Yeni akademik yılda üniversiteye girmeye hak kazanan öğrencilerin kayıt dönemi başladı. 5-9 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan kayıtlarda cemaat yurtları yine üniversite kapılarını kuşatmış durumda.
2011-2012 akademik yılında üniversiteyi kazanan öğrenciler bugün itibarıyla üniversitelerine kayıt yaptırmaya başladı. Kayıtlar sırasında her yıl üniversite kapılarını adeta işgal eden cemaat yurtları bu yıl da iş başında.
Kuran dağıtılıyor
Kayıt sırasında üniversiteyi yeni kazanan öğrencileri yurtlarına kayıt etmek için ciddi bir çalışma yürüten cemaat yurtları dışında Anadolu Gençlik Derneği de öğrencilere Kuran dağıtıyor. istanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi önünde "Üniversiteyi kazanan öğrencilere hayat rehberimiz olan Kur'an-ı Kerim hediye ediyoruz" yazılı pankartlar asan AGD'liler dışında birçok gerici yurtta faaliyet sürdürüyor. Sabiha Hanım, Zehra, Zaman, Herkül ve 4fakülte gibi gerici yurtların masalarıyla dolan üniversite girişi adeta öğrencileri gerici yurtlara teslim ediyor.
Üniversite öğrencilerinini neler bekliyor?
iktidarda olduğu 10 yıla yakın süreçte birçok ile üniversite açmakla övünen ancak hiçbir alt yapı çalışması yapmayan AKP, yurt konusunda öğrencileri cemaatlere mecbur bırakıyor. 2002 yılından bugüne kadar sayıları yüzde yüze yakın oranında artan üniversite sayılarına karşın devlet yurtlarında artış sadece yüzde 31'de kalmıştı. Bu oran AKP'nin öğrencileri adeta cemaat yurtlarına teslim etmesi anlamına geliyor.
Cemaat yurtları dışında öğrencilerin bir diğer büyük sıkıntısı ise harç ücretleri. Harç ücretlerini ve okul ihtiyaçlarını karşılamak için üniversite öğrencilerinin çok büyük bir kısmı kafelerde çok uzun saatler boyunca düşük ücretlerle çalışmak durumunda kalıyor.
Ayrıca 12 Eylül darbesinin ürünlerinden olan YÖK eliyle üniversiteleri daha gerici ve piyasacı bir şekle büründüren AKP, Bologna süreciyle üniversiteleri tam anlamıyla sermayeye devretmeye dönük adımları da yeni akademik yılda atmaya hazırlanıyor.
Benim de şöyle bir sorum var, bundan rahatsız olanlar , sadece cemkireceklerine 'ilerici yurtlar' açmayı denese de, öğrenciler de faydalansa, yapılan herşeyi eleştirmek kolay tabi, cemaatler yurt yapıyorsa buraya giden öğrenci de cemaatlerden faydalanıyor demek ki, yani hayatında hiç bi yardım yapmayan zihniyet, tabanını köylü ve esnaflarin oluşturduğu cemaatler kadar da bonkör olamıyor, milyonlarla oynayan 'ilerici' ler neden oturduğu yerden cemaat yurtları kapansın demek gibi basitliğe kaçıp, yurtsuz kalan onca öğrenciyi aç sefil bırakacağını hiç düşünmüyor. Ha birde devlet yapsın diyenler var, herşeyi devletten bekleme, gerici, çapulçu , akilsiz, iş bilmez, 3kağıtçı dediğin cemaatler amme hizmeti yapıyor, sen nedir bilir misin kamu hizmeti a geri zekalı. Ileri ci arkadaşlar karanlığa küfretmeyin, eğitim de aydınlanma vardır, cemaatler eğitim için gelenlerin eğitim alması için uğraşıyor, sizler se cemaat yurdunda kalarak eğitim alacaklarına o genç beyinlerin karanlığa mahkum olmasını yeğler gibisiniz, cemaatleri örnek alın, karanlığa bir mum da siz yakın, hayır da yarışın cemaatlerle.
-yurda saat 18.00dan sonra gelen öğrenci yurttan atıldı.
-sinemaya, tiyatroya, konsere giden öğrenci yurttan atıldı.
-sabah namazına kalkmayan öğrenci yurttan atıldı.
