isterse benim gibi azmedip tıp fakültesini kazanabilir. ilk sene 12 bininci oldum mf3 de. çalıştım çabaladım ama ygs de sıçtım 14 bininci oldum. yeter ulan şimdi niktim seni lys dedim bir daldım 3154. olarak ege tıpa yerleştim. şimdi mutluyum.
Kopruden umutlarinin icine atlar. Hayalleri içindE intihar eder. Gerçekler yüzüne vurur hayat yüzünde 5 parmak izi gibi kalır sonra o izi gecirmek için mücadele eder.
Hani yolda görünce tipe bak amk, ne sikim hayatlar lan bunlar falan dersin ya, hayatın aşırı hızlı biçimde ona dönüşüyor. O amelenin ağzıyla konuşuyorsun, haykırmak istiyorsun ama çürümüş ağzına maymunumsu salak bir sırıtış oturuyor. Steve jobsları örnek gösterenlerin yine senin gibi saplar olduğunu, eğitimli insanların parayı mıknatıs gibi çektiğini fark ediyorsun.
kendini geliştirsin. iş+ yabancı dil kursu (eğer yabancı dil yoksa) üniversite mezunundan en az 4 yıl daha avantajlı konuma geçebilir. evet belki iş yerinde bir ayrımcılık olacaktı. üniversite mezunları ve diğerleri vs. açık öğretimden işletmeyi kassın mesela illa ki 4 yıllık mezunu denmesini istiyorsa ki bana göre gerek yok.
4 yılın verdiği avantaj. ayrıca üniversite mezunlarının çoğu mesai ücreti almazken kendisi alacak. üniversiteye gir firesiz bitir iş bul falan 5 yılı geçer çoğu kişide. bu sırada senin 5 yıllık sgk da işlemiş olur. 5 yılın maaş kıdemi. 5 yılın sonunda sahip olduğun yıllık izin hakkı.en önemlisi de bu 5 yıl içinde üniversite okusaydın onun masrafı olacaktı. istanbul, ankara, izmir de okumanın masrafı neredeyse bir ev parası bile yapabiliyor kimi zaman. tabi bu şehirlerde yaşamayıp orada okuyanlar için geçerli. mantıklı hareket ederse üniversite mezunundan ekonomik olarak daha üst düzeyde bulabilir kendisini. her yer üniversite mezunu dolmasına gerek yok.
bir kere daha denesin yine olmuyorsa uğraşmasın. ayrıca barajı geçip siktiri boktan bölümlerde okumak size bir şey kazandırmıyor. gerçekten istediğiniz ya da yapabileceğiniz bir bölümü isteyerek okuyun. eskide kaldı o üniversite okuma havası. bu yüzden bir havanız olmayacak durduk yere yıllarınızı boş yere harcamayın zaten işsizlik diz boyu.
üzülmemesi gereken kardeşimdir. zira üni kazanmak göreceli bi kavramdır. barajı geçip yukarı dudullu üniversitesi sanat tarihi 78. öğretim okuyup götüne dört yılı sokacağına bi sene daha çalışması ve gerçek hayatta geçerliliği olan iş imkanına sahip bi bölüm tutturması çok daha hayırlıdır. bütün bunları teselli olsun diye söylemiyorum kardeşim, sen beni dinle inan üzülmeye değecek bişey yok. Üniversite denen kurum biyere kaçmıyo, sen hazırlanmana bak.
anlayışlı bir ailesi yoksa başına kakıp psikolojisinin içine zıçarlar o yüzden iş bulması şart bir sene sonraki sınava kadar. ben hiç hazırlanmadan tamamen kendi bildiğimle girip sözelden puan aldım ve ilk senede üniversiteyi tutturarak muğla'ya geldim. hee, istediğim bölüm mü hayır ama çalışmadan üniversite kazanan biri olarak istediğim bölüm pek de umrumda olmaz açıkçası. şunu söylemek istiyorum bakın abartmıyorum 2014 civarlarından beri eline kitap alıp da ders çalışmış bir insan değilim eğer sınava sakin girip sorulara odaklanırsanız bi yerden puan alırsınız. hayatımda girdiğim hiç bir sınava (sbs yks vs.) çalışmadım evet başarılı olduğum söylenemez ama vasat bir puanla da çıkmadım ailemin karşısına. ben ilk sınavda barajı geçip üniversite kazandım başkası kazanamadı, ben ondan üstün müyüm hayır, zeki miyim tartışılır, başarılı mıyım yanından bile geçemem belki de..
ancak bu sene olmadıysa diğer sene olur, o sene olmazsa başka sene olur ama olur. bakın üniversite kazanmak zor değildir zor olan üniversite okumaktır. hadi eyvallah yatıyorum ben.
imza yetkisi olacak bir bölüm kazanamadığı sürece hiçbir bölümden ekmek yiyemeyeceğini bilen gençtir. Yerinde olsam açıköğretim den okuyup kendime bir alan seçer o alanda uzmanlaşmaya çalışırdım.