2 aylık insan üstü çalışmalarım sonucu sınav kağıdıma 51 vermiş hocaya söylemek istediklerimdir. Dialog şöyle olurdu herhalde;
-malzemeyi kendinize maal edeceksiniz evladım. Ezber yapmakla olmaz.
-ulan o.ç. Türkçe öğretmenine neden bibliyografi öğretiyorsun? Onu bırak 300 eserin yazarı türü şekli ve yeni harfle yayımlayanı 1500 parça malzeme eder. Gel sen maal et kendine bunları. Maal edemezsen malzemeyi bi tarafına sokar sonra da iyice tıkarım o bi tarafını.
Ah bir desem nasıl rahatlarım anlatamam.
Kesinlikle güvenilmezsiniz. Başlarda iyi hoca havası vermeye, öğrencilerin gözüne girmeye çalışmaya ve onları geçirmek için çabalıyormuş gibi görünmeye çalışıyorsunuz. Ama yemezler.
Buradan üniversiteye yeni gideceklere şu tavsiyeyi vereyim. Hangi hoca olursa olsun, devamsızlık konusunda rahat olun ve ya sınavda kolay soracağım gibi sözlere aldanmayın. Üniversite hocaları, ters köşe yatırmaktan ve öğrencilerin çırpınışını izlemekten büyük keyif alır. Bu keyfi onlara yaşatmayın.
okuldan kazandığın paranın karşılığını ver de derse sen gir asistanı sokma.bir kere yüzünü göremedik odanızın dışında.mukavemet ders, hcasına selam olsun.
Hayir anlamiyorum 4 saatlik iskence gibi almanca
derslerinde hic mi sikilmiyosun, hic mi tuvaletin gelmiyo,
karnin acikmiyor, sigara, cay hani...! Sadece 15 dakika
ara vermek neyin kafasi lann! Ayrica Bu nasil almanca aski
ben anlamadim! ne bize sevdirebildin ne kendin dersi anlatabiliyosun! Yaptigin vizeye gelince:
4 sayfa 80 soru 1 saat!
OSS kivaminda mubarek!
Sabir yaa sabir!
sınavda sıkıldım deyip boş kağıt veren öğrenciye 100, o kadar çalışıp didinen insanlara 40-60 gibi not verdin, öğrenciye göre hep farklı muamele ettin, bu ayrımcılık yüzünden gerizekalı öğrencileri yüksek lisansa aldın. evet sen tam bir orospu çocuğusun. (badem bıyıklı abi prof. mustafa kurt) seni orda tutanında seni oralara getireninde ta..... neyse...
nihat akkuş hocam sen bir tanesin. senin gibi hocalara her üniversitede ihtiyaç vardır.
eve gidene kadar halk otobüsünde içe söylenenler yada öğrenci evinde duvara küfürle beraber savrulanlardır. şimdi burdan seslenmek istiyorum.
pek muhterem genel muhasebe hocamız :
bir muhasebeci evladı olarak 8 yaşından beri bu b.kun içinde olaraktan senin kağıdın üstüne beyanname yazdırdığımız dönemde okulda olduğunu varsayarsak , sen orda mal alış satış kayıtlarını öğrenirken ben o kayıtları çoktan yapmış bir biçimde maliyeye vermiş , makbuzumu bekleyip almış , it gibi titreyerek muhasebemde ayın 24 ünde beyanname yetiştirmeye çalışmıştım. şimdi o günleri geride bırakıp lisede de senin gördüğün eğitimin nerdeyse aynısını gördüğümün altını çizerek gelip üniversitede girdiğim ilk vizeden 0.5 almamı nasıl açıklayabilirsin ? 8 yaşında defterlere yazdığım kayıtları şimdi benden sınav kağıdına yapmamı istemene rağmen , ve hesap makinasıyla tek tek hesaplayıp o ön sıramda kriz geçirip ağlaya ağlaya ,titreye titreye yere düşen garip hastalığı olan kızı takmamaya çalışarak sınavıma devam etmeme rağmen bana gel ve o 0.5 i açıkla lütfen. ölene kadar sana sövmek istemiyorum. senin yüzünden belkide 2 defa bıraktım ben güzelim üniversiteyi. gerçi zaten sevmiyodum ama şuan bunu savunarak sana giydirebilirim. gel buraya ve bana bu fırsatı verme. açıkla bunu lanet kadın. açıkla!