bilim yuvası olarak görülen bir yerde yaşayan insanın bir diğer insanı kezban olarak nitelendirmesi de ne kadar mantıklıdır düşünmek gerekir. eğitim cehaleti alır eşşeklik baki kalır lafı uygun düşüyor sanırım bu duruma. üniversiteye gelmek götü başı açmak, zaradan giyinip starbucksta kahve içmek değildir. ya da bardan bara koşup erkeklerin kamışlarını emmek, emdirmek değildir. ne yazık ki türk halkının büyük bir kısmı izlediği amerikan filmlerinin etkisinden kurtulamayaıp gerçek hayatta da böyle olması gerektiğini düşünüyor. neyin kafasını yaşadıklarını anlamış değilim. keşke beyinlerini biraz daha gerçekten düşünmek için çalıştırsalar, odaya biri girince pornoyu en hızlı şekilde nasıl kapatırım diye düşünmek yerine..
üniversiteye gelmiş ve hala önüne gelen her kıza asılan erkekler olduğu sürece var olmaya devam edecek kızdır. ayrıca kezban filan da değildir. erkeklere bu gözle bakmakla en iyisini yapan kızdır.
bugüne kadar erkeklere potansiyel sapık gözükle bakmamaya çalıştım ama ne oldu? gözgöze geldiğim her an bir sapıklıkla karşılaştım. şimdi erkeklere ne iyi niyetle bakıyorum ne de kötü niyetle. hiç bakmamak en iyisi. *
namuslu olmak kezbanlık değildir ama olay mallık boyutuna geldi de, kızla erkek yan yana olamaz diye kantinin dışında durup kendini arkadaşlarından soyutluyorsa okulu bırakıp köyüne dönmesi tavsiye edilir.
kişiliğin bebeklik, çocukluk ve en geç ilk gençlik çağlarında oluştuğunu ve bu kişiliğin aile ve yaşanılan kültürle benzeştiğini düşünecek olursak, kezbanlık her neyse, ömrü billah insanın içinde olacaktır eğer kişinin inşasında vardıysa. beğenmeyen küçük oğluna almasın*, olur biter.