-ablaların/abilerin odasına bıraktığı kitabı okumayan öğrenci yurttan atıldı.
-kendisine uygun görülen eş adayını istemeyen öğrenci yurttan atıldı.
gibi önermelerle devam edebilecek olgu.
bu daha böyle uzaar gider...
ha atılmayanlar da var, şöyle ki:
boğaziçi üniversitesi mezunu bir oğretmen olan hanım kızımız, cemmatin çok büyük katkılarıyla istanbulda bir dersanede 450 TL maaşla çalışıyor.
yıllardır olan biten bir şey bu. sol.org.tr bu sene mi ayıl mış ? kardeşim kim nerede isterse kalır. ister cemaatçide kalır ister ateistte kalır isterse kapitalistte kalır. adamlar biz çok moderniz diyip kayıt yapıp sonra biz cemaatçiyiz demiyor ki. peşin peşin biz cemaatçiyiz diyor. canı isteyen kayıt olur istemeyen olmaz. bu kadar basit.
fakat atlanan bir mevzu var. gençlerimiz ailelerinden uzak özgür bir hayatı seçmek için başka şehirlerde üniversiteler tercih ediyorlar. sonra da ailesinin durumu yetmiyor yurt yok cemaatçilere mecburuz falan gibi mevzular söz konusu oluyor.
sevgili arkadaşlarım. babam aramızdan ayrıldığında ister istemez evin babası olup başka bir ile taşındık akrabalarımızın olduğu. ve ideallerim vardı. bu idealleri gerçekleştirebilmek için isterdim ki istanbul olsun hatta paris olsun ama mümkünü yoktu zira anacığım evi ve kendini zor geçindiriyordu. böyle bir durumda kendi bulunduğum şehirden başka bir okula gitme lüxüm olmadı. it gibi çalışıp ideallerimin peşine düştüm çalıştım çabaladım. durum böyleyken. armut piş ağzıma düş olmuyor.
gelelim bologna sürecine. erasmus programının 2012 yılı itibari ile son bulması ile bologna süreci hızlanacaktır. hiç sanıldığı gibi değil aksine kaliteyi tavan yaptıracak bir süreçtir.
ve dipnot : solcular neden yurt açmıyor. ucuz yemek yatak falan sağlasınlar öğrencilere üniversite girişlerinde beklesinler milletin aklını çelsinler sosyalizmle ilgili sol kitaplar dağıtsınlar. solculara açmayın yapamazsınız diyen mi var panpişler ?
eğitim sisteminin cemaat gericiliğinin ve tüccar zihniyetin tahakkümüne bırakılması karşısında solcuların haklı tepkisini, "o zaman solcular yurt yapsın" diyerek savuşturmaya çalışan aklıevvelleri ortaya çıkarmış olay.
solcu dediğiniz insanlar bir kere, neden solcu oluyorlar düşünmez misin ?
solcunun işi bu bahiste, tüm öğrencilerin ücretsiz, nitelikli barınma hakkına kavuşması için mücadele etmektir.
üniversitelerde gerici kuşatmayla mücadelenin bir parçası olarak da, gerici odakların kadro okulu anlamına gelen bu yurtların, emekçi aile çocuklarının maddi durumlarını istismar etmelerine izin vermemektir. öğrencilere barınma imkanı sunmayan ve onları bile isteye gerici odakların ellerine terk eden bu gerici devlet zihniyetini ortaya koymaktır.
elbette solcular da yurt açmalılar, solcular da "kadro" yetiştirmeliler.
bu yağmacı gerici düzenin bekçi köpekleriyle ve sahipleriyle her alanda mücadele etmek için solcuların ve ülkemizin de "kadro"ya ihtiyacı yakıcı bir biçimde var.
ama solcuların dev şirket destekleri, cemaat tarikat bağışları, devletten şurdan burdan "yürü ya şeyhim" diyen ensesi kalın adamları, üniversitelerde ellerinden tutan rektörleri yok.
neyi mi var? emekçilerin alınterlerinden gaspettiği ve adına vergi dediği hırsızlık paralarıyla varlığını idame ettiren şu türkiye cumhuriyeti devleti'nin, şu bir mahalle nüfusu kadar kodamanın elindeki o koskoca aygıtın artık emekçinin sağlığı, eğitimi, barınması, yemesi içmesi, kültürel sanatsal gelişimi için çalışacağı bir düzeni kurmaya sözü ve inancı var, mücadele azmi var solcunun.
