ilk sene ortam yapıp temel atın çevresi geniş kızlarla kanki olun, bir kız size on kız kazandırır unutmayın, insanlara pek güvenmeyin üniversitede karşınıza her türlü insan çıkıcak buyüzden psikoloji kitapları okuyup bilgi sahibi olun insanları analiz edip ona göre davranın. Sınav dönemlerinde ders notu için millete yavşaklık yapıp kendinize olan saygınızı yerin dibine sokmayın.üniversitede öğrendikleriniz iş hayatınızda bi sike yaramıcak bunu da unutmayın. Teşekkürler.
1) akıllı olun istediğiniz bölümü yazın, annem istedi, babam istedi, dedem yazdırdı triplerine girmeyin.
2) parayı hiç düşünmeyin, hangi mesleği yaparsanız yapın iyi para kazanma imkanınız var, cem yılmaz'ın dediği gibi işinize saygı duyup çıtayı siz belirlerseniz kazanan siz olursunuz. aksi takdirde bundan 5-6 sene önceki tayfa gibi; hacı tıpçılar çok kazanıyor, yaparız bir şekilde diye üniversiteye girerseniz ve tek amacınız olan parayı hükümet çekerse, hayat boyu mutsuz olursunuz, intiharı bile düşünürsünüz.
3) okunacak şehiri de düşünmeyin, eğer meslek istediğiniz meslekse çekinmeden yazın, eğer işinizden zevk alırsanız, bilgi, birikim, üretkenlik ve para kendiliğinden gelecektir.
4) okulun başında hemen bir kıza takılmayın, akıllı olun, çlçün tartın size en uygun olanını bulun, ve unutmayın kimse ulaşılmaz ya da sizden üstün değildir.
5) kızlar içinse; araya fitne sokmayın, kimseyi birbirine düşürmeyin, hele dişiliğinizi kullanıp prim yapmaya kesinlikle kalkmayın, çünkü bir süre sonra ortada kalırsınız.
6) gezmek, tozmak tabii ki çok önemli, hayvan gibi gezin, ama sakın ha sınavları es geçmeyin, unutmayın ki geçemediğiniz her sınav hayatınızdan çok fazla şeyi alıp götürür.
7) kendinizi hiç bir zaman ortaya düşürmeyin, kimseyi karşınıza almayın, yanınızdaki en yakınınız bile olsa çok güvenmeyin, ondan sonra karşınıza aldığınız adam/kadın ve en yakınınız sıkı fıkı olurlar, siz ise istenmeyen 1 numaralı adam/kadın olursunuz.
8) sevdiğiniz kişinin yanında olun, onu hep koruyun, destekleyin. (erkeklere parantez açmak lazım; anlamsız tripler, gereksiz alınganlıklar olacaktır, bunu aşmanın en iyi yolu her zaman dürüst olmak ve konuşmaktan geçer, unutmayın kadınlar bizim kadar duygusuz, pis ve akılsız değiller. onların sadece ayda 1 halleri olur bu dönemde anlayışlı olun onları anlayın). tabii burdaki 1. şart şu; çok iyi tanımadan kimseyi çok sevmeyin ve kimseye çok bağlanmayın.
9) eğer birisi size zarar veriyorsa bu sevgiliniz dahi olsa hiç düşünmeden uzaklaşın. uzaklaşmazsanız sonrasında dönüp de kimseye benim hayatımdan 3-4 yıl boşa gitti, ne yapacam ben diye hayıflanmayın bu tamamen sizin aptallığınız olur.
10) mümkün olduğunca bulunduğunuz 'camia'dan insanlarla tanışın, ahbaplığınızı ilerletin. ve şunu hiç bir zaman unutmayın; çok zengin-güçlü olsanız bile, açılmayacak kapılarınız olacaktır ve bu kapıları tanıdık yüzler çok kolay açarlar.
11) erkekler için; hayvan olmayın, biraz gözünüzün önüne bakın, insan olmayı deneyin. her kıza yazmayın, boşta kalınca aç tavuk gibi sağa sola saldırmayın, kendinizi biraz yetiştirin, her şeyden önemlisi artık büyüyün. (olgunluk her zaman kazandırır, ama şu da aklınızda bulunsun; içinizdeki çocuk her zaman daha fazla kazandırır.)
