Bu emirde, olması lâzımgelenle, tasfiyesi icap eden, yanyana ve karşı karşıyadır.
• Büyük Doğu âleminin Üniversitesine ait ana prensiplerin başında, Üniversite muhtariyetinin kaldırılması vardır. Bizim Üniversitelerimiz, hürriyet için hürriyeti anlamaz; gerçek hürriyeti hak ve hakikate tâbilik olarak tanır ve devletin bağlı olduğu hak ve hakikat kutbu adına, bu kutbun tedrisi risayetini temsil eden Maarif cihazına teslimiyeti ve onun emirleri çerçevesinde hareketi esas bilir.
Böylece muhtariyeti bir kere muhtar olduktan sonra, sekamet ve dalâlette de muhtariyet felâketinden kurtarmakta, Büyük Doğu âleminin Üniversiteleri örnektir.
• Bizim Üniversitelerimizin adı "Külliye"dir. Millî şahsiyet ve şuurun ilmî ocağını temsil edecek olan müessiseyi yabancı bir kelimeyle isimlendirmekteki abes üstüne abes düşünülemez. istanbul, Ankara, izmir, Erzurum vesaire Külliyeleri...
Üniversitelerimizi böyle anacak ve isimlendireceğiz. Zaten "Külliye"nin küllî delâleti yeter.
Bizim Üniversitelerimiz talebesinden beklediğimiz manâ ve madde ifadelerinin tamamlığı bakımından, Üniversitelerimizin, teşkilât, ders, hoca, kitap, fikrî ve mânevi malzeme gibi her noktası tamamlanmış ve plânlanmış olacaktır.
• Ruh kökümüzden olmıyan Üniversite profesörü olamaz.
• Eser ve şahsiyet sahibi olmıyan, Üniversite profesörü olamaz.
• En küçük ahlâkî zaafı olan, Üniversite profesörü olamaz.
• Üniversite profesörü, kendisini mücerret ve arayıcı ilim ve tefekküre hasretmiş büyük münevver örneği olduğu için, başka hiçbir işle uğraşamaz.
• Bazı ihtisas bölümleri müstesna, saf ilim plânında ezbere bilgi vermek ve bir şey öğretmekten ziyade, öğrenmenin metodunu göstermek ve mücerret bilgi hassasına erdirmekten ibaret gaye (ki üniversitenin bu gayesi her yerde bilinir ve yalnız Türkiyede bilinmez) Külliyemizde tam tecelli edecektir.
Gerçek kültürden murad, nasıl, birçok şey bildikten sonra onların unutulması neticesinde insanda kalan öz, yani bilgi hassası ise, Büyük Doğu külliyesinin de hedefi, sâf ilim ve büyük tefekkürü mayalandırarak her sahada arayıcı hamleye zemin açmak ve donmuş bilgi kalıpları içinde ruh pörsüyüşlerine engel olmaktır.
• Kulunu eşya ve hâdiseleri teshir etmesi için kendisine halife olarak yarattığını, Kur'ânında açıkça belirten Allah, elbette bir zamanlar matbaaya küfür aleti, bisiklete de şeytan arabası göziyle bakanlardan razı değildir; ve Kur'âna inanmaksızın onun emrini yerine getiren ve bize yalnız kötülüklerini devredenlerle, inandığı Kur'ânı elinde boş bir mahfaza gibi taşıyan ve Batının içyüzünü görmeyenler arasındaki hazin fark, Külliyemizin metodolocyasında en ince düğüm noktalarından biridir.
• Ruhları bulanık, fakat akılları yetişkin yabancı ülkelerden madde sahasında bilgi toplamaya gönderilecek talebe, bu işin, bir gün nasıl olsa hesaplaşacağı Batı ordusundan sır çalmaya giden bir kurmayı hüviyetindedir; ve gireceği iklimin kötü tesirlerinden hiçbirine bulaşmaksızın mukaddes sırrı vatanına taşımakla mükelleftir.
her ilde bir üniversite olması demek o ilde iç turizmin gelişmesi demek: evler kiralanıyor, esnafın satışı artıyor, esnaf daha çok mal sipariş ediyor, esnafa mal taşıyanlar seviniyor, ayrıca dolmuş, otobüs ve taksi müşterileri artıyor. öğrenciler arasından damat ve gelin adayları çıkıyor.
