zamanında 1 kişinin üniversitedeki yerini, geleceğini, iş alanını veya en iyimser olarak okuyacağı şehiri değiştirmiş olan insandır. madem çalışmayacaksın kardeşim okuma , yer işgal etme.
takriben bir 3 sene sonra aralarında olacağım kadınlar. zengin koca bulmaktan öte okuduğum bölüm gereği pek fazla iş alanım yok eğer kapağı yurt dışına atamazsam
demek akalın dan geliyor;
(bkz: evli, mutlu, çocuklu) bir kadın olarak hayatımı devam ettireceğim.
evini hakkıyla çekip çevirebiliyorsa, kocasına gereksiz yük olmamaya çalışıyorsa pek de laf edilmeyecek kadınlardır. ancak üniversite görmüşlüğün getirdiği birikimle kabına sığamayıp, üstüne üstlük evde sıkılıp devamlı eşlerine arıza çıkarıyorlarsa, ev masrafı dışında envai çeşit gereksiz ve lüks harcamayla ev bütçesini çökertiyorlarsa o zaman ciddi eleştirileri hak ederler.
eğer çocuklarını iyi yetiştirmek için işi bırakmış, çalışmıyorlar ise takdir edilesi kadınlardır.
onlar için işlerinden kariyerlerinden önce çocukları gelir. çocuğu anne sevgisiyle bilinçli bir şekilde yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunun farkındadırlar.
ha madem çalışmayacaklardı, ev hanımlığı yapacaklardı neden okudular diyenler eğitim ve bilinç kavramlarının önemini fark etmemiş olmalılar.
ayrıca çoğu kadın çocuğunu/çocuklarını belli bir yaşa kadar yetiştirdikten sonra işlerine devam eder. kendi adıma ileride böyle durumlarda işimi bırakabilir miyim bilmem ama bana kalırsa en doğrusu budur.
Genelde aile ve eş baskından ortaya çıkan durum ya da ne bileyim zengin bir koca bulunca zaten çalışmaya ne gerek var yahut çocuk doğurunca tüm vaktini enerjisini çocuğu için harcamak istediğinden de çalışmayabilir. Farklı örnekleri mevcut tabi...kendi isteği ile çalışmıyorsa hiçbir sorun yok tabi ama şu aile baskısı, koca baskısı yok mu sinir ediyor beni.
--spoiler--
akplilerin eşleri, tesettüre evlenince girmiş. hemen hepsi, ya okulu, ya çalışmayı bırakmış. siyasilerin üniversite bitiren kızları da çalışmıyor
emine erdoğan intihari düşündü
emine erdoğan, 15 yaşındayken, ağabeyi artık kapanması gerektiğini söyledi. emine erdoğan, o an hissettiklerini, "ağabeyim bana örtünmem gerektiğini söylediği zaman intihar etmeyi bile düşünmüştüm. nasıl olur da örtünürdüm! çevremde bir tane örneği yoktu. köy gibi bir yerde olsam neyse... orada dikkati çekmezdim. ama burada (istanbulda) olamazdı. bu karışık duygular içindeyken, bir vesileyle şule yüksel şenlerle tanıştım. bu tanışma beni çok etkiledi. böylelikle bir müslüman hanımın hem modern, hem kültürlü, hem de örtülü olabileceğini gördüm" sözleriyle aktarıyor.
hayrünnisa gül 15'nde evlenince...
abdullah gülün ailesi istemeye geldiğinde, hayrünnisa 14 yaşındaydı. istanbulda çemberlitaş ortaokulunu yeni bitirmişti. takdirname almıştı. liseye başlayacaktı. abdullah gül 29 yaşındaydı. sakarya üniversitesinde asistandı. gül ailesi, özyurt ailesine görücüye gidip hayrünnisayı istedi. aileler anlaştı. ama ortada sorun vardı. medeni kanun, 14 yaşında bir kızın evlenmesine izin vermiyordu. hayrünnisanın 15ini doldurması beklendi. hayrünnisa gül, 15'ini doldurunca evlendi ve okulu bıraktı.
zeynep babacan mütercim tercüman olacakti
hacettepe üniversitesi mütercim tercümanlık bölümü öğrencisiydi. ileride eşi olacak ali babacanın üç kız kardeşi betül, tuğba ve merve ile yakın arkadaştı. ali babacan öğrenimini tamamlayıp abdden döndü. babası hilmi babacan, oğlu alinin evliliğini şöyle anlattı: "amerikadan dönünce alinin kız kardeşleri, kendi arkadaşlarının arasından birini belirledi ve ağabeyciğim, şu kız (zeynep yurter) senin için uygundur dediler. biz de allahın emriyle istedik. istediğimiz gün de kabul edildi. kız kardeşleri, alinin kendi karakterini ve nasıl birini istediğini bildikleri için mevcutların içinde sana bu uygun dediler. biz de görücü usulüyle gittik, baktık ve beğendik." evlenmesiyle birlikte zeynep yurter örtündü.
ahsen unakitan avukatti
edirneli, orta halli eral ailesinin kızıydı. mandolin ve piyano çalmayı küçük yaşta öğrendi. tenis oynamayı seviyordu. istanbul hukuk fakültesini bitirdi. avukatlık yapmaya başladı. solcuydu. 1971 yılında maliye bakanlığında hesap uzmanı olarak çalışan kemal unakıtan ile evlendi. edirneden çocukluk arkadaşıydılar. bir gün... yolda gördüğü bir işportacıdan eşarp aldı. örtündü. avukatlığı bıraktı. ev hanımı oldu. eşi bakan olunca, örtünme modelini değiştirdi; türbanı kulaklarının arkasından bağlayarak kendi tarzını yarattı.