ilerici olanları zorla tutup yurtlarına kaydetmedikleri sürece problem olmayan durumdur. üniversiteyi kazanmış en kötü 19 yaşında olan bi adam neyin kendine yararlı neyin zararlı olacagını bilir ve ona göre kalıcagı yurdu belirler. begenmessen gitmessin bu kadar basit. ha ben 19 yaşına geldim hala beynimin yıkanma ihtimali var diyorsan yok yere okuma üniversitede. 4 senene yazık mezun oldugunda da bir eşşek olacaksın bari 4 sene git bi sanat ögren işe yararsın belki.
Insanlara yurt hizmeti verilmesi yerine okumasın daha iyi diye düşünenlerin kendince aşağıda yazanları bir düşünmesi gereken durumdur;
sen kendine ve dostlarına şu soruyu sormalısın, ideolojiniz o kadar mi kıymetsiz ki onun için emek veya para dan feragat edemiyorsunuz. Şimdi deniz etmiş mahir etmiş deme, bu kollektif ruh işi, cemaatler de köylüler bile kazandığının yarısını veriyorlar, inanmış lar ve başarıyorlar. Sen işte başkasının cebinden ağalık yapıyorsun. Yani anlamak çok basit aslında sen biraz parandan ve vaktinden feragat et, cemaattekiler gibi, git kayıt sırasında insanlara yardımcı ol, onları açtığın yurtlara davet et, onlarda gelsin. Ve oluşturduğun bu yardım ikliminden etkilenirse insanlar, sizin grubunuz da artar, destekçiniz de artar, tabi onları etkileyebilirseniz, böylece devlette de böyle olması için yarın öbür gün siyasi gücü elde etme şansınız doğar. Yani oturduğunuz yerden devlet yapsın, diyerek değil. Üstelik devlet zaten yurt açıyor, her öğrenciye yurt demek rasyonel bir politikanın da ürünü değil, kamu yararına da değil, ne okuyorsun bilmiyorum ama git kaliteli bir işletmeci ile görüş. Her öğrenciye yurt dersen bi piyasa yi tamamen devletlestirırsin bu devlet yurtlarının tek olması durumda devlet yurtlarının da gelişmeye ihtiyaç duymamasina neden olur, ama piyasa da çokluk olması rekabet ve çeşitlilik gelişimi canlı tutar. Bu da öğrencilerin sürekli daha iyi hizmet almasını sağlar. Yani basma kalıp beleş eğitim demek le olmuyor arkasını düşünmek lazım. Her öğrenciye yurt deyip özel yurtları kapatsan, hatta kapatmasan bile ortaya çıkacak olan köhne yurtlar olur, ve bu anca devlete zarar kapısı olur, zaten her öğrenciye yurt açsan bile önemli bi kısmı eve çıkar, zararı iyice katlarsin artık yurtlarda 3müdür 5müdür yardımcısı sıfır da öğrenci olur, bi zamanlar olduğu gibi çiftlik olur yani. ... Ama sen yine de düşüncelerinin değerli olduğuna inanıyorsan beleş eğitim hakkımız diye bağırmak yerine, beleş eğitimin hakkınız olduğu bir nesil oluşturmak için harekete geçebilirsin. Feyz aldın mi canım:) beleş eğitim hak değildir üstelik, üniversite eğitimi hele hiç hak değildir, sosyal bir devletiz ama komünizm rejimin de değiliz. Beleş eğitim diyenler anadolu çocuğu üniversiteye geldiğinde buralar kroyla doldu da derler:) türkiye de eğitim de beleş üniversite de, 3kuruşluk zaten ödemediğiniz harç parasını mi aldığınız eğitimin karşılığı olarak görüyorsunuz. O deve de kulak kalır. Türkiye de eğitimin ucuz olması türkiyenin sosyal dönüşümü için gerekliydi büyük ölçü de de sağlandı zaten. Artık memleketin köylerde kalmış kısmı nin da çocukları öğretim üyesi olabiliyor. Daha da sürer tabi bu:) feyz ini iyi al:) hadi bye,
sloganlarla konuşmayı bırakıp, sloganın arka planını ve içini nasıl dolduracağınızı düşündüğünüz gün adam olursunuz.
