çeşitli şanssızlıklar nedeniyle ve birtakım mantıklı manevralarla ''kazanmamış'' (bu tiplere kazanamamış diyemeyiz zaten.) öğrencileri meclis dışına ittiğimiz başlık konusu.
başlıkta mevzu bahis olan mallar 1 sene boyunca çalışıp sınav çıkışı çok iyi geçti ya bu sene kesin kazançam, diyen mallardır.
mal olmayan insandır. sistemin dayattığı sınav bilgiyi ve zekayı ölçmüyor. bu yüzden üniversiteye giremeyen kişi mal değildir. üniversiteye giremeyen kişiye mal diyen insan ise hakiki maldır. nice üniversiteli pis yedili izlerken neyin kıyaslaması bu?
üniversite denen yeri ne için istediği önemlidir bir kişinin. ve eğer ilgi alanı düşük puanlı bölümler ise nice yüksek puanlarla düşük puanlı yere sırf istediği için giden kişiler var. ben onlardan değilim, düşük gelmişti puanım ancak kapağı attım. bitirmek gibi bir amacım da yok. olursa olur. kıçı kırık diploma denen şeyden başka bir işe yaramayacağını biliyorum. belki ara sıra yarayacağı tutar. ancak o tip yerlerde ortamın, öğrencilerin, öğretmenlerin ve bütün bunları bir arada tutan gücün görülme ve hissedilme imkanı daha fazladır. benim işime yarayacak olan da bu tip şeylerdir.
işe yaramak istiyorsanız kimse size diploma denen şeyi sormaz. fikriniz ve üslubunuzu öne çıkarmayı başarabilirseniz istediğiniz şeyi belki de yapabilirsiniz. ancak önce birşeyler istemelisiniz. maddi beklenti olayına girmiyorum. maddi kazanç bir şekilde elde edilir. ki zeki ve girişken biri için bu hayli basittir. *
O kişi benim. Geçen sene o kadar vurdum duymazdım ki kitap yüzü açmamıştım. Nasıl olsa yaparım, bir şekilde tutar mantığıyla girdim sınava ve heyecanda neredeyse hiç yoktu. 4 arkadaş'ım da girdi sınava onların 3'ü de üniversiteyi tutturdu istediği bölümler olmasada tutturdular. Ben ise tutturamamıştım hiçbir yeri. Hem puan düşüklüğü (ygs6: 240 puan) biraz da tercih hatası yüzünden hiçbir yere yerleşemedim. Kızdım, kırıldım, üzüldüm hem kendime, hem hayatıma hemde aileme o mutluluğu yaşatamadığım için üzüldüm. Hırs yaptım ve ekimden beri derslerime çalışıyorum. 3 gün sonra sınav var ve hala çalışıyorum, işte şimdi heyecan var ve çok gerginim. Ama onlar yapıyorsa bende yaparım. Allah'a çok şükür beynimi kullanabiliyorum. Sadece hırs ve azim lazım, hırs ve azim olmadı mı hayatta hiç birşey olmuyor. inşallah bu sene başaracağım, eğer Allah korusun bu senede olmazsa gerçekten üzülürüm. Kazanamadiğim için değil, annemin tek isteğini yerine getiremediğim için..
Yav olm ne işiniz var üniversitede yolun sonu bom bok bi yere cikiyor aha 4 sene okudum bi sikimede yaramadi gitmeyin okumayin ticarete atilin calisin okumayla adam olunmuyor.
