6 sene öğrenci evinde yaşamış ve bir 2 sene daha yaşayacak olan birisi için bir yerden sonra rutin bir cevap haline gelir.
x-hadi batak yapalım (misafir öğrenci)
y-birer sigarasına
x-bira olsun
z-e 3 kişiyiz (bilmediğimi bilen arkadaş)
x-nr1strat var ya
z-bilmiyor o
umrumda bile değiller *
inat ettim öğrenmiyorum..
otomatikman yancılık yapmaktır. yav o değilde batak bilmemek daha iyi, oyun okadar hızlı geçiyor ki yancının içtiği kolayı sayamıyorsun, en güzeli yancı olmak. ne stres var, ne de hesap bana girdi kaygısı. şimdiki aklım olsa hep yancılık yapardım, kahveye verdiğimiz parayla bmw 3.20 satın alırdık, bizim yancı kesin bmw almıştır. lan yancı, ah ulan yancı, lan sen de hiç gurur yok mu, bu neydi ya tanıdık geldi bir önceki cümle(ahahahhaha) neyse.
ilk yıl hoşgörü gösterilebilir. ama öğrenmemekte ısrarcı davranan olursa zorla öğretilmelidir.
dördüncü bulmak zorlaşıyor sonuçta onlar yüzünden.
yancılık yapanları en yüzsüzleridir. sigara kazanırsın içinden bi tek versene yea der. ters ters bakınca da, şuna bakın hele bi paket kazandı, bi teki çok görüyo derler. sinir ötesidirler.
bazılarının direnmesiyle oluşan durum. olur olmaz yer ve zamanlarda "hadi batak oynayalım" diyen arkadaşlardan kurtulmanın en bilinen yolu. 4. sınıfa kadar ben de baya direndim. Sonra öğrendim tabii...
yeni nesil üniversitelilerin gerçek anlamda hatta kütle ve kitle halinde kahve kültürü olmadığını hatırlatan başlıklardan biri. bu güzel bir şey. kahveye babamı çağırmaya giderdim. 2 saat oyunun bitmesini beklerdim onunla. taa o zamanlarda seyrederken öğrendiğim oyundu. sadece bu. bir anlamı yok. açın behzat ç nin eski bölümlerini izleyin daha keyifli.