yök'ün kaldırılması ve üniversitelerin özerk kurumlara dönüşmesi fikridir. 1920'li yıllarda, büyük tartışmalar arasında özerkliği elinden alınan darülfünun'dan (iü) sonra bir daha türkiye'de olmamış bir hadisedir.
aynı zamanda sol görüşlü öğrencilerin uzun yıllar uğrunda mücadele ettiği, ama ne kemalist, ne islamcı öğrencilerin destek vermediği fikirdir. oysa üniversitelerin karşılaştığı sorunların bir çoğu, tek merkezden yönetilen, bildik okullar gibi kurumlara dönüştürülmesinden kaynaklanır.
önümüz 6 kasım'dır. * üniversitelerin, kendi mantığına uygun bilimsel kurumlar haline gelebilmesi için, bütün öğrencilere görev düşmektedir. ama burada bu konu hakkında bir tek başlık bile açılmamış olması, umut kırıcıdır..
ilerici ve özgür düşüncenin hayat kalmasını savunanların dört gözü açık, ağızı sulu vaziyette bekledikleri, Türkiye'de daha önce olmasa bile 'belki bir gün' diye özlemle ve hasretle gerçekleşmesi ve fiiliyata dökülmesi beklenen durum.
"türkiye' nin geleceği" ile başlayan cümlelerin sonunda karşımıza çıkan olumsuz tabloyu büyük ölçüde olumluya dönüştürme ihtimali yüksek olan gereksinimdir. genç beyinlere güvenmek ya da güvenmemek; işte bütün mesele bu!