+en büyük sorun paradır.
+normalde suratına dahi bakmayacağınız tiplerle arkadaş olmak zorunda kalmanız
+Bir tane adam gibi eseri olmayan öğretim üyelerinin az önce atomu parçalıyormuşta sanki zorla alıkoymuşuz gibi derste kapris yapması.
+okulun öğrenci işleriyle girdiğiniz tartışmalar.
+sınıfta kendini fırlama,çakal sanan malların not zamanı peşine düşmeleri, tamam kardeşim istesen zaten vericem, kendine niye profesyonel dolandırıcı imajı kazandırmaya çalıştırıyorsun ki, hiç anlaşılmıyor zaten.
para sıkıntısı, yurtta saçma sapan tiplere maruz kalmak, sınıfta not peşinde herkesin ikiyüzlü olması, üniversite ortamı diye her hafta bara gitmemiz gerektiği yanılgısı son olarak da ankaradır.
en büyük zorluk mezun olduktan sonrasıdır. yıllarca uğraşıp 60 küsür ders verip sonra bunların hiçbir işe yaramayacağını kabullenmektir asıl zorluk. -mezun olmuş bir ağabeyiniz.
Akraba baskısına maruz kalmak. Sizi her gördüklerinde okul bitmiyor mu diye sorarlar çünkü! Bitti amk bitti benimle mi ders çalıştın emek verdin diyicem bir gün birine.
bitirmekte gecikirseniz, yaşamından memnuniyetsizlikte eklenirse gittikçe zorlaşan süreçtir. arada kalma dönemidir. etrafınıza baktığınızda mezun olan yaşama katılan insanları görürsünüz. yapabileceğiniz bir şey yoktur. üç şekilde ayrılabilir yaşanılan yıllar. kaybedilen yıllar. öylesine geçen geçen zaman.
yaşanılan yıllarda gördüğümüz; sosyalliğini oluşturan bölümlerinde başarılı neşesini kaybetmeyen tiplerdir. hayat onlara güzeldir.
öylesine geçen zaman kısmında; okula gidip gelen derslere çalışan zamanında okulu bitiren sosyal aktivitelerden uzakta yaşayıp gidenler bulunur. zaten bekledikleri bu olduğundan sorunsuz ve tutarlı yıllar geçirirler. sonrasında memur hayatı gelir.
kaybedilen yıllar; okulu uzatanlar, bir köşede içki tüketmeyi sosyalleşmenin önünde tutanlar. gittikçe artan boş vermişlikten de bıkıp, varoluşçu bir çizgide tutunmaya* çalışıp başaramayanlar. gittikçe yaşlanıp acı içindeyken buna alışanların yaşadığı yıllardır.
Lisenin bitmesinden ve artık reşit olmanın getirdiği şapşal mahmurluğunuzla üniversitede ki ilk gününüzde her şey herikaa diye düşünürken, derslerin başlamasıyla acı bir gerçek yüzünüze tokat gibi çarpar; geçmek için çalışmanız gerekiyordur, hemde ciddi. Öğretmenlerde rütbe azaldıkça başka bir şeylerin arşa değdiğini görürsünüz, onların nazını çekersiniz birde.
He birde memleket dışında okuyorsanız arada aç kalırsınız.
anlatılmaya bir başlansa, bir türlü bitmeyecek zorluklar.. En önemli zorluk bence üniversite ortamı.. Bu kadar boş bir ortam olamaz.. özellikle uğraşılmış ve bu hale getirilmiş.. Değiştircez işte biz de, diyoz ama hadi bakalım ..
gurbet elde parasız pulsuz kalıp durumu anne-babaya açıklayamamak. zor günlerdi. bitti çok şükür. param hep fazla geliyordu ama ben yetiremiyordum nedense.*