüğümüz için ve bu özgürleşmeyi içmek, sevişmek olarak değerlendirdiğimizden dolayı ortaya çıkan bir gerçektir.
ancak diğer taraftan baktığımızda tam tersine bir hayat sürüp kız arkadaşı dahi olmayan ve bu arkadaşların gay olma ihtimali de olmaması üniversiteyi sevişmeden bitirebileceği alamına gelir. işte buna örnek olarak cemaat grubu o grubu bu grubu olarak değil görüş ayrım yapmaksızın bir çok arkadaşımızın dahil olduğu grup olabilirler.
barajı bile geçememiş bireylerin üniversiteleri aşağılamak için kullandığı argümandır aslında, sanma işlemi de değildir. böyle olmadığını kendileri de bilirler zaten.
gerçek dışı bir sanrıdır. liseli ergenin kafasının (bkz: kafası) dışında başka birşeye çalışmadığının ispatıdır. aklını emme gömme yerine başına devşirmesi gereken kişi sanrısıdır. benden tavsiye bir an önce çalışmaya başla şansın varsa bir üniye yerleşirsin ve ortamı bu sayede kendin gözlemlersin ve böylelikle sanrılardan kurtulursun.
yanlış bir sanrıdır...
malesef türkiye' de şöyle bir gerçek var ki bizim ülkemizde büyük bir çoğunluk evlenmeden önce cinselliğini istediği şekilde yaşayamıyor. evlendikten sonra eğer eşiyle yatakta uyumlular ise o zaman doyasıya yaşıyor fakat tam tersi bir durum varsa iş orada karışıyor işte. parayla yapılan seksi doyasıya seks olarak saymıyoruz. yani saymıyoruz değil mi? *