bugün

Hiçbir işe yaramayan kurumlardır.
tamam sayıları çok fazla da adı üzerinde zaten özel üniversite. okuyan var ki üniversiteler var. özelde okumak istemiyorsan özelde okumazsın yani bu kadar basit.
eniştemin de okuduğu bir şey.
bir etiket olması güzel bir şey en azından. en azından ne mezunusun dediklerinde 'üniversite mezunuyum' dersin.
mezun olup da bir an önce kurtulmak istiyorum. o yüzden bu sene çok çalışmayı düşünüyorum.
bu seneki derslerim daha az yorucu. 2. dönem derslerini de geçtim mi paçayı yırttım. 2. dönemkiler de ödev olur muhtemelen. umarım deprem meprem olmaz da bitiririm burayı.
şu an gitmek üzere otobüste olduğum bir kurum.
hayatımın en berbat dönemi. birçok kötü koşullanmayı edindiğim zamanlar.
türkiye'dekilerin yüksek liseden pek farkı olmadığı, okumanın iyice anlamsızlaştığı sözde bilim icra eden eğitim kurumlarıdır. akape döneminde üniversiteler de itibarsızlaşmıştır maalesef.
Üniversite 1. sınıf öğrencisi ile lisen son sınıf öğrencisi arasında ne kadar fark olduğuna inanamayacaksınız.
artık her yer üniversite isteyen okuyor bir değeri kalmadı.
nefret ediyorum üniversiteden.
7 tane sınav yerine geçen yapmadığım ödevim olduğu için maalesef diploma alamayabileceğim bir yer. öğretmen de seneye daha kolay deyip duruyordu. ödev için materyaller de gerekiyor ve zaten depremden dolayı dersler de online olduğundan sınavlarım aksadı. neyse bir deneyim oldu en azından. allah'tan 2 yıllık bölümüm. yani diyeceğim o ki bence aileniz zorlamıyorsa 2 yıllık bir bölüm okumayın. çalışkansanız ya 4 yıllık okuyun, ya tıp okuyun, ya da garson, kasiyer falan olun bence.
Çoğunluğu kül tablacı tayfa ve gamerlardan oluşan üyeleri vardır. Vizyon kazanma uğruna giden gençlik kendine çok bir şey katamadan imanı zedelenmiş bir şekilde döner.

Tabi bunlar genelleme hep. Eğitim amaçlı giden veya gerçekten sosyalleşen, vizyon kazanan nadir bir kesim de vardır.
Bu zamandan sonra gitmezdim bile.
bir sürü sigara içen falan pasif içici olmak istemem.
benimkisi 2 yıllıktır. şu iki yıllık bölümü de bir bitireyim de kurtulayım üniversiteden.
2 yıl yeter.
4 yıla tahammülüm olmaz.
hibrit demek..

şu ortamda ne kadar kişi gidecek derslere göreceğiz.
yarın saat 13.00'da dersim varmış yüz yüze.
görsel
Bazen zaman kaybı olduğunu düşündüğüm şey.
Hayat denilen çetrefilli kampüs hayatı içinde geçirilen zaman dilimi.
BAŞYÜCELiK EMiRLERi-ÜNiVERSiTE

Bu emirde, olması lâzımgelenle, tasfiyesi icap eden, yanyana ve karşı karşıyadır.

• Büyük Doğu âleminin Üniversitesine ait ana prensiplerin başında, Üniversite muhtariyetinin kaldırılması vardır. Bizim Üniversitelerimiz, hürriyet için hürriyeti anlamaz; gerçek hürriyeti hak ve hakikate tâbilik olarak tanır ve devletin bağlı olduğu hak ve hakikat kutbu adına, bu kutbun tedrisi risayetini temsil eden Maarif cihazına teslimiyeti ve onun emirleri çerçevesinde hareketi esas bilir.

Böylece muhtariyeti bir kere muhtar olduktan sonra, sekamet ve dalâlette de muhtariyet felâketinden kurtarmakta, Büyük Doğu âleminin Üniversiteleri örnektir.