münevver arinç öğretmendi
ankara kız teknik yüksek öğretmen okulu giyim bölümünden, 5 üzerinden 4.5la mezun oldu. okulun en başarılı öğrencisiydi. münevver tay, üniversite yıllarında modern giyimiyle dikkat çeken biriydi. kırşehir kamanda öğretmenlik yapmaya başladı. manisa msp il başkanı avukat bülent arınç, hemşerisi münevver öğretmeni partisinin önde gelen isimlerinden ismail taydan istedi. münevver tay öğretmenliği seviyordu. evlenmeyi düşünmüyordu.
ancak babasının ısrarına fazla karşı koyamadı. ve evlendi. damat bülent arınç 31, gelin münevver tay ise 22 yaşındaydı. öğretmen münevver tay evlenince ev hanımı oldu; tesettüre girdi. öğretmenliği bıraktı. çok sevdiği öğretmenliği ancak bir yıl yapabilmişti.
semiha yildirim da öğretmenliği birakti
o da öğretmendi. eşi; ulaştırma bakanı binali yıldırım, erzincan refahiye ilçesi kayı köyünden akrabasıydı. görücü usulüyle evlendiler. evlenince o da öğretmenliği bıraktı. örtündü. ev hanımı oldu.
gülten çiçek öğretmenlğe devam etmedi
ailesi yozgatlıydı. yozgat ile yerköy arasındaki saray ilçesinde öğretmenlik yapıyordu. cemil çiçek ise yozgatta avukattı. görücü usulüyle evlendiler. gülten hanımın öğretmenliği sadece beş yıl sürdü. örtündü. ev hanımı oldu.
fatma ş. akdağ okulu birakti
fatma şeyda, erzurum üniversitesi ilahiyat fakültesi ikinci sınıf öğrencisiydi. babası subaydı. başı açıktı. nesrin akdağ, müstakbel gelinini erzurumda bir toplantıda görüp beğendi. oğlu recep akdağ, erzurum üniversitesi tıp fakültesini bitirmiş; üniversitede kariyer yapmıştı. bekárdı. akdağ ailesi, orduya gidip fatma şeyda hanımı ailesinden istedi. evlendiler. fatma akdağ, okulu yarım bıraktı. tesettüre girdi. ev hanımı oldu.
mehtap güler i birakti
chp muğla milletvekili hasan fehmi ilterin kızıydı. annesi sevilay ilter ressamdı. dspli, eski dışişleri bakanı sina şükrü gürel ile kuzendiler. hilmi güler, odtüden metalürji mühendisi olarak mezun oldu. aynı üniversitede yüksek lisans, doktora yaptı. taş-tusaş, mkek, etibank, igdaş kurumlarında üst düzey görevler aldı. 33 yaşındaydı. mehtap ilter ile tanıştı. flört ederek, 1981 yılında evlendiler. babası hasan fehmi ilter bu mutlu olaya şahit olamadı; çünkü üç yıl önce vefat etmişti. mehtap güler evlenince örtündü. çalışmayı bıraktı, ev hanımı oldu.
kizlar da çalişmiyor
türkiyeyi yöneten bazı politikacıların kızları da, üniversiteyi bitirdikleri halde çalışmıyor. cumhurbaşkanı abdullah gülün kızı kübra, bilkent üniversitesini bitirir bitirmez evlendirildi. çalışmıyor. başbakan recep tayyip erdoğanın kızı esra, abdde indiana üniversitesinde okudu. çalışmıyor. başbakanın diğer kızı sümeyye de çalışmıyor. necmettin erbakanın kızları; elif bilkent üniversitesini bitirdi, zeynep ise odtüyü. üstelik "başları açık okudular" diye parti içinde muhalif sesler çıkmıştı. evlendiler, çocuk yaptılar. yani ev hanımı oldular. enerji bakanı hilmi gülerin kızı ayşe şeyma da gazi üniversitesi mimarlık bölümünü bitirir bitirmez, eski orman bakanı osman pepenin oğlu ismail ile evlendirildi. devlet bakanı ve hükümet sözcüsü cemil çiçek, bilkent üniversitesini bitir
üniversite mezunu olup işsiz kalıcak ev erkekleri bunların farklı şeklidir. durum iyi ise o yaşta evdekilerden para alıp sigara cola bilgisayar triologysi arasında gidip geliceklerdir.
kültürlü ev kadını ve kültürlü bir annedir. ülkemizde kadınlara yapılan pozitif ayrımcılık malesef tüm kadınlara yarar sağlamamaktadır. bazı kadınların doktorluk, hakimlik, polislik vb. meslekleri yapmaları için bazı fedakarlıklar yapmaları gerekir. bu kadınların bazıları evde oturmaya zorlanmış kadınlardır. ülkemizde sayıları azımsanmayacak kadar çoktur.
Zengin koca bulmuş kadınlardır.
Ne yalan söyleyeyim çalışma mecburiyetim olmasa ben de üniversite ve yapmayı düşündüğüm yüksek lisansa rağmen evde oturup çocuğumu kendim büyütmek isterim.