hayatları boyunca en kolay av oldukları dönemdedirler. sağlıklı ve yetişkin bire üniversite 1. sınıf öğrencisi kız, kasım ayı gelmeden ilk sevgilisi ile sevişir. kabul edin ya da etmeyin, bu su götürmez bir gerçektir. sudan çıkmış bu balıkların başında bekleşen tecrübeli avcılar onları sapır sapır toplar. iş bilmeyen mallara da platonik aşklar beslemek kalırsa kalır.
tanışma partileri ayağına abazan ve üreme evrelerinin son günlerini yaşayan üst dönem erkeklerine asla prim vermemesi gereken kızdır, kız çocuğudur. 6 ay sonra yaptığın bir çok şeyden, tanıştığın ve hayatına kattığın bir çok insandan da pişman olacaksın ama bunun farkında değilsin şuan. ayrıca 3. sınıfa geldiğinde baktığında ilk fotoğraflarına "çocukmuşum yeaa" tepkisini verip uzaklaşacaksın o albümlerden.
sürekli kendisini ıspatlama çabası ve farkındalık yaratma havasındadır. sevdiği adamı memleketinde bırakıp, ona yüzlerce söz verip girmiştir artık üniversiteye ve kendisini çok önemli, değerli, güzel hissettiği ortamda sanmaktadır. sonuçlarını daha sonra hüsranla görse de artık çok geç kalmış olacaktır ve bu durum onu ilk yılından sonraki 3 seneyi berbat yaşamasını sağlayacaktır.
salgıladığı feremon hormonunun kokusu, yeni yeni düzenli olarak kullanmaya başladığı ucuz parfümle birleşince ortalığı panayır yerine çeviren bir alt kadın türü. 13 yaşından beri farkında olduğu cinsel cazibeyi ilk defa özgürce kullanma fırsatı doğduğu için her süper gücün verdiği kontrolsüzlük gibi sapıtır. bu sapıtmada sürü psikolojisinin etkisi büyük.
misalen devamlı kendi ortamında "falan çocuk çok yakışıklı, filancanın kalçası epey sıkı, arzu adem'le çıkıyomuş, mimarlıktaki fahrettin'i gördün mü" gibi mevzular döndüğü için bir süre sonra hayatın amacının erkek bulup kendini düzdürmek olduğu sanrısına kapılır. dahası, romantik ihtiyaçları ile sürekli romantik şarkılar dinleyip romantik filmler izleyerek bu sanrıyı kuvvetlendirir.
beyninde henüz gelişmeyen empirik (deneyimsel) bölgenin eksikliği bir takım şer odaklı erkeklerce çok güzel kullanılır. bu tecrübeler gitgide kızımızı silik, geçmişi hakkında yanıltıcı bilgiler veren, ikiyüzlü bir oyuncuya evirir.
yolculuğunun bir yerinde "ne için geldim, neye dönüştüm?" diye sorgulayabilenler bu hayati hatadan dönebilirler. öyle ya, bazen henüz yapılan yolculuk esnasında dahi amaç dışında yeterince oyalanırsak yolumuzu yitirebiliriz.
işte dostlarım, hayatın verdiği avantajı geri alma biçimidir bu. vajinasının değeri ile her şeye sahip olabileceği sanrısı ile büyüyen kızımız ilk elden büyük bir feyiz almıştır hayatın ta kendisinden. geçmiş olsun.