hem sosyal hem de çalışkan olan insanları bekleyen bir olaydır. öyle ki lise hayatında inek gibi çalışıp mükemmel bir üniversiteyi kazanana asosyal bir gencin iş hayatı sıfırdır. o yüzden azcık da sosyal olmak gerek iş bulabilmek için. burdan duyurulur.
hatalı bir harekettir, babadan kalma bir holding falan yoksa tabi.
istersen okuduğun okulda birinci ol,derece yap. kime ne? bana ne? ona ne?
iş hayatında esas olan tek şey "para" dır, ve sen para kazandırabildiğin sürece varsın.
sektörün, branşın ne olursa olsun.
benim de öyleydi hacı. mühendis oluyorsun. sanayinin göbeğinde oturuyorsun... öğrenciyken ortalığın amına koymuşsun. güzel bir işin olmayacak da ne olacak diye düşünüyorsun.
öncelikle;
askerden geldikten sonra görüştüğüm 2. firmada işe başladım. ilkinde bir sürü tırı vırı döndü neyse... çalışırken de 4-5 yere iş görüşmesine gittim ve sadece bir tanesi istemedi benimle çalışmayı. diğerlerinde koşullar hoşuma gitmediği için ben gitmedim. son görüşmemde de, patronum beni bırakmadı. aklımı çeldiler bi' şekilde, göndermediler...
neyse...
görüşmeye gittiğim firmaların hepsi kobiden daha büyük firmalardı. bazısı yine patron şirketi ama türkiye'nin ilk 500ünün ilk 50sinde... hiçbir insan kaynakları yetkilisi okuldayken ne kadar aktif olduğunuza dikkat etmiyor. birçok üniversite öğrencisinden daha aktif bir hayatım vardı (radyo programcılığı, medya danışmanlığı, sıfırdan kulüp kurup organizasyonlar düzenlemek, kişisel gelişim etkinlikleri, birkaç mesleki başarı sertifikası vs. kaçınız yapabildiniz bunları? ya da yarısını?) ama hiçbiri dikkat bile etmedi... sormadılar bile...
çalışma şartlarınızı, hayatınızı tamamen siz belirlersiniz. yani şöyle ki; kendinizi nasıl pazarlarsanız (uyuz oluyorum bu deyime de) ona göre koyarsınız masaya ağırlığınızı. sayarsınız şartlarınızı. hah bak bunu yeni mezunken yaparsanız; üçün birini alırsınız. acı ama gerçek. dolayısıyla; önce tecrübe kazanacaksınız. kimse kara kaşınıza kara gözünüze binlerce lira para vermez. sprite'tan bir acımasız gerçek daha; çünkü sizden çok var! yani bizden... aranan adam olmak için; ya işi çok iyi bileceksin ya da gözü açık hafif fırlama tuttuğunu koparan biri olacaksın. ilk işinizde seçme şansınızı bi' kenara bırakın... bir sene kadar sürünün... akabinde işi öğrenin ya da fırlamaysanız hayalini kurduğunuz işe kavuşmanız o kadar da zor değil...
ha bak; ben memnun muyum? hayır! ama kendimce çok geçerli sebeplerim mevcut...
üniversite'den mezun olunca kendini bir uluslararası şirkette müdür olarak hayal edersin. Halbuki önce yüzlerce işe cv gönderimi, onlarca kez iş görüşmeleri sonrası şanslıysan aylar sonra işe girersin.
Daha sonrası daha iş stresi, patron baskısı, uzun çalışma saatleri, işini kaybetme korkusu seni bekler.
yok öyle bir dünya.
aylarca kriyernet secretcv üzerinden o ilan senin bu ilan benim başvuruda bulunmaktır.
aylar geçer düşünmediğin işlere bile başvuruda bulunursun. sınav üstüne sınava girersin.
kişilik envanteri, genel yetenek sınavları, bin bir türlü mülakat. sonunda üç kuruş paraya birine yerleşirsin.
ben üniversiteyi bu iş için mi okudum dersin. gördüğün rüyadan uyanmış olursun.
imkansız gibi bir şeydir. çok çok şanslı olmanız gerekir.
13 saatlik çalışma temposuna ayak uydurmak zorundasınız ve alacağınız maaş belli değildir.
