iş başvurusu bile yapamayacak kadar aciz duruma düşen salak insandır. en başta ben. zamanında önem verip de öss de en kötü 2 yıllık okuyabilseydim şimdi neler yapabilirdim.
en başta kendim. zamanında üniversite okuyabilseydim belki bugün iş arama konusunda daha şanslı olabilirim. nice üniversite okumuş insanı cebinden çıkartacak bilgiye sahip olmak bile teselli vermiyor o diploma sende olmadıkça.
sanayide birçok firmayı döndüren insanlardır bunlar.
meslek lisesini bitirmiş hayata atılmış, mühendislerden daha çok pratiğe sahip olduklarından ve onlardan çok daha ucuza çalıştıklarından çoğu zaman tercih sebebi oluyorlar.
baba parasıyla paralı üniversitelerde okuyup, kendi işini kuran rahat tiplerden kat be kat düzgün insanlardır. ulan sizin yaptığınız tespite sokayım emi! adam parasızlıktan da okuyamıyor olabilir. üniversite bitiripte kalas modelinde gezmeyi tercih etmeyen insan da olabilir. asıl eziklik böyle sikindirik düşüncede olanlarda!
galiba ben. Anadolu lisesi yabancı dil bölümü mezunuyum. ne yapalım nasip olmadı üniversite, önce askerlik sonra iş. 3 yıldır uluslararası bir nakliye firmasının ithalat müdürüyüm. ama gene okumamış olarak nitelendiriliyorum.
buyurun efendim kendini ezik olak nitelendirenler için geliyor. dünyanın ikinci zengin adamı LArry ellison anlatıyor siz okuyorsunuz, hadi bakalım;
--spoiler--
Amerikan üniversitelerinin bir âdeti var. Her yıl, her üniversite kendi
alanında çok sivrilmiş bir önemli ismi mezuniyet konuşması yapmak üzere
davet ediyor. Aşağıda, bu yıl, Yale Üniversitesi mezuniyet törenine davet
edilen Oracle bilgisayar şirketinin kurucusu ve genel müdürü Larry
Ellison;un şaşırtıcı, hatta şok edici konuşması var.
Yale Üniversitesi mezunları, daha önce böyle bir giriş görmediğiniz için
özür dilerim ama benim için bir şey yapmanızı istiyorum. Lütfen, etrafınıza
iyi bir bakın. Solunuzdaki sınıf arkadaşınıza bir bakın. Sonra sağınızdaki
sınıf arkadaşınıza bir bakın. Ve şimdi şunu aklınıza koyun: Bundan beş yıl
sonra, on yıl sonra, hatta otuz yıl sonra, solunuzdaki kişi hiçbir şeyi
başaramamış olacak. Sağınızdaki kişi de aslında hiçbir şey başaramamış
olacak. Ve siz, ortadaki? Ne bekliyorsunuz? Siz de başaramayacaksınız.
Aslında bugün şöyle bir etrafıma baktığımda parlak gelecek için yüzlerce
umut ışığı göremiyorum. Yüzlerce değişik endüstride liderliği ele alacak
kişiler de göremiyorum. Görebildiğim tek şey, geleceği başarısızlıktan başka
bir şey olmayacak yüzlerce insan. O kadar.
Sinirlendiniz. Bu anlaşılabilir bir şey. Ben, Lawrence ’Larry’ Ellison
üniversite terk, kim oluyorum ve bu yetkiyi nerden alıyorum ki, ülkenin en
prestijli yükseköğrenim kurumunun bu yılki mezunlarına böyle şeyler
söyleyebiliyorum? Bu yetkiyi nereden aldığımı söyleyeyim: Çünkü ben,
üniversite terk ve dünyanın en zengin ikinci adamıyım. Siz değilsiniz.
Çünkü Bill Gates, o da üniversite terk ve dünyanın -şimdilik- en zengin
adamı. Siz değilsiniz. Çünkü Paul Allen, o da üniversite terk ve dünyanın en
zengin üçüncü adamı. Siz değilsiniz. Başka örnekler de var. Mesela Michael
Dell, o listede 9 numara ve yukarı doğru hızla tırmanıyor, o da üniversite
terk. Ve siz o listede hâlâ yoksunuz.
Şimdi çok kızdınız. Bu da anlaşılabilir. O halde biraz da egolarınızı
okşamama izin verin. Pekçoğunuz burada dört ya da beş yıl eğitim gördünüz.