üniversiteden mezun olduktan iki sene sonra üniversite sınavına girmiştim. sıfır hazırlık ve çoğu şeyi unuttuğum halde türkçede 38/40, sosyalde 40/40, matematikte 25/40 yapmıştım. tmde 380 ham puanım vardı hatırlıyorum :D okul puanımı da ekleyince 440 filan yapmıştı... ankara ve hacettepede, siyasal bilgiler fakültesindeki çoğu bölüm tutuyordu. ankara sbfyi tercih etmiştim...
liseden mezun olalı 6 sene olmuş, bilgileri taze olmayan üniversite mezunu bir insan bu puanı alırken nasıl olur da bir yıldır çalışıp didinen lise son öğrencisi barajı geçemez, yerleşemez vs. bilmiyorum hiç anlamadığım bir şey. okuduğunu anlayamama problemi olması gerek bunun gerçek olması için.
üç sene kadar ortaöğretime öğretmenlik yaptım. gözlemim çocukların genel itibariyle her şeyi tiye alıyor olduğu. “amaan bi daha mı gelecez dünyaya” diye bakıyorlar her şeye. anadilinde okuduğu 3 satırlık paragrafı anlamıyor bu yüzden. okuma yazmayı henüz tam anlamıyla çözememiş çünkü.
edit: istediğiniz kadar eksileyin çocuklar. üni sınavına hazırlanmaya ayırmanız gereken vakitte oturup sosyal medyada, uludağ sözlükte vakit geçiriyor ve bu entryi görecek denli aktif takılıyorsanız, sorry not sorry fakat, yine üniversite sınavını kazanamayacaksınız. bir öğretmeniniz olarak söylüyorum, kendinizi kandırmayın. milyon tane üniversite var, artık kazanamamak imkansız. lise mezunu olarak entry eksilemeye devam edin hayatınıza.
edit2: barajı geçmeyi, özel ünide 2 yıllık burssuz okumayı vs. kastetmiyorum.
bu gerçekten çok farklı taraflarıyla ele alınması gereken hassas bir konu bana göre. öncelikle neye göre kazanmak? eğer iki senelik özel üniversitede burssuz okuyacak kadar kazanamıyorsa zaten zeka sorunu yada ciddi bir eğitimsizlik(!) söz konusu. bir diğer taraftan bakacak olursam iki yüz üniversite içerisinden herhangi birinde herhangi bir bölümü tutturmak zaten kazanmak mıdır? bu yüzden bu insanı tanımlayamıyorum fakat iki türlü çıkmazını anlamaya çalışıyorum.
2007de başıma gelen şeydir. o zamanlar össydi, boktan bir kktc özel üniversitesini kazanmıştım.
Bilgisayardı, sarmadı 4 sene dersleri sallayip online oyun oynadım. Okulu bırakınca elde az biraz iş tecrübesi + akıcı ingilizce vardı.
akıcı ingilizce sayesinde şu an türkiyedeki üniversite mezunlarının %95'inden daha fazla para kazanıyorum + askerlik bin euro karşılığı dövizli yapıldı + yurtdışı kapıları açık.
işin özü; üniversitenin aman aman bir yararı yoktur(bazı programlar dışında), üniversiteye girip bunu iyi kullanan birisi(özellikle yurtdışı programları,work and travel,vs) gayet güzel bir hayata adam atar, kullanamayan, sadece not peşinde koşan salaklar ise mezun olduktan sonra *ayhh neden iş bulamıyorum* der.
benim dangoz sevgilim de kazanamamıştı. ama neyse ki babadan zengin de sorun etmedim. gerçi ben de üni okumadım ama aynı şey değil, ben kadınım. okusam da okumasam da sonuç olarak yine abazan erkeklerin gözdesi olmaya devam edeceğim. üni okuyup ne yapacağım. atarım kapağı zengin bir kocaya, bakarım hayatıma.
bu arada böyle düşünüyorum diye benden soğumuyorsun di mi bitanem? valla benim böyle düşündüğümü bilsen anında götüme tekmeyi vurursun da neyse ki kendimi gizliyorum. ihihihii
Bir insanın zekasını saçma sapan bir testle ölçerek hayatını şekillendirmeye zorlayan sistemin kölesi olmuşların, bu sınavı kazanamayanları gerizekalı ilan etmesidir.