önce kendiniz olun. tabi ki hayatınıza yeni bir sayfa açın ama bununla birlikte kendinizi de zorlama bir kalıba sokmaya çalışmayın. o üniversiteyi '6-7 yılda bitirin, gezin, tozun yeaa' diyen abilerinizin-ablalarınızın sözlerine kulak asmayın. onların tek amacı sizin gibi alttan gelen rakiplerini elemektir unutmayın. çalışın, üzerinize düşeni yapın sonra da erasmus yapın, yan dal yapın, çift anadal falan yapın. hocalarınızla iletişim içinde olun, adınızı bile öğrenmeden seneyi bitirip gitmeyin zira ilerde master için falan onların hepsine işiniz düşecek. güler yüzlü olun, bölümdeki arkadaşlarınızla iyi geçinin, birlikte çalışmaya projeler yapmaya istekli olun. cool olucam diye hala lisedeki gibi grup kuranlar falan var, bu size hiçbir şey kazandırmaz bilin. hele ki iletişim veya sosyal bilimlerin herhangi bir dalındaysanız arkadaş ilişkilerinize daha da önem verin. dışlarsanız, dışlanırsınız. çünkü bir gün konuştuğunuz adam öbür gün size selam vermeyebilir. böyle şeylere hazırlıklı olun, takılmayın. hazırlık mutlaka okuyun. yapabiliyorsanız, kalan senelerde de yanına bir dil daha ekleyin. çok okuyun, çok gezin, çok izleyin, çok dinleyin, çok konuşun. deli divane aşık olmadığınız sürece kendinizi kimseye kaptırmayın, zira sonucu kötü bitme ihtimali genlede fazla olduğundan geçip gittiğinizde şu güzelim yıllarınıza üzülürsünüz. çalışın, kendiniz için birşeyler yapın ki pişman olmayın, zaten sonra istediğiniz herşey kendiliğinden gelir. ailenizle iyi geçinin. eğer zorunda değilseniz, aileden ayrı eve çıkma zırvalıklarına kapılmayın. aksi halde bir süre sonra yalnızlıktan, ilgisizlikten, parasızlıktan sıkılırsınız. genciz en nihayetinde hastalığı var, sınav dönemi var, bunun evle ilgilenmesi var hepsiyle başa çıkamazsınız. oturun paşa paşa evinizde tertemiz, evinizde yatağınızdan kalkıp ütülü kıyafetlerle okula gidin, annenizin yaptığı yemekleri yiyin, ailenizle geçirebileceğiniz son seneleri güzel değerlendirin. size de sadece çalışıp, kendinizi geliştirmek, arkadaşlarınızla gezmek kalır. ilerde zaten bol bol hayatın zorluklarıyla karşılaşacaksınız, o yüzden tadını çıkarın. imkanınız varsa her fırsatta yurtdışına gidin görün, gezin. ha bu arada okuldaki uluslararası öğrenci arkadaşlarınızla muhabbetinizi esirgemeyin, dilinizi geliştirin. öyle her yeni tanıştığınız insana hemen potansiyel sevgili gözüyle bakmayın. önce insanları tanıyın. gerisi zaten kendiliğinden gelir. şimdilik bu kadar arkadaşlar aklıma geldikçe editlerim.
erkekler...yüzde doksanınız sex yapamıycak...yüzde otuzunuzun sevgilisi bile olmayacak...beklentiyi yükseltmeyin...
kızlar...yüzde doksanınız sexten kaçacak. kaçanlar er ya da geç sevgilileri tarafından deh deh lenecek...beklentiyi yükseltmeyin..
hayatınızın en sefil ama en mükemmel günlerini yaşayacaksınız sevişmeseniz de... beklentiyi düşürmeyin...
hayatınızın en safelet ve fakir günlerine hazır olun. sazan gibi her ortama dalmayın. ayrıca üniversite için yazacağınız şehirler ve kampüsleri çok önemli. önerilerim:
(bkz: istanbul)
(bkz: izmir)
(bkz: Ankara)
(bkz: Eskişehir)
annenizi, babanızı, eniştenizi, görümcenizi, amcanızın mühendislik mezunu arkadaşını, rehberlik öğretmeninizi, sıra arkadaşınızı kimseyi tercih sırasında dinlemeyin istediğiniz yeri yazın pişmanlığınızı kendiniz çekin hayatınızı yaşayın benim yaşadığım gibi.
Ne yaparsanız okulun ilk senenin ilk dönemi yapın çünkü ilerde o kadar çok çevreniz ve arkadaşınız olmayacak ve ayrıca o kadar çok sevgili potansiyelinizde olmayacak o yüzden hemen acele davranın özellikle ege gibi bir yerde okumak istiyorsanız dadından yenmez hayat.
öncelikle üniversitede lisedeki bilginin hazır olarak size verildiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Derste anlatılan şey genelde bütün olayın yarısı bile etmez. O yüzden alanınız hakkında araştırma yapın, ders kitaplarını hocalar oradan işlemese bile siz okuyun. Sınavlara 3-5 sayfalık notlardan değil konuyu enine boyuna anlatan kitaplardan hazırlanın. Eğer derse girip, sınava da üç beş bir şey ezberleyip girererek üniversiteyi bitirirseniz, vasıfsız üniversite mezunu olur çıkarsınız.