üniversiteden mezun olup iş hayatına atılıp da hayatın zalimligini ensesinde hisseden insandır.
üniversitenin ezbere hazırladıgı hayata bodoslama dalıp da pratikte çuvallayınca mutsuz olması kaçınılmaz olan zavalli kişicik.
üniversiteyi kahvehanelerde bitiren (nasıl bitirdiyse) insandır. öğrenim hayatı boyunca ne eğitim almış, ne staj yapmış, ne de yabancı dil öğrenmiştir.
muhtemelen istediği bölüme girememiş olduğundan mezuniyetinin de bir anlamı ve heyecanı kalmadığını düşünüp mutsuz olan insandır,ikinci alternatif ise,severek ve isteyerek başladığı üniversite hayatının çok da umduğu gibi gitmemesinden ötürü,üniversite mezunu olmayıp da mutlu olan arkadaşlarına imrenen,mutluluğun mezuniyet törenleri ya da diplomayla çok da ilgisi olmadığını anlayan,yine de sağlığı yerinde olduğu için mutlu olmak için hala umut var diye düşünebilmeyi öğrenen insandır.
Tercih formunu sadece kapak atmak tabiri ile dolduran, 4yıl sonrasını hesaplayaman, karşısına geldiğinde mezun işsizlik kalıbına sığmaya çalışan insandır.
tıp fakültesinden mezun olmuş, tusu kazanamamış, kazansa bile 5-6 yıl 1300 maaş alacak olan*, zorunlu hizmet yapmadığı takdirde diploması bile verilmeyecek olan insandır.
faktör analizinin yaşantısına olan katkısının "0" olduğunu anlayan insandır. fakat istatistik uygulamalarında sunum yaparken kullanması ne denli karizmaydı oysa...
günümüz türleri; 1929 ekonomik buhranından sonra en büyük ekonomik krizin girdabının içinde kalmış mazlum insanlardır.işsizlikten kaçış için yüksek lisans yapanları da mevcuttur.
işin kısası kaçınılmaz bir tecavüz vakası gibi olan hayata iteleme sürecinde ne bok yiyeceğini bilemeyen işsiz insanlardır..
Eğer kendi yaşadığı şehrin dışında bir Üniversiteyi kazanıp, okuyup bitirmiş ve orda kalacak imkanı yoksa, eğer eve geri dönecekse hüzünlüdür. O Dört yıl boyunca kurduğu arkadaşlıkların arasına mesafe girecektir. Askere de gidecektir. iş sıkıntısı da başlayacaktır. Bu yüzden mutlu değildir.
basit olmamakla birlikte, türkiye'de kalabalık bir kitleyi kapsayan mutsuzluktur. eğitim sisteminin bozukluğu, gençlerin çevre etkenler ile okumak istemedikleri bölümlere yönlendirilmesi, mezun olduktan sonra yaşanan iş bulma sorunu ve daha önemlisi türkiye'nin genç potansiyeli harcayan bir yönetim mekanizmasına sahip oluşu bu mutsuzluğun başlıca nedenlerindendir.