lisansı okurken sövüyorsunuz. yüksek lisans yapıyorsanız lisansı özleyip tez hocanıza sövüyorsunuz. doktora yaparken beyninizde kalan 3 hücreyi idareli kullanmak zorunda olduğunuz için asla sövmüyorsunuz, sövemiyorsunuz.
-her ne kadar insanda çimenlere yatıp aylaklık etmeyi çağrıştırsa da değil ya. bunlar hep üniversite tanıtım kitapçıklarındaki mutlu gençliğin suçu. ben onlara kandım arkadaşlar. siz kanmayın. tünelin sonu öyle bir yere çıkmıyor.
Saçma sapan insanlarla dolu,herkesin iki yüzlülükte Master yapmış olduğu bir yerdir. Kimse samimi değildir sınav vakti herkes canım cicim olur,yaz tatili başlar 3ay kimseden ses soluk çıkmaz.
-önce gelirsin ve kızların teklif etmediğini anlarsın.
-sonra ayın 7 sinin ne kadar önemli bir gün olduğunu anlarsın.
-kıçı kırık notlara oluk oluk para akıtmanın ne demek olduğunu öğrenirsin.
-makarnanın binbir çeşit versiyonu olduğunu öğrenirsin. *
-sonra pek muhterem başbakanımız çıkar ve her üniversite bitiren iş bulacak diye bir kural yok der, boşu boşuna kıçını yırttığını öğrenirsin.
en yakın oda arkadaşımla eve çıkarız. Ygs de neredeyse aynı sıralamayı aldık. Lysde de benzer seviyelerdeyiz. Ev tutar dayar döşeriz.
Sonra okulu keşfederiz. Güzel bir arkadaş grubumuz olur. Hatta varsa tiyatro kulübüne mutlaka üye olmalıyız. Bu sefer kendimizi geliştiricez öyle düz okumucaz söz verdik.
Belki bi de sevgilim olur. Belki ilk alkollü içkimi denizi seyrederken içerim.
Ama derslerime kesinlikle güzel çalışıcam. Hatta güzel de bi uzmanlık kazanıcam.
ailemin değerini çok daha iyi anlamama neden olan hayattır. şu 20 senelik basit hayatımda öğrendiğim en önemli şeyler üniversite hayatımda oldu. üstelik çok acı tecrübelerle öğrendim. benim gibi lisede hep başarıyla geçen bir öğrenci bir anda 11 dersin 7sinden kalmış duruma düştü. okulu uzatma riskim doğdu. en yakın arkadaşlarım posta koydu ve ben ailemi de üzmüş oldum. ama onlar hiçbir zaman üzüldüklerini bana belli etmediler. her durumda bana ellerinden gelen iyiliğin en büyüğünü yaptılar. ve ben bunları gördükçe tanrım ben ne yaptım deyip günlerce ağladım. okulun kapısından bir kere bile yüzüm gülerek giremedim. her günüm melankoliyle doluydu. ama ailem bu durumda da o kadar anlayışlıydı ki yaklaşık 1-2 ay önce kararımı verdim. okulu uzatmamak için var gücümle elimden geldiği kadar ders çalışacağım ve bu okulu sene uzatmadan bitireceğim. benim üniversite hayatım coşkularla, çılgınlıklarla geçmeyecek belki. üniversite hayatımı özlemeyeceğim belki. ama üniversite hayatı bana çok acı ve çok önemli tecrübeler kazandırdı. ailemin benim için ne kadar önemli olduğunu anladım. sözümü de unutmadım ve her gün onlara söylüyorum. bu okulu uzatmadan bitirmek için elimden geleni yapacağım.