üniversiteye gitmeden sözlükten öğrendiğim hayattır. o kadar çok benimsedim ki, ikinci öğretim gibi davranıp öğlen 1' deki dersime geç kalıyorum. özenti miyim ben ya?
Yavru ceylan olarak girip, çakal olarak çıkılan hayat kesitidir. Her türk gencinin bulunması gerekir. Birçok hayat tecrübesini orada edinirsiniz. Yeri gelir yemek de yaparsınız, bulaşık da yıkarsınız, elde çamaşır da yıkarsınız. Yeri gelir parasızlıktan lahvaltıyı kuru simitle geçiştirirsiniz, yeri gelir fırında et işi yemekler de yersiniz. Yeri gelir çok sağlam arkadaşlıklar edinirsiniz, yeri gelir en puşt insanlarla da tanışır ve aynı ortamda bulunmak zorunda kalırsınız. Askerlikten önce, askerliğe uyumu da kolaylaştıracak bir tecrübe kazanma arenasıdır üniversite hayatı, kısaca.
tamam kabul ediyorum guzel anilar guzel gunler var ama genel olarak vize büt final quiz dörtgeninde gecip duran aaaaah simdi lisede olsam ne guzel olurdu dedirten hayattir.
%90 nin got buyuttugu hayattir. ne ala amk. yat kalk ye ic gez toz ohhh. evet evet o sensin hic bosuna ben okuyom havalarina girme. %10luk kesimi tenzih ederim.
lisenin az devamlısı. tek derdin imza attırmak ve not bulmak olacak. bunu bile yapmayan insan bedenindeki yaratıkları göreceksin. ortalamayı yükseltme diye sana notlarını vermeyen haysiyetsizleri göreceksin. ibnelik ve şerefsizlik kavramlarının sınırlarını bu dönemde değiştireceksin.
hani hapishane filimlerinde olur ya zenciler bi tarafa müslümanlar bi tarafa naziler bi tarafa işte farklı isimlerle aynısını burada görüceksin.
muhtemelen kötü arkadaşlarla beraber olup dahada kirleneceksin.
ama sana düşen görev çekirge çöplükteki kirlenmemiş elması bulmak yada elmas olup çöplüğü aydınlatmak olacak.
üniversiteden üniversiteye, bölümden bölüme ve kişiden kişiye değişen hayattır. özel üniversitede * sözel bölümü * biri okumuş olarak benim için yatış olarak geçti. bir şeyler öğrenmesine öğrendim tabii ama hem tembelliğim hem kendi hatalarımdan dolayı genel olarak boş geçti. son sınıfta aklım başıma geldi. benim sınıfımda hem çalışan hem sosyal hayatı idare eden vardı. bir yerde öğrencinin kendi belirdiği hayattır.
maddi anlamda çok bir sıkıntı yaşanılmıyorsa gerçekten çok güzeldir. insan varlığı da görür yokluğu da . insanları öğrenir, aileden uzakta olunduğunda sağlam dostluklara ihtiyaç duyulduğu fark edilir ve 2-3 tane sağlam dostunuz varsa gerçekten çok iyidir.
arada taşşaklı ,güzel anılar olsada genellikle yoklukla, sıkıntıyla geçer. derslerden teker teker kalırsın dert edersin, yine mi menemen dersin dert edersin , yalnızım amına koyim dersin dert edersin , ailenden uzaktasındır dert edersin , bu kadar dert var bi sigara yakıyım bari lan dersin , dersin demesinede lan gerizekalı bi bakarsın ki paket boş. bunu dert etmezsin ama kendine deliler gibi söverek , gecenin bir yarısı götün dona dona gider benzinciden o paketi alırsın.
ananın bağrından, babanın yuvasından kopup başka şehre gelerek vay be yaşamak buymuş dediğin, alkolle tanıştığın her gün içtiğin ilk zamanlar kyk da 1 odada 6 kişi kalmak zorunda kaldığın gözün açılınca şehirde arkadaşlarınla ev tuttuğun ananın babanın nadiren uğradığı ayın sonunu hiçbir zaman getiremediğin hayattır.