eğitim ve iş sektörü arasındaki bağın oluşmamasından kaynaklan durumdur.
çok ciddi üniversitelerin esaslı bölümlerinden mezun olmadıktan sonra direk bir iş hakkı yoktur. insanlar tahsilini gördükleri alanda diplomalarıyla bir işe giremiyorlar. yani bankacı olmak için ha bankacılık okumuşsun ha tekstil. hiç bir farkın olmuyor. bankaların açtığı sınavda diplomanla ilgili hiç bir ayrıcalığın olmuyor. o sınava senin gibi tekstil mezunu da makina kimya mezunu da giriyor. sorulan sorularda alan bilgisi olmayınca hiç bir özelliğin kalmıyor. özel sektör ise tecrübe ilanlarından geçilmiyor. bilmiyorum ben mi yanlış düşünüyorum? yoksa sistem gerçekten tuhaf mı sevgili tostlar?
mevcut sistemde var olan acmazlardan biridir maalesef. üniversiteye girerken sinav, mezun oldun is bulmak icin, yok o sinav bilmem ne sinavi yok kpss yok kpds vs. vs. hayatimizi sinav odakli bir hale getirdiler ki sormayin gitsin. ekmek bazilarinin da dedigi gibi birak aslanin agzini, hadi midesinide gectim, resmen kalinbagirsaginda.
uzmanlık içim kontenjanlar yetersiz, başvurular çok olunca yapılması gerekendir. adil midir bilmem, ancak sadece sınav da yeterli değildir.
mesela yüksek lisans için çoğu üniversitenin mülakat yüzdesi oldukça düşüktür. Yani yüksek lisans için yeterli birikimi olmayan biri sırf ales puanı ve yüksek ortalamayla istediği yere rahatlıkla yerleşir. torpili azaltalım derken akademik olarak sıkıntı çıkmaktadır bu durumda.
yakın zamana dek eğitim fakülteleri öğrencileri 4. sınıfın sonunda milli eğitime başvururlardı ve yanlış kalmadıysa aklımda haziran dönemi gibi de atamaları çıkardı otomatikman. bu durumda öğrenciler daha veremedikleri dersler için hocaların peşine koşmaya başlardı aman hocam şu dersten geçirin bak valla tayinim bile çıktı ama okul bitmiyor diye.. şimdikilere şaka gibi geliyor değil mi??
