tüm üniversiteler de olan bir bürodur. öğrencilerin özlük işlerinden sınav sonuçlarına kadar herşey burada değerlendirilir. bu kadar iş yoğunluğundan mıdır nedir, hangi üniversite olursa olsun bu büroda çalışanların tümü asık suratlıdır. her an fırça yeme durumunuz vardır. bir üniversite çalışanı olmama rağmen bu bürodan ben bile korkuyorum anne.
(bkz: etkisiz yetki)
buradaki çalışanlar nedendir bilinmez öğrencileri ezmek, onların açığını yakalamak için nafile bir çaba içindedirler. gerçi onların bu hale gelmesinde öğrencilerin de payı yok değil hani.
transkript almak için gidersiniz, son dönemde bazı sorunlardan dolayı derslerin çoğundan kalmışsınızdır. görevli şahsiyet transkripte bakar ve "e sen şimdi bir dönem daha uzatmışsın" gibisinden saçma bir cümleyi sarf etme gafletinde bulunur. akabinde öğrenciden yılın ayarı gelir: "okul harcımı ödemen gibi bir talebim yok, sakin ol sen"
e şimdi o insancıklar öğrencileri nasıl sevsin?
her daim suratları götüme benzeyen insanların olduğu büro.hiçbir işleri yokken, osuruklarında fındık kırarken bile öğrenci belgesi istemeye gittiğinizde tek imza için sizi yarın gel al olayına sokabilirler.anlamadığınız bi olayı danıştığınızda da kendilerini profesörlerden bile daha taşaklı sanan mallar bu büroda bulunur.
üniversite öğrencisine hizmet vermek görevleri olmasına rağmen her türlü zorluğu ve anlayışsızlığı gösteren memur sınıfıdır. çünkü o göreve gelirken yeterli eğitimden geçmemişler. halkla ilişkiler hakkında hiç bilgi sahibi değiller. bu durum ne yazık ki bütün devlet kurumların'da aynidir.
kendi üniversitemdekinin ellerinden öpecegim bürodur. milletin geceyarısı kapış kapış kota kovaladıgı on-line ders seçimlerini unutup skerler add dropda alırım dedigimde akşam 10da cep telefonumdan beni arayıp "neden ders seçmedin kaydın yapılamaz bu şekilde sen istedigin dersleri söyle ben burdan seçip onaya yolliyim" diyen memurlara sahiptir.
enterasan bir kurumdur. mesela bizim fakültenin öğrenci işleri kapısında ''öğrenciler giremez yazıyor''. içerideki memur ile iletişimi bire, yarım metrelik bir camdan sağlamak durumundasınız. insan kendini ziraat bankasında gibi hissediyor .mına koyiim.
ayda yılda, burs için, döküman için ve yaşın ilerlemesiyle beraber bazı kurumları öğrencikliğe tam ikna edebilmek için uğranılan mekanlardır.
işte sorun burda başlar hep.çok nadir gidilen bir mekan olmasından mütevellit bir acemilik hissedilir buralarda.o kadar sınava gir çık, en antikasından bir araba adamla karşılaş ve bir çok değişikliği bir arada yaşa, ama bu ofisimsi odalara girince bir çaylaklık hisset.gerçekten ilginçtir.
bu sebepten dolayı zaman zaman agresiflik sarar insanı.istediğinle eline geçen arasında farklar vardır.not dökümü istersin, acaip bir şey verirler; bir soru sorarsın, acaip bakışlara maruz kalırsın.
arada istisnalar çıkar tabi.güler yüzlü, sevecen ve hemen her türlü konuda konuşabileceğiniz, hatta beraber kalkıp hiç kimsenin anlamadığı ve anlamayacağı sözlük zirvelerine gidebileceğiniz kadar tatlı olanlarıda vardır.
(bkz: bir demet hayat)
genel olarak mahkeme duvarı suratlı sahıların baktığı bir yerdir. kişinin bir sorunu olduğunda istemeye istemeye gittiği yerdir. genelde bütün devlet dairelerinde bu önerme geçerli ama okadar da derine inilmesinde pek bir fayda yok.