ben bu memleketin kafasını seviyorum lan.
birisi çıkıp "her şehre üniversite açıcaz, üniversite okumayan talebe kalmayacak." diye avaz avaz bağırdığı vakit avuçları patlayana kadar alkışlayan insanlar...
"yazıktır, günahtır. bu kadar mezuna nerede iş bulacaksınız? boş vaatler bunlar, kandırılıyorsunuz" dediğimiz zaman bize "siz bu ülkenin kalkınmasını çekemiyorsunuz. mutlu olamıyorsunuz" diyerek ayar vermeye çalışan insanlar...
başbakan çıkıp "her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kaide yok" dediği zaman yine alkışlayan insanlar...
okulu dereceyle bitirip, işsiz kaldığı vakit hüngür hüngür ağlayan insanlar...
"daha başka bölüme gitseydin sen de" diyerek onları azarlayanlar...
boğaziçi mezunu adam kim milyoner olmak ister'de, ilk soruda elenince dalga geçen insanlar...
bu insanlar hep aynı insanlar.
nasreddin hocanın fıkrasında "hırsızın hiç mi suçu yok" diye bağırdığı insanlar da bu insanlar.
o fıkrayı birbirine anlatıp kahkahalarla gülenler de hep bunlar.
ben dahil kimlerin başına gelmiştir bilinmez asgari ücrete razı olmaktır vasıfsız eleman olmak , aynı zamanda her işi yapmaktır , illa herkes devlet memuru mu olmak zorunda?
merkeze kazanılan ücret konulunca vasıfsız olarak yaşanmaya devam edilecektir. zira iş iyi yapılıp, mükemmel aranırsa, limon satılsa zengin olunur. bölüm farketmez.
Burada iki önemli husus var ; ilki, tamam üniversite iyi hoş da hangi üniversite? Nasıl bir üniversite? Ne kadar vasıflısın? Bu sorulara cevap verebildiğin takdirde diğer husus, kazanımlarını değerlendirmek olacak, yeteneklerini, seni diğerlerinden farklı kılan noktalarını. Buraya kadar sorun varsa hiç boşuna yakınma çünkü ben senden çok daha iyiyim, vasıflı kadrolar benim ve benim gibi olanların olacak. Eğer yok diyorsan sisteme birlikte küfredelim.
