emperyalizmin hakim olduğu bir 3. dünya ülkesinde ancak kendini bağımsız zannetmenin yolları olabilir.
siyasi görüşün yok diye sanki ekonomik krizler seni teğet geçecek, sanki ortadoğuda türkiyenin dahil olduğu bir savaş çıksa bu apolitikmiş diye sana dokunmayacaklar. kim ne derse desin annenin babanın içerisinde büyüdüğü, senin ömrünün geçeceği ve belki çocuklarının da yaşayacağı bu ülkenin olayları seni de ilgilendirir. dolar türk lirasını ikiye katlayınca senin de alım gücün düşer. cari açık artınca her şeye zam üstüne zam binince senin çocuğunun yediği lokma da eksilir. hayal dünyanda ve kafanda kendini istediğin kadar soyutla: apolitik ol asosyal ol antipatik ol anarşist ol ateist ol hatta aseksüel ol notların da A+ olsun bütün a lar sende toplansa bile neticede sokağa çıktığın anda sen bu ülkenin ve global düşününce bu dünyanın bir ferdisin. her türlü kötü olayda ve iyi olayda devede tırnak kadar da olsa bir payın var ve sana devede kulak kadar da olsa hepsi yansır.
o yüzden siyasi olarak aktif olmamak veya lenin in marks ın kitapları yerine best seller listesinden etliye sütlüye dokunmayan bişeyler okumak seni olayların uzağında tutmaz. doğal olarak bağımsız değilsin. hiç birimiz değiliz.herhangi bir mesleğin olduğu ve işe gidip geldiğin sürece direk bağımlısın. işsizsen de seni geçindiren insanların kazancı üzerinden yine bu ülkeye ve genel olarak 21. yy dünyasının koşullarına bağımlısın.
hadi hiç kimsenin keşfetmediği bir adaya düşüverdin senden başka bir allahın kulu desen yok in cin top oynuyor. orada da doğaya bağımlısın doğal şartlara bağımlısın. o doğanın elverdiği kadar yaşayabilirsin ve o güne kadar insanoğlunun icat ettiği aletleri o adada tekrarlamaya çalışarak yaşarsın yani dolaylı da olsa hala insanoğlunun geçmişine ve tarihine bağımlısın. adadaki su miktarına bağımlısın, yağacak yağmura o yağmurdan sonra seni kurutacak güneşe ve rüzgara bağımlısın. ev yapıp vahşi hayvanlardan korunmak için bambulara bağımlısın, etinden sütünden faydalanmak için tavşana geyiğe ne bileyim yaban keçilerine bağımlısın. bu ülkede de senin barınmanı yemeni içmeni sağlayacak kalitede bir ekonomik ortam yoksa, zihnini tatmin edecek ölçüde bilimsel etkinlik yoksa, sosyal ihtiyaçlarını gidereceğin ölçüde etkinlik yoksa (veya tüm bunlar varsa ama sadece belli bir kesimin alım gücüne hitap ediyorsa) bu senin de sorunundur . tabi ki önemseyip önemsememek sana kalmış.