hâlâ anlaşılmadık ne var gerçekten merak ediyorum. zira bu merak beni öldürür, süründürür. şayet sen, senin başkanının açıklamalarıyla şu açıklamalar arasındaki çok bariz seviye farkını göremiyorsan zaten sorunun temeli tam olarak buradadır. Ha şayet bu seviyeden oldukça değil ünal aysal'ın açıklamasını anlamayı, alfabeyi öğrenmeye yeniden başlaman gerekir ki şu sözlüğe girdiysen belli bir yaşa ulaşmış durumda olduğunu düşününce bu da çok zor.
neyse, arada belki anlayanlar olur diye sayın ünal aysal'ın açıklamasındaki önemli noktalara değinelim...
--spoiler--
Sayın Yıldırım, sizin Başkan olarak temsil ettiğiniz kurum bir spor kulübü, herhangi bir şirket değil. Dolayısıyla sadece yargı kurumlarına ve ceza yasalarına tâbi değilsiniz. Ülke içinde TFF ve uluslararası alanda UEFA ve FIFA kurallarına tâbisiniz. Eğer bir spor kulübü değil de, bir özel şirket söz konusu olsaydı sportif kararlar için davanın sonunu beklemek en doğal hakkınız olurdu. Ama ne yazık ki taşıdığınız sıfat, temsil ettiğiniz kurumun başka sorumlulukları ve futbol dünyasının başka kuralları var.
--spoiler--
diyor ki; spor hukuku diye bir şey var. spor hukuku da hem ülkemizde hem de uluslararası düzeyde belli kurallar çerçevesinde yasalaştırılmıştır. değil bir ülke, herhangi bir ülkenin herhangi bir kulübü bile bu normları çiğnerse bunun yaptırımları vardır. hem ülkenin iç spor hukuku hem de uluslararası spor hukuku açısından. yargının vereceği karar ile spor hukukunun vereceği karar bir değil önce bunu bil. zira spor hukukunda teşebbüs etmek dahi suç ki, senin bu suçu işlediğin çok ortada.
--spoiler--
Galatasaray başta olmak üzere başka kulüpleri de suçluymuş gibi gösterme çabalarınız, hukuk bilgime dayanarak söylüyorum, sizi de, kurumunuzu da temize çıkarmaz.
--spoiler--
diyor ki; sokaktaki herhangi bir vatandaş bile yaptığın savunmanın ne derece enteresan olduğunu biliyor ama sen henüz farkında değilsin. sen önce kendin arın, temizlen, aklan, ondan sonra kiminle hesabın varsa gör.
--spoiler--
Bu açıdan kendinizi kurtarmak için bile olsa 107 senelik şerefli tarihimize dil uzatarak ve mesnetsiz iftiralarla leke bulaştırma yönteminin size hiçbir faydası olmayacağı gibi son derece tehlikeli neticeler doğuracağını özellikle hatırlatmak isterim.
--spoiler--
diyor ki; bu kafayla gidersen, iki kelimenden biri galatasaray olursa biz de salağa yatmayız, aynı şekilde cevap veririz. yolun yol değil, kendini toparla. sen büyüksen, biz daha büyüğüz.
sen kendini savun arkadaşım demiştir. bir insan mahkemede kendini savunmak yerine başka takımlara da bok atmaya çalışır mı arkadaş? aziz yıldırım aklı sıra "bana ne ya o da yaptı, o da yaptı zaaaa xd" mantığıyla kendini savunuyor. kendi işine bak sen aziz yıldırım!
şike yapıldığı belli olan bir maç tekrar gündeme geldiği için zorunlu verilmiş cevaptır.
ağzı süt kokan ergenler de "off yerabbim ne ayar verdi başkan" diye avunuyorlar.
aziz bir çıksın ona da gerekeni söyler merak etmeyin siz.
eğer bir skor iki takımı bir üst tura taşıyor ve her iki takımda son 15 dk. "al gülüm-ver gülüm" yapıyorsa adı zaferdir! evet!
şimdi dağılın!
uefa etik kurulu/23.02.2012/ 14:29