O degil de onceki yillarda lise mezunu imam hatip aldilar, sonra lisans bitiren de imam oldu. Biri 4 yil erken sigortasını baslatti hatta arabasini aldi bi de ev kredisine girdi.
Bazen cok dusunmemek lazim.
Eğitim kalitesinin nerdeyse sıfırlandığı, her ile üniversite, nerdeyse her ilçeye myo, laboratuvarın, bilimsel araştırmaları yapabilecek düzeyde kütüphanenin var olmadığı, doç, prof görmeden üniversite eğitimini tamamlayan öğrencilerin ve mantar gibi türeyen apartman üniversitelerinin gülünçlüğü ve vahimliğinden dolayı yaşanan olumsuzluktur.
Eğitim, okul inşaa etmek değil, o binaları donatacak ve hakkını verecek eğitimci kadrosu yetiştirmek, akademik eğitimi destekleyecek yan unsurları güçlendirmek ve mezunlarına istihdam alanı yaratacak şekilde donanımlı mezun etmekle olur.
Aksi takdirde, vasıf gerektirmeyen birçok işte, sistem kurbanı diplomalı insanları görmek kaçınılmazdır.
insanın içi acıyor! Onca harcama, onca emek, onca hayâl... Sonuç sıfır!
Bakınız eskiden doğu bloğu ülkelerden özellikle bayanlar gelirdi Türkiye'ye çalışmak için. Bunların birçoğu üniversite mezunu Türkiye'de kendi mesleklerinin dışında işler yaparlardı. Ne bileyim tıp okumuş Türkiye'de bakıcılık yapıyor. Hâlâ da var bu durumda olanlar.
Eskiden Türkiye'de yetişmiş insan kıtlığı yaşanıyordu. etrafınızda da vardır. Adam zamanında ortaokulu, liseyi bitirmiş şimdi bir dairede müdürdür. Artık geçti bunlar. Serbest piyasa, kapitalist düzen çok da bakmıyor bunlara. Kıroyum ama para da bende diyorsa ister ilkokul mezunu çalıştırır, ister yüksek lisans mezununu.
Neyse asıl mesele planlama. Kardeşim bu ülkede nüfus dengeli dağılmıyorsa, yatırımlar dengeli yapılmıyorsa ileride daha da kötü olur. Şimdi sen tüm yatırımları birkaç noktaya toplarsan işler ileride daha da sarpa sarar. Mesela istanbul'a daha da yatırım yapılıyor. Bununla birlikte daha fazla nüfus çekecek. 3.havaalanı inşaatında 20 bin kişi çalışıyor, istanbul finans merkezi tamamlandığında 75 bin kişi çalışacakmış. Bunun yanında üniversite sayıları, kontenjanları da arttı. Devletin herkese iş vermesi çok zor. Özel sektör de malum. Kervan yolda düzülürden ziyade ülkelerin kalınma planları var. Her şehrin kendine özgü bir kalkınması olsun. insanları göç ettirmektense bulundukları yerlerde nasıl istihdam ederimin arayışı olmalı. Ki bunlar da yapılıyor ancak ülkenin yarısı nerdeyse beş on şehre toplanmış. Hâlâ bazı şeyler için geç değil. ilk başta şu nüfus ve yatırımlar tüm ülkeye dengeli bir şekilde dağıtılırsa herkesin karnı doyar.
Bir ülke gerçeği. Mesleğinde başlangıç sürecinde sadece bir dönem bu duruma maruz kalan mimar, mühendis, avukat vb. tayfayı tenzih ederek Bu durum genelde mezun olduğu bölümle uzaktan yakından alakası olmayan işlerde çalışmak zorunda olmakla başlar. Ülkede iş istihdam alanı her bölüm için yeterli değil ve bireylerin iki seçeneği var, ya açığı bol geçerli bir bölüm okumak ya da adı sanı geçen iyi bir üniversiteden mezun olmak.
bu sadece bir süreçtir. burada önemli olan bu süreci atlatıp, bir üst seviyeye geçiş yapmaktır. bu süreç kendinizi kısa sürede ön plana atıp değerli olduğunuzu patrona kabul ettirmek, sonra şirkete ortak olmak şeklinde devam edebilir.
hükümetin eğitim politikasının sonucudur aynı üniversiteden mezun iki eşit beyinin birinin fetöcü olması sebebiyle iş bulmasını desteklerken ötekinin ne hali varsa görsün demesidir .