üniveresite olmasaydı tanışamayacak olanlar türkiye çapında akrabalıkların temellerini atıyor. türkiye, öğrencilerin oluşturduğu devasa bir iletişim ağına dönüşüyor. kıssadan hisse: herkesin her konuda farkındalığı artıyor. eğitim derseniz, kimse oralı değil.
askere gidenler nasıl olgunlaşmış olarak evlerine dönüyorsa, o şehre dışardan gelen öğrenciler de evlerine çok daha olgunlaşmış olarak dönüyorlar, çünkü anababa baskısından kurtulmuş olarak en az 4 yıl kendi başlarına yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar.
keşke şu anda öğrencisi olsam. keşke üniversite öğrencisi olsam gerçekten. farklı arkadaş gruplarıyla yapılan farklı farklı aktiviteler, öğrenci evi, kıt kadar parayla bir ay geçinmeye çalışmak, flörtler ve karşı cins ilişkileri, sınavları siklenmeden geçilmesi, son sene kpss hazırlığı, halısahalar, basketbol maçları, pes ve langırt, kafe-bar takılmak, ulan sik kırığı hocaları bile özlendi. üniversite bitsin atanayım çalışayım para kazanayım diyordum da ne oldu, istediğimi elde ettim ama eski heyecan eski mutluluk, memnuniyet yerinde mi? kesinlikle hayır. bir insanın belki de en güzel yılları üniversite çağında geçmekte. nerede okursan, ne okursan, nasıl okursan oku; üniversite yılları gerek akademik gerek sosyal, duygusal ve fizyolojik olarak insanın doyum yaşadığı yıllardır. keyfini çıkara çıkara yaşamalı insan. gittikten sonra bir daha elde edemiyor sonuçta…
Okumasi fayda sağlamayan ve diplomalı cahil yetiştirmek için varlığını sürdüren kurum.
Mezun olanlari anca torpil olursa bir yerlere geliyor. Torpil yoksa diplomalı işsiz kalırsınız. Mezun olduğunuz meslekten uzak bambaşka bir işle hayatinizi devam ettirirsiniz...
Üniversite okumak hayatinizda bir anı olarak kalir. Başka bir olayı yok yani...
taramalı tüfek sokmuşlardı bizim kampüse.
bir gün dersteyken öğrenci olmayan örgüt üyeleri okulda dış kapıları kilitleyip sınıflara dalıp hocaları zorla dışarı çıkardılar. sınıf duvarlarına sloganlar yazdılar. nasıl dışarı çıkacağımızı bilemedik, gittiğimiz her kapı kilitliydi. o zaman hiçbir güvenlik yoktu teröristlerin eğitilmeye gelmedikleri de belliydi.
başka bir gün çıkan kavgada bir öğrenci öldürüldü herkesin gözü önünde. yüzlerce güvenliği o zaman diktiler.
(bkz: fırat yılmaz çakıroğlu)
ülkede en çok anlam ve değerini kaybeden kurumlardan.
diplomalı cahiller ordusu yetiştirme kurumu oldu demek haksızlık sayılmaz. gerçekten 3-4 tanesi hariç gençlerin akıllarını zekalarını öğüten kıyma makinesi oldu.
Size Bir tavsiyem var beyler. Gerici islamcı vs değilim sadece ahlaka, onura önem veriyorum. Karınızı, kızınızı, bacınızı şehir dışında okutmayın. çok okumak istiyorsa çalışın ayni şehiri kazansın. Bu gözler neler gördü neler. Yazıktır günahtır öyle bir nesil geliyorki herkes herkesin yattığı karıyla evlenecek.
Ne sanıyorsun yok kardeşim. Herkes egolu herkes nasılsa 2 veya 4 yıl sonra görüşmeyeceğim diye kendini farklı tanıtıyor farklı havalara giriyor. ilişkiler tamamen çıkara menfaate dayalı. En zararlı dostluklardır. Dikkat et kapılma işini gör fazla derine inme. Hey gidi lise dostluğu, mahalle dostluğu bunların yerini kimse tutamaz onlara değer ver.
ortamda bilim felsefe edebiyat sanat konuşacaz sanıyordum bölümün grubunu açmışlar herkes bi egolu. kızlar zaten kendini gösterme çabasında değişik. uzaktan eğitimde bile böyleyse yüzyüzeyi düşünemiyorum. hevesim kaçtı sözlük.
bilimsel eğitimin temel alındığı, ezber metoduyla çalışmayan, sorgulayan ve sorgulatan insanlar yetiştirmeyi hedefleyen yükseköğretim kurumu.
tabii ki bu tanım, gelişmiş eğitime sahip ülkeler için geçerlidir. vahhabi dini ile yoğrulmuş, ortadoğu da batan arap kafası yaşayanlar için geçersizdir. eskiden doğu gelişmişti ve ilerideydi ama şimdi öyle değil işte malesef. kabullenelim lütfen.