türkiye de ki firmaların en az %90 lık kesimidir. hani iş hayatının içinde olmasak bilmeyiz belki ama kurumsal olduğu, büyük olduğu iddia edilen firmalarda bile durum böyle. önemli olan sadece 4 yıllık fakülte diploması değil tabi, adamlar tecrübeli, yapacağı işe hakim elemanlara bile asgari ücret ya da bilemedin 1000 tl dolaylarında paralar teklif ediyorlar ki o da aşırı çalışma saatleri karşılığında, mesai falan olursa fazla mesai ücreti de hak getire. ondan sonra falanca zamandır eleman arıyoruz bulamadık, millette iş beğenmiyor canım, sizin yok mu hiç tanıdığınız çocuklar diye bize dönüyorlar. tanıdığım olacakta sen ağız tadıyla sik, canını çıkar diye sana mı getireceğim la godoş işveren.
eğer kendinden eminsen ve o işte evet iyiyim diyebiliyorsan işi kabul edersin ve sonra film başlar.
sen yapman gerekeni en üst seviyede yaparsın. ve bir ayın sonunda işten ayrılmak istersin.patronun seni bırakmak istemez. iyi olduğuna inanmıştır ve roller değişir. sen şartlarını sunarsın kabul ederse devam eder istediğin rakamı alırsın etmezse zaten kaybedeceğin birşey yoktur.
"ekmek aslanın midesinde de değil bağırsağında artık" diyen yazar arkadaşıma sesleniyorum.
sana kim ekmeği almak için ağızdan girmeni söyledi ki? madem bağırsağına, sende git başka bir yerinden kolayca alırsın.
sözün özü: iş dünyasında her zaman açık bir kapı bulursunuz. ağızdan değil arkadan alın ekmeğinizi.
edit: şu anda okuyunca iğrenç geldi farkındayım. eksileyen arkadaşlara hak veriyorum. ama parçanın ana fikrine odaklanın.
evet üniversiteden yeni mezunum 1000 tl artı sigortayla çalışıyorum.
piyasada birçok yere basvurdum ve yine en iyisi bu ücretti. kabul ettim ilk mezuniyet yılım ve ailemle yaşadığım için.
ama her bakımdan her zaman kendimi geliştiren biri olarak iş hayatımın ikinci yılında kesinlikle kabul etmeyi planlamadığım bi ücret.