• Bizim Üniversitelerimizin adı "Külliye"dir. Millî şahsiyet ve şuurun ilmî ocağını temsil edecek olan müessiseyi yabancı bir kelimeyle isimlendirmekteki abes üstüne abes düşünülemez. istanbul, Ankara, izmir, Erzurum vesaire Külliyeleri...
Üniversitelerimizi böyle anacak ve isimlendireceğiz. Zaten "Külliye"nin küllî delâleti yeter.

Bizim Üniversitelerimiz talebesinden beklediğimiz manâ ve madde ifadelerinin tamamlığı bakımından, Üniversitelerimizin, teşkilât, ders, hoca, kitap, fikrî ve mânevi malzeme gibi her noktası tamamlanmış ve plânlanmış olacaktır.

• Ruh kökümüzden olmıyan Üniversite profesörü olamaz.
• Eser ve şahsiyet sahibi olmıyan, Üniversite profesörü olamaz.
• En küçük ahlâkî zaafı olan, Üniversite profesörü olamaz.
• Üniversite profesörü, kendisini mücerret ve arayıcı ilim ve tefekküre hasretmiş büyük münevver örneği olduğu için, başka hiçbir işle uğraşamaz.

• Bazı ihtisas bölümleri müstesna, saf ilim plânında ezbere bilgi vermek ve bir şey öğretmekten ziyade, öğrenmenin metodunu göstermek ve mücerret bilgi hassasına erdirmekten ibaret gaye (ki üniversitenin bu gayesi her yerde bilinir ve yalnız Türkiyede bilinmez) Külliyemizde tam tecelli edecektir.

Gerçek kültürden murad, nasıl, birçok şey bildikten sonra onların unutulması neticesinde insanda kalan öz, yani bilgi hassası ise, Büyük Doğu külliyesinin de hedefi, sâf ilim ve büyük tefekkürü mayalandırarak her sahada arayıcı hamleye zemin açmak ve donmuş bilgi kalıpları içinde ruh pörsüyüşlerine engel olmaktır.

• Kulunu eşya ve hâdiseleri teshir etmesi için kendisine halife olarak yarattığını, Kur'ânında açıkça belirten Allah, elbette bir zamanlar matbaaya küfür aleti, bisiklete de şeytan arabası göziyle bakanlardan razı değildir; ve Kur'âna inanmaksızın onun emrini yerine getiren ve bize yalnız kötülüklerini devredenlerle, inandığı Kur'ânı elinde boş bir mahfaza gibi taşıyan ve Batının içyüzünü görmeyenler arasındaki hazin fark, Külliyemizin metodolocyasında en ince düğüm noktalarından biridir.

• Ruhları bulanık, fakat akılları yetişkin yabancı ülkelerden madde sahasında bilgi toplamaya gönderilecek talebe, bu işin, bir gün nasıl olsa hesaplaşacağı Batı ordusundan sır çalmaya giden bir kurmayı hüviyetindedir; ve gireceği iklimin kötü tesirlerinden hiçbirine bulaşmaksızın mukaddes sırrı vatanına taşımakla mükelleftir.

necip fazıl kısakürek - ideolocya örgüsü
her ilde bir üniversite olması demek o ilde iç turizmin gelişmesi demek: evler kiralanıyor, esnafın satışı artıyor, esnaf daha çok mal sipariş ediyor, esnafa mal taşıyanlar seviniyor, ayrıca dolmuş, otobüs ve taksi müşterileri artıyor. öğrenciler arasından damat ve gelin adayları çıkıyor.

üniveresite olmasaydı tanışamayacak olanlar türkiye çapında akrabalıkların temellerini atıyor. türkiye, öğrencilerin oluşturduğu devasa bir iletişim ağına dönüşüyor. kıssadan hisse: herkesin her konuda farkındalığı artıyor. eğitim derseniz, kimse oralı değil.

askere gidenler nasıl olgunlaşmış olarak evlerine dönüyorsa, o şehre dışardan gelen öğrenciler de evlerine çok daha olgunlaşmış olarak dönüyorlar, çünkü anababa baskısından kurtulmuş olarak en az 4 yıl kendi başlarına yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar.
Aöf, dgs, vakıf üniversiteleri... derken türkiye'deki niteliği gün be gün azalan öğretim kurumu.