2 ye ayrılırlar.
Keyfi olarak iş bulmak istemeyenler.
Mecburi olarak iş bulamayanlar olmak üzere.
Ülke şartlarına baktığımızda ekseri diplomalı işsiz doludur.
Her yere bok gibi üniversite açılmış olması birinci, okunan bölüm ne olursa olsun (birkaç bölüm hariç) kolaylıkla bitiriliyor olması ikinci sebeptir. Meslek yönlendirmesi yeterli ve doğru oranda yapılamamaktadır. Bu anlamda meslek liselerinin rolü büyüktür.
almanya da meslek lisesinden çıkan bir kişi gidip audi mercedes VW gibi markalarda iş bulabilmektedir. Bizim ülkemizde ise bundan bir halt olmaz bari lise diplomasi olsun denilerek meslek lisesine gönderildiği için bu haldeyiz. Daha çok babayiğit ararız gibi.
Felsefe, biyoloji, psikoloji gibi bakıldığında insanlık için önemli ama ülke için bir anlam ifade etmeyen bölümlerden mezun olan insanlar topluluğudur.
Ulan sığır bir kafanı kaldır etrafına bak. Bu ülkede felsefe yer mi? Bu ülkede fizik mezunu olmanın bir anlamı var mı?
Adam ideoloji ya da sırf ilgisi var diye gidip fen edebiyat fakültesinde bölüm okuyor, sonra formasyon alırım falan diye düşünüyor lakin bir düşünmüyor ulan ben hangi ülkede yaşıyorum diye. Türkiye birader.
Sen git antropoloji oku, güzel sanatlar oku, sinema fotoğrafçılık oku efendime söyleyeyim sosyoloji, tarih oku sonra mezun olunca otur ağla üniversite mezunu işsizim diye. At ağızlı bir düşündün mü o bölümü yazarken okurken geleceğim ne olacak diye?
benim tarih bölümü arkadaşım murat bardakçı olacaktı sonra koçtaş mağazında seramik bölümünde satış temsilcisi oldu. Kader işte.
şimdi böyle kasıla kasıla konuşmak kolay allah kaza bela işsizlik göstermesin.
aslında iş bulmak diye bir şey yoktur, iş yaratmak diye bir şey vardır. değişen piyasa koşullarına ayak uydurabilmek ve bolca hırs lazım. ha unutmadan bir de göt lazım her işi yapmak kolay değil ama parayı yemek çatur çutur. her zaman.
Her yıl milyonlarca mezun veren üniversitelerin acınası durumu. Eğer düzgün bi üniversite mezunu değilseniz sizi de bu son bekler. 81 ilin hepsine üniversite şart mıydı? Sorusunu akıllara getirir.
toplumumuzun önemli bir kesimini teşkil etmektedir. Işsizlik toplumun hastalığı olup bu marazilik her 10 kişiden biri bu hastalıktan muzdariptir. 3 çocuk yaparsak eğer bu sorunun çözüleceğine inanan emin olan devlet erkanı mevcuttur.
iş beğenmeme yok iş ortamını beğenmeme var. malesef özel sektörde eğitim ayrımı olmadığı için ilkokul mezunu adam gelip sana istediği gibi sövebileceğini hakaret edebileceğini sanıyor onların zamanında öyleymiş çünkü ama kusura bakma kimse bana sövemez hakarette edemez. özel sektörün leşliği işte ne beklersin. istediğin gibi kavga edebilme özgürlüğü ile millete sövme hakkını kendinde bulan bir sürü cahil cühela andavalla çalışırsın. memuriyette birine söv bakayım napıyorlar.
özel sektörde çalışanlar bilir eğer beyaz yakalı plazmacılardan değilseniz anlaşamayan iki çalışan yumruk yumruğa birbirine girer. ertesi güdne pişmiş kelle gibi çalışmaya devam ederler. devlette millet işimden olurum korkusuyla en ufak söz bile etmiyor ne güzel herkes işinde gücünde.
işte biz özel sektörün bu eğitimsizliğinden ve cahil cühela insanlarından şikayetçiyiz yoksa iş beğenmeme gibi bir lüksümüz yok.
bir ülkede bölüm mezunu, o bölümle ilgili iş bulamıyorsa, o ülkede o dal geliştirilmeli, istihdam yaratılmalı demektir. o alanda eksiklik var demektir. ama bizim elemanlar okulun, okumanın, topluma ve insanlığa da katkı amacıyla yapıldığını unutur. ülkede durum bu, buna göre takılalım der. iyileştirelim, geliştirelim kafası yok.
troll olarak değil de gerçekten şurada üniversite mezunu işsizlere laf sokmaya çalışan güruha şunu sormalısınız;
ülkede kral sayılan müteahhitlerin, siyasetçilerin, para babalarının vb insanların diplomalarını araştırsanıza hele bir.
Marifet, her köşe başında nerdeyse akademisyensiz, alt yapısız, komikli üniversiteler açmak değil, nitelikli üniversiteler açmak ve iş istihdamı sağlamaktır.
Sistemli hareket ve ciddiyet, bunu gerektirir.
Nokta!
her köşe basına a101 bim sok gibi üniversite açarsan diploma dağıtırsan böyle olur. birde mesleki yönelim fazla.
mesela sağlık sektöründe iş var diye sağlıkla ilgili bölümler seçilince patlama oldu hatta özel sağlık liseleri felan açılmıştı.
her yer inşaat diye inşaat mühendisliğine hurra hucüm oldu. o sektörde bitti.
arz talep dengesizliği var. birde öğretmenler devlet felan oku oku oku diye gazladı milleti. hiç denmedi herkes okursa yolları kim süpürecek arabaları kim tamir edecek.
şimdi de sanayideki ustalar dert yanıyor çırak yok diye.
iş beğenmiyor deniliyor mantıken beğenmez bu psikolojik bir durum. birde aileden bir desteği yoksa torpili dayısı, bir parti cemaate üye felan değilse iş zor.
basit bir temizlik işi asgari ücret veya biraz fazla o iş bile torpille kimin alınacağı belli ya da kişinin aile çevresi fazladır saygın bir ailedir tanıdığı çoktur.
yukarıda biri iş beğenmeyen tiplerdir demiş. yahu iş beğenmemek ne kelime marka üniversitelerden dereceyle mezun olanlar bile asgari ücretli sıradan işlere razı ama iş yok. tabi sabahtan akşama kadar a haber izleyip diriliş ertuğrul, kuruluş, uyanış, tırmanış vs. müzikleriyle kendinden geçenler bilmez bunları. onlara göre biz imf'ye abd'ye falan borç veriyoruz.
