üniversiteye adımını atar atmaz ''eve çıkma planlarından ve öğrenci yurdundan kurtulmanın gerekliliğinden'' bahseden ve ''yatay geçiş planları'' yapan homo sapiens türüdür..
ilk dönemin sonlarına doğru inanılmaz arkadaş potansiyeline sahiptir. hele ki hem hazırlık okuyan, hem de yurtta kalan bir öğrenci ise üniversitenin yarısını tanıyordur büyük ihtimalle. * çok gezer, çok dolanır, geldiği şehrin fellik fellik analizini yapar birinci sınıf öğrencisi... aktiviteden aktiviteye koşar. son sene k.çını yataktan kaldırayacağını sezinlemişçesine her ortamdan haberdar olur, sosyal pıtırcıktır kendisi...
ne yazık ki bu sene de gelmişlerdir. esas sorun onların her sene gelmesi değil, benim bir türlü bitiremiyor olduğumdur. ama bana bunu hatırlattıkları için yeni gelenlere gıcık olurum.
Cik cik cik.15er li 25er li oluşumlar halinde gezmeyi severler.Ayriyetten hepsi birer profesordur her bir boku bilirler yanılma imkanları yok denecek kadar azdır.
üniversitedeki her topluluğa katılmak için uğraşırlar toplantılarına falan girerler
ilk ders hoca derse girdiğinde ayağa kakmak için yeltenirler
çan eğrisini iyi birşey sanırlar.
okulu erken bitirmek geçiş yapmak için hayaller kurarlar
hocalara saygısızca davranma haklarının olduğunu sanırlar.
en dandik derste bile ön sıradan yer kapmaya çalışırlar. dördüncü sınıfa geldiklerinde bu ölümcül yarış en arka sıradan yer kapma yarışına dönüşecektir.
okul başlar başlamaz etrafını kızların saracağını en az 3 kızla aynı anda çıkacağını sanan gurubudur genelde ilk günlerin verdiği havayla herşeyi yaparım edasında yürürler.
en az dört sene okul okuyacak, erkekleri askerlik yapacak, aylarca iş arayacak, sonra sabah tarlaya akşam ahıra işe gidip gelecek gençlerdir bunlar. geçirdikleri zamanın kıymetini bilesicelerdir.
üniversite hayatını anlamamış olan, muhtemelen ilk sene alttan hiç ders bırakmayacaklardır çünkü ciddi ciddi ders çalışacaklardır. ama ikinci veya daha sonraki senelerde açılması ve coşması muhtemel ve okulun uzaması açılmasının çapına göre değişecek olan öğrencilerdir.