bazen düşünüyorumda türkiyede üniversite okumak gereksiz. 8940321842 tane sınava gir, ömrünün 4te 1ini okuyarak geçir. ardından okuma yazmayı kıt kanaat sökmüş dolmuş şöförü, değnekçi, sokak başındaki midyeci senin kazandığından daha fazla kazansın. gerçekten durum böyle türkiyede. devlete kapak atayım, özel bir şirkette müdürün tafralarını çekeyim, alacağımda 1-1,5 milyar olsun. öbür taraftan değnekçi olayım, eğitime harcayacağım parayla bakkal açayım yine aynı parayı cebe atayım. niye kasıyoruz ki o kadar. ayrıca;
beyaz yakalı işsizlerdir. bir gemicik alanları bilem yoktur. yav size kim okuyun dedi, beyniniz ışıldayacak sorguladıkça ve ister istemez çağdaşlaşıcaksınız falan, sonra allah muhafaza... aman dikkat.
üniversitelerin sadece bölgeyi kalkındırmak için yapılmasının sonucudur. erzurum'da üniversite bitirenlerin çoğu işsizken minibüs şöförleri 10000 öğrencinin yaz okuluna kalması için toplu dua etmektedir.
(bkz: durum bundan ibaret)
peşin: artık işsiz olmak için bile diploma gerekiyor bu ülkede.
senelerce okul kazanmak için çabalayan, kazandıktan sonra bitirmek için çabalayan ve bitirince de iş bulmak için çabalayan garip mi garip yurdum gencidir.