Bu söylemle bir çok gencimiz üniversiteye başlarken, bir çok kızlarımız da üniversiteye gönderilmiyor. 'senin oturduğun şehirde üniversite yok mu? otur oturduğun yerde' söylemlerini duyuyor.
halbuki üniversite sadece meslek sahibi olmak için değil, kişinin gerçek kimliğini bulması içinde bir araçtır.
Lisedeyken üniversiteye yüklenen tek anlamdır. üniversite eğitiminin sonsuz özgürlükler getirdiğine inanılır. ancak öyle olmadığı, pis bekar evleri ve maddi zorluklarla karşılaşınca anlaşılır. ev- anne, bir tabak çorba öyle değerli olur ki bütün hayaller suya düşer.
uyarı: arkadaşlar yok öyle şey.bırakın öyle motivasyonları falan, geldiğinizde neyle motive olacaksınız?
uyarı2: yani gecenin bir yarısı yurtta internet kesildi film yarıda kaldı diyenlerde olmuyor değil.
normaldir. kendisine hiçbir değer aşılamayan bir eğitimin sonucunda 18 yaş üstü insanların olduğu bir topluluk için kurulacak yegane hayaldir. sonra, bu tür inanışlar genelde sözkonusu öğrencinin yetiştiği çevre ile ilgilidir. mesela üniversitede okuyan ve veren ablası, ya da yakını varsa, ya da alan bir abisi veya yakını varsa ve bunlar da normal karşılanıyorsa onun da öyle düşünmesi son derece normaldir.
+ üniversitede bütün kızlar veriyormuş
- hulusi senin annen de üniversite okuyordu dimi?
+ olum ne alakası var şimdi lan! anamı karıştırma!
- e o zaman genelleme yapma amk.