Önünüzdeki yıllar için epey iyi bir eğitim aldınız, bilmeniz gereken pekçok
şeyi öğrendiniz. iyi çalışma alışkanlıkları edindiniz. Burada size o
önünüzdeki yıllar boyunca yardımcı olacak bir sürü insan tanıdınız, onlarla
bağlantı kurdunuz. Ve hayat boyunca yanınızdan ayrılmayacak bir kelimeyle
güçlü bir ilişkiniz oldu burada: Terapi. Bunların hepsi güzel şeyler. Ama
gerçekte, o kurduğunuz arkadaşlık bağlantılarına fena halde ihtiyacınız
olacak. O çalışma alışkanlığına ve ’terapi’ye de ihtiyaç duyacaksınız hayat
boyu. ihtiyacınız olacak, çünkü üniversiteyi terk etmediniz. Dolayısıyla
asla dünyanın en zengin insanları arasına katılamayacaksınız.
Elbette, belki de listeye 10 ya da 11. sıradan, Microsoft yöneticisi Steve
Ballmer gibi, girebilirsiniz. Ama herhalde onun kimin için çalıştığını
söylememe gerek yok, değil mi? Sadece kayda geçsin diye söylüyorum, o da
zaten master sınıfından terk. Biraz geç kalmış anlayacağınız. Son olarak,
herhalde bazılarınız ya da umarım bu konuşmadan sonra çoğunuz kendi
kendinize soruyorsunuz: ’Yapabileceğim bir şey var mı? Bir umudum var mı?
Maalesef hayır. Çok geç kaldınız. içinize çok şey dolduruldu, siz onlara
bakıp çok şey bildiğinizi sanıyorsunuz. Artık 19 yaşında değilsiniz.
Eveeet, şimdi gerçekten çok kızdınız. Bu anlaşılabilir bir şey. Belki de şu
an, size bir umut ışığı vermenin, bir çıkış yolu göstermenin tam zamanıdır.
Hayır, 2000 mezunları size değil. Siz kaybettiniz. Sizi, yılda 200 bin
dolarlık komik maaş çeklerinizle baş başa bırakıyorum. Üstelik o maaş
çekinin üstünde sizden birkaç yıl önce okulu terketmiş birinin imzası
olacağını söyleyerek. Öğütlerim size değil daha alt sınıfta okuyanlara. Size
söylüyorum: Hemen ayrılın. Daha güçlü söyleyemem: Ayrılın. Hemen toplayın
eşyalarınızı ve fikirlerinizi ve bir daha geri dönmeyin. Terkedin. Her şeye
yeniden başlayın. Size söyleyebileceğim tek şey, o başınızdaki kepler ve
kıyafetin sizi aynen şu güvenlik görevlilerinin beni kürsüden aşağı çektiği
gibi...;
--spoiler--
ezikliği şüphe edilen insandır.
şöyleki 5-6 yaşında limon satarak ticarete başlamak ve bata çıka kendini yetiştirip tüccar olmak ya da okul masrafı, dershane, özel ders, üniversite harcı, yaşamak için para derken tüccarlaşmış bir eğitim sisteminin içinde soyulan kazdan başka hiç bir şey olamamak. iki durumun da tam tersini düşünmekte gerekir. kendimden ve kendim gibi bir cok arkadasımdan bildiğim ve gördüğüm sey; ailelerin okuyup gelecek sahibi olalım diye yırtınıp gönderdikleri paralarla bir ev bir araba alınırdı. evi kiraya verip kirasıyla bir eve daha krediyle girilirdi. okul bitince ne oldu. alınan maaşla ne ev ne araba alabilir. karın tokluğua çalışır gidilir. hele ki istanbulda yaşanıyorsa ayın yarısı aç gezilir.
üniversite okumadığı için değil, kendini geliştirmediği için ezik olan insandır.
zira ne demiş büyük düşünür (!) serdar ortaç?
(bkz: okumakla adam olmuyor)
üniversite okumayı bir zorunlulukmuş gibi gösterip işsizler dünyasına her geçen gün binlercesinin katılmasına sebep olan çarka yem olmamış, bir üniversite mezununa göre daha iyi yerlerde iş bulabilen ezik olmayan insanlardır. Hele ki üniversite mezunuyum diye ortalarda dolaşıp bir kitap kapağı açmayan sözüm ona kültürlü, okumuş cahil olmadığını iddaa eden bazı kendini bimezlerin ortaya attığ hede... Olmayan farkı yaratmak isteyen sınıfsızların lakırtısı. Boş kafaların kalıntısı...
Bilmek gerek, okuyunca adam olunmuyor.
günümüz koşullarında artık ezik değildir. zira her köye bi üniversite projesiyle artık elinizi sallayamaz hale gelmiş durumdayız, zira ilk el sallamada el gidiyor bi üniversite mezununa çarpıyor, karşılıklı gerginlik husule geliyor. artık üni okumayan adam kıymetli; hele de meslek sahibi falansa, bi de eline becerikliyse tamam işte. ezer bile üni okumuş olanları, o derece.
bu zamanda üniverisitenin bir önemi mi kaldı. Yolda yürürken 2 elham bir kulallah tamam kesin duyar birileri sana iş verir. Yani dert etmeye gerek yok yol belli.