2 hafta deneme süren var geçersen masan hazır ve maaşıda o zaman konuşuruz derler.
3 hafta geçmesine rağmen masa değil sandalyeniz bile yoktur.
çalışanların en eskisi 3 seneliktir ve sizi dışlarlar.
siz * ne mi yaparsınız?
al lan işi sok bi tarafına diyip çekip gidersiniz.
önce üniversiteyi kazanmak için deli gibi çalışılır psikoloji bozulur başarısız olma korkusu falan derken iyi kötü bi yer kazanılır. bundan sonra rahatlama evresine girilmiş olur 4 sene bildiğin yatılır tabi bu evreyi uzun tutanlar da vardır ki en doğrusu budur, bu evreyi uzatın. üniversiteyi bitireyim de hemen bir işe girerim erkenden atılırım iş hayatına deli gibi kariyer yaparım yanlış bir düşünce ki zaten mezun olunca hiçbir şeyin beklendiği gibi olmadığı insanın suratına tokat gibi çarpıyor maşallah. üniversitede okurken iş bulmanın zor olabileceğini düşünmüyor insan tabi o mülakatlar, o gereksiz kasıntı soru cevaplar, o muhteşem torpil düzeni.. bunları atlatıp da bir işe girerseniz şayet yeni bir aşamaya geçmiş oluyorsunuz. özel sektörü seçtiyseniz suyunuzu çıkaracaklar zira hazırlıklı olun. en başta yeni mezun olduğunuz için her işe koşturacaklar sizi gerekli gereksiz. "ee bu benim görevim miydi şimdi? ben napıyorum burda? görevim ne benim yeaa??" tarzı sorularla uğraşırken bir yandan da sizden daha tecrübeli olanların üzerinizdeki ego tatminine katlanmak ve patronunuzun empatiden yoksun bir şekilde size yüklediği görevleri yerine getirmek zorunda kalacaksınız. he bunları başarı ile atlatırsanız şayet siz de artık yeni gelen elemana iş yükleyebilir, ben çok yaptım zamanında şimdi o sürünsün tavırları ile kendisini güzelce ezebilir ve bu düzenin bir parçası olabilirsiniz. ayrıca hiçbir zaman emeğinizin karşılığını alamaz ve komik ücretlere 2-3 kişinin yapacağı işi tek başınıza yaparken üniversite okumanın iş hayatındaki anlamını ve kazandırdıklarını sorgularsınız. böyle gider.
mezun olduktan sonra o kadar mükemmel bir hayatım var ki anlatılmaz yaşanır. yeni mezun olursunuz sonra öyle yada böyle bir işe girersiniz müdür denilen o insanlar senin ağzına eder ve sen sesini bile çıkaramazsın çünkü sen daha toysun daha yeni para kazanmaya başlamışsındır. daha sonra deli gibi çalışırsın hırslısındır ilk kez iş hayatına atılmanın sana hanım veya bey demenin gururuyla işine daha sıkı sarılırsın hatta gerektiğinde haftasonlarını bile iş yerinde çalışırsın ama genede kendini müdür veya genel müdürlerine beğendiremezsin gerçi onlar seni beğenirler ama arkandan, yüzüne gelince de haklı veya haksız demediklerini bırakmazlar. bu böyle 1 çok sabırlıysanız 1,5 2 yıl sürer ve dayanamazsınız istifayı basarsınız. onlar ısrar eder ama siz artık saçlarınız beyazlaşmış evde oturmayı bile göze alarak iş yerinizden ayrılırsınız. sonra da benim gibi iş ararsınız. o kadar mükemmel ki hayatım sabah 4 te yatıyorum gündüz de 2 de kalkıyorum o kadar mükemmel yani.
hayırlısı.
bu üniversite eğer bir stanford , bir oxford ise mükemmel bir iş hayatı beklemek gayet doğaldır . fakat bir süleyman demirel ya da celal bayar üniversitesini bitirdikten sonra beklenmemelidir.
ilk 5 senesini köpek gibi çalışmaktan ve mesleği her detayına kadar adam gibi öğrenmekten geçer. yoksa işin yaş ananın örekesini gösterirler ergen efendi!