üniversiteye girmek zor nasıl olsa mezun olursun hele bir kapağı at vaadleriyle üniversiteye yerleşen ancak bir türlü çıkma yolunu bulamayan öğrencidir.
"birde üniversite öğrencisi olacaksın!" cümlesiyle sonlanan sorulardan nefret eden şahsımında içinde bulunduğu insan topluluğu.
bazıları içinse bu durumun boyutu çok ekstrem. her ne kadar yaşanmışlık olup olmadığını bilmesemde, bu güruhu sözde romanlaştıracağım.
hastane doktoru acil girmesi gereken ameliyata 'istanbul trafiği'ni bahane ettiğinde, gözler direk üniversite öğrencisine dikilir. bahs-i geçen muhabbet-ül vaka tıpkı şöyle gerçekleşir;
- oğlum sen anlamaz mısın bundan?
+ beni kan tutar abi.
- tü, allah cezanı versin, birde üniversite öğrencisi olacaksın.
nasıl yani! ben? hani o grafik tasarım bölümü okuyan ben?
eskişehir gibi bir ile gelmişse yaşam tarzı ciddi şekilde değişiyor,ben farklıyım şeklinde bir algı ile kendini çevresine kabul ettirmeye çalışıyor.bazıları ise babasının kırk kanaat yolladığı parayı giyim,kuşam,kafe,bar gibi kalemlere harcayarak hayat standardının yüksek olduğu izlenimini yaratmaya çalışıyor.
bu tiplerin öğrenci kültürünü ciddi anlamda dejenere ettiğini ve paylaşımcılıktan uzak bencil problemli bir kafa yarattığını düşünüyorum.
Sıkıntı şudur ki, bizim üniversitele öğrencilerimizin büyük bir kısmı üniversitenin ne demek olduğunun farkında değildirler. Üniversitenin bir meslek kazanım yeri olduğunu düşünerek bir tür meslek lisesi kıvamında hareket ederek mezun olanlar sonrasında neden hala iş bulamadıklarını ya da hala neden herhangi bir baltaya sap olamadıklarını düşünmektedirler. Halbuki bu durumu düşünmek için mezun olmadan önce üniversitede bir şeyler yapmak gerekmektedir.
Aynı üniversitenin öğrencilerinin herhangi bir özel tv kanalının tartışma programında birbirlerine laf yetiştiriyor olmaları acınasıdır. Halbuki üniversite, bu gibi tartışmaları bizzat öğrencilerin tertipleyip kendilerince sonuna kadar konuşup, bağırıp, çağırıp ve gerekirse seviyeli kavgalar edecekleri mekandır. Bu mekanda bağırmanın, çağırmanın ve seviyeli kavganın ne demek olduğunu öğrenmeden topluma katılmak, yemeğin tuzunu koymadan sofraya getirmek gibidir.
Ülkemizde yukarıda sayılan ve özlemi çekilen üniversite öğrenciliğinin yaşanabileceği üniversitelerimiz yok değildir; fakat her şehre üniversite kurmak, o üniversite ile şehri birleştirmek ve etkileştirmek gerekliliğini haiz kılar. Bu durumda olan üniversite sayımız ise oldukça azdır. Öğrenciler için üniversite, lisedeki müfredatın az daha genişletilmiş halinden öteye geçmeyecekse o üniversiteye gitmenin pek bir faydası da olmayacaktır.
en büyük dertleri öncelikle dersler ve sınavlar sonrasında ise iş bulabilme olan kişilerdir. hayatlarının en güzel döneminde olmalarına rağmen aşk meşk gibi şeylere takılarak bu günleri zehir etmekten çekinmezler.