Büte kaldıysanız 1 ders olsa dahil kalın memlekete gitmeyin kaçmıyor memleket seneye veririm kafasında olursanız kafasını alırsınız. Kredileri zamanlı harcayın eğer alıyorsanız , 3 gün sonra aç açıkta kalmayın. Erkekler için 2-3 suratınıza güldü diye kızların götünde dolanıp çay kahve ısmarlamayın çünkü o sizi sevmiyor arkadaş olarak görüyor. Salaksanız belli etmeyin çünkü hastayı yatakta sikerler azizim.
okulu bırakıp çiftçi oldum , 2-3 üni arkadaşım hariç hayat standartıma ve kazancıma yaklaşabilen yok.
onlarda çalışma saati ve stres olarak benim 4-5 katım seviyesindeler.
gerçekten söylüyorum şu an bırak keşke liseye dönsem demeyi ben ortaokula dönsem diyorum direk meslek lisesine giderdim. üni sadece ortamdır beyler doktor veya mühendis değilseniz boş iş, ha bir de avukatlık var ama o mesleği de her mahalleye bir hukuk fakültesi mantığıyla piç ettiler.
sonuç : ben ilerde nasıl mutlu olurum önce onu düşünün sonra yine okumak isterseniz okuyun.
Okulun, şehrin kütüphanesini sadece tez vb için kullanmayın, kaliteli, asıl kitaplarla tanışın;
Kendinizi okuduklarınızla, izlediklerinizle kendinizle yarıştırın,
Lütfen ama lütfen şehrinizdeki kültürel etkinlikleri( film, tiyatro festivali vb) takip edin,
Kırın dizinizi, ingilizce yi az kasın ve Erasmus yapın olmadı Aupair deneyin,
ille de bir gruba dahil olmak için ottan boktan,karı erkek yatağa atma atma amaçlı okul gruplarına dahil olmayın,.
Fotoğraf çekmeyi öğrenin,
Gitar çalın,
Çıktığınız kişileri kıyaslamayın,sayılarıyla yarıştırmayın.
Ünv bir sıfattan öte bir kimliğiniz olsun sizin için...
en güzel yıllarınız iyi değerlendirin, yapmak istediğiniz her şeyi yapın.
sonra köle gibi , yıllık 15 gün iznin olsun diye çalışacaksınız. tabi şanslıysanız iş bulmak konusunda. yoksa evde oturup, psikolojinin yerle bir olması da var.
arkadaşlarınıza dikkat edin.
acil durum olmadığı sürece kopya çekmeyin.
herkesle aranızı iyi tutun, kötü kavgalar, küslükler yaşamayın.
hocaların gözüne batmayın, suyuna gidin. evet biraz yavşaklık yağcılık oluyor ama ne yazık ki üniversite bunlar olmadan tam bir işkence haline gelebilir.
kesinlikle ama kesinlikle çalışmayı son haftaya, son güne bırakmayın. bunu şiddetle söylüyorum. yoksa nur topu gibi bir stres sahibi olursunuz. eğer günü gününe ya da düzenli haftalık çalışırsanız alırsınız tahtınızı tacınızı krallığınızı ilan edersiniz.
şehirde nerede ne ucuz bulunur, nerede ne iyidir, ne vardır iyice öğrenin. kafanızda düşünün nerelere gitmedim diye, girmediğiniz mağaza, sokak kalmasın.
alkolü,seksi,eğlenceyi fazla abartmayın mezun olduktan sonra boş bir insan olmak oldukça koyar insana ve bunun için doldurabildiğiniz kadar doldurun üniversitede kendinizi çünkü hayatınızda bu fırsat sadece 1 kere gelecek.
gezebildiğiniz kadar gezin ama aynı yerleri değil sürekli farklı iller, farklı mekanlar ama kafe olarak değil farklı yerler. gezmeyi abartın sonra iyi ki diyeceksiniz. üniversite arkadaşlıklarına çok güvenmeyin yüz kişi varsa en fazla üç beş kişi kalıyor sonra.
Varsa okulunuzun yemekhanesine yazılın mümkünse günde iki öğünü oradan yemeye çalışın günlük yeme içme masrafınız 20tl den 3-5 tl ye düşer sigara içiyorsanız sigara içilen ortamların muhabbetine dahil olmaniz çok daha kolay başlamayın ama bi avantajdır sonra kışın yedi tane don giymiş şişko şişko kızlara yatırımınızı esirgemeyin yazın gözünüze ilistiginde nolmus lan buna diyorsunuz şişman diye reddettiğiniz kız karşınıza bi sene sonra manken gibi çıkabiliyor uninin kütüphane kültürü varsa orda sabahlamanizi tavsiye ederim yalnız bile gitseniz insanlarla tanışma ihtimaliniz baya yüksek örneğin önceden sizi sınıfta görmüş biri gelip not isteyebiliyor yardım isteyebiliyor böylelikle çevre edinirsiniz bir de unutmayın en samimi bakın en en en samimi üniversite dostluğu bile çocukluk dönemindeki arkadaşların yerini tutmuyor bunu kötü tecrübeler yaşadığım icin değil gerçekçi olduğum icin söylüyorum siz de anlayacaksınız zaten ben de okuyorum hoşuma giden tavsiyeleri ilke edinmeye geldim hatta mümkünse biri bana neden ayni sınıfta olduğun kızla birlikte olunmaz bundan bahsetsin.