türkiye'nin en büyük sorunu olmasına rağmen çözüm için hiç bir çaba sarf edilmeyen konudur. hem kobilerde hem de kurumsal firmalarda yıllarca çalışmış biri olarak bu sorunun temel sebeplerinin şunlar olduğunu söyleyebilirim.
* türkiye'de yetişmiş kaliteli eleman sayısı ile işlerdeki kaliteli insanlara yönelik pozisyonların sayısı arasında uçurum var. büyük holdingler, kurumsal firmalar hatta eskiden beğenilmeyen bankalar hınca hınç dolu. üstelik giren çıkmıyor, 70 yaşında yöneticiler cirit atıyor kurumsal firmalarda.
* kobilerin çok kaliteli elemana ihtiyaç duymaması. patronların kendilerinden zeki insanlara tahammül edememesi de üniversite mezunu kişi ile çalışmaktan kaçınmalarına sebep oluyor. ona göre bugün muhasebeyi bitireceksin, yarın koliyi taşıyacaksın vs. en iyisi ucuz ve az eğitimli insan o zaman. zaten bir şeyler biraz yanlış olsun ki azarlayıp tatmin olayım düşüncesi bile var çoğunda.
* ailesel destek. aile ile yaşayan üniversite mezunu gencimiz bir süre sonra para kazanma motivasyonunu kaybediyor. iş aramayı bırakabiliyor veya çıtayı yüksek tutuyor.
* ihtiyacı olmadığı halde çalışanlar (özellikle bazı bayanlar ve zengin çocukları) da ayrı bir dert. bunlar hem ailesi zengin olduğu için özel okullarda iyi eğitim almışlar hem de asgari ücrete yakın paralara (bankalarda vs) çalışıyorlar. tabiki özgürlük var ama o paraya gerçekten ihtiyacı olan birinin önünü kapatıyorlar.
* üniversite mezunlarındaki maaşlı iş takıntısı. iş demek illaki sabah 9 akşam 5, ay sonunda maaşını aldığın kurum değildir. düşük sermaye ile yapılacak bir çok serbest iş (e-ticaret, küçük çapta dış ticaret vs.) aslında çoğu zeki gencin üstesinden gelebileceği çok zor olmayan işler olmasına rağmen iş olarak görülmemekte. illa takım elbise giyilecek, kız istemeye gittiğinde oğlumuz x holdingde çalışıyor denilecektir.
bir de sözlüklerde yorumlarda görüyoruz. iş bulamayan üniversite mezununu aşağılayan bir kesim var. tok açın halinden anlamaz, bu bilinen bir gerçektir. iş bulamamış, dolayısıyla tecrübe kazanamamış bir kişiye "sen de kendini yetiştirememişsin. mal gibi okumuşsun ama hiç bir yeteneğin yok." diyen öss yi bile kazanamamış tipler var. adama iş verilmezse nasıl tecrübe kazanacak?
işsizlik fonu kullanılarak bu konunun çözümü için harekete geçirilebilirdi. bazı firmalara sen adamı çalıştır biz bir sene için maaşını fondan ödeyelim, beğenirsen kendin devam edersin denebilirdi mesela. ama orda biriken para da sağolsunlar devlet büyüklerimiz tarafından mundar edildi. gap için harcanılacakmış.
üniversitelerin sadece bölgeyi kalkındırmak için yapılmasının sonucudur. erzurum'da üniversite bitirenlerin çoğu işsizken minibüs şöförleri 10000 öğrencinin yaz okuluna kalması için toplu dua etmektedir.
(bkz: durum bundan ibaret)
peşin: artık işsiz olmak için bile diploma gerekiyor bu ülkede.
Ailem hep der zaten. bak elin oğlu pilot oldu pilot sen bir sürü üniversite bitirdin işsizsin diye. Bende ya uf ya uff deyip bunalıma girebiliyorum bazen. Üçüncüye başlayacağım böyle giderse elimde püsküvüyle.
senelerce okul kazanmak için çabalayan, kazandıktan sonra bitirmek için çabalayan ve bitirince de iş bulmak için çabalayan garip mi garip yurdum gencidir.
giderek artan işsizlerdir. bu arada okur-yazar olmayan ve lise altı eğitimlilerde yoksulluk azalırken üniversite mezunlarında tersine giderek artmaktadır. *:
(bkz: türkiye'deki üniversitelerin lise kalitesinde olması)
en iyi dediğimiz itü, odtü ve boğaziçi dünyada ilk 250'de bile değil. aklı olan ingilizcesini ve mesleğini geliştirip yurt dışına gitmenin yollarını arar.