taşındıktan sonra pişmanlık denizlerinde boğulduğum ilçe. "merkezi yerdir, biraz daha medenidir" diye kiraladığım, çarşı içinde evceğizimin içinde oturmuş, kira kontratımın bitmesi için gün sayıyorum. dışarı çıkmayı sinirlerim kaldırmıyor. hele haftasonu akşamları... neden mi?
1- yanınızda bir genç ve güzel bayan varsa, hele hele tek başına sokağa çıkma cesareti göstermiş bir bayansanız, cumartesi ve pazar akşamları çarşı içinde yürümenizi asla tavsiye etmem. sözkonusu bayan kapalı giyinse de farketmiyor. arizona eyaletinden daha fazla apaçi var burada. çoğu dörtlü gruplar halinde dolaşıyorlar. bayanları rahatsız etmek ve insanlarla alay etmek dışında hiçbir şey yapmadan, dirsekleriyle birbirlerini dürte dürte, yayık yayık gülerek çarşıyı bir baştan diğerine arşınlıyorlar. yanınızdaki bayana laf atılması, çirkin hareketlerle ve bakışlarla taciz edilmesi, tek bayansanız canınızdan bezmeniz, bu akşam değilse yarın akşam gerçekleşecektir. bedensel bir özürünüz veya giyiminizde bir farklılık varsa da aynı kader sizi beklemektedir. gözümün önünde, kırk-elli yaşlarında evli bir çifti taciz edip bayanı rahatsız ettiler. adamcağızın sinirden dudakları titredi.
2- şalvar kotlu apaçi kopilleri, ikili-üçlü gruplar halinde siyah bir köpek gezdiriyor ve bu köpeği yirmi metre önde yürüyen arkadaşlarının üzerine salıyorlar. kaldırımda yürürken, arkanızda havlayarak gelen, tasması -daha doğrusu boynundaki ipi- çıkarılmış siyah bir köpek ve bu köpekten korkup kaçışan kadın ve çocuklar sık rastlayacağınız bir görüntüdür. dün gece iki yüz metre mesafe içinde üç tane saydım bu köpeklerden.
beni ümraniye'ye taşınmaktan caydırmaya çalışmış olan tüm dost ve akrabalarım. çok haklıymışsınız. sözünüzü dinlemediğim için pişmanım. katil olmadan şuradan kurtulursam, yaş farkına bakmadan hepinizin ellerinden öpeceğim.
lisedeyken vazgeçilmez adresimiz ümraniye simitçi sarayı ve çamlıca tepesi idi çamlıcaya hala gidiyorum .hem gayet metrapol bir semt heryere yakın en azından avrupa yakası kadar boğucu değil.
yaşamayanlar tarafından aşağılanan istanbul ilçesi.
mahallemiz ataşehire bağlansa da, ataşehir'in zengin, görgüsüz hayatına inat ümraniyeliyim demeye devam ediyorum ve her zaman bu böyle kalacak.
aşağılanma sebebi nedir anlayamıyorum. evet arabesk bir havası var buranın. evet çok fazla sayıda kro, maganda var. ama bunlar dışardan görünenler. oysa içeri girdiğiniz de hiç de öyle olmadığını anlayacaksınız.
ataşehir: zengin piçleriyle dolu ilçe. yolda görünce selam vermezler. üstün başın iyi değilse, cebinde kalite telefon yoksa siklemezler. komşuluk sıfır. işte böyle boktan bir yer.
ataşehiri övüp de ümraniyeye bok atanlar bir zahmet siktirsin gitsin. ulan mustafa kemal'e site yapıyorlar, zenginlere ataşehir diye çakıyorlar. bu zengin piçler de kendilerini birbok sanıyor. daha düne kadar o sitenin yapıldıgı yerde panzerler geziyordu saat 10'dan sonra. molotoflar yağıyordu sokak aralarında.
özet: ümraniye gelişmiş harika bir yer olmuştur. ikea ve mediamarkt türkiye sahasına ümraniyeyle girmiştir. ayrıca görmek istediğiniz en baba mağazalar, cafeler ümraniye'de mevcuttur. adam olun!
dudullu tarafındakilerin gezmek için geldiği, çarşısıyla kendini geliştirmeye çalıştığı, ama içinde barındırdığı çoğu insandan kurtulamadığı sürece hiç bir halta yaramayacak olan ilçe.gece eve dönerken ara sokaklarda tırsarak döndüğüm yer ayrıca. sapığı ,kırosu eksik olmaz. ter kokusuda. *
içerik olarak sıkıntılı bir ilçe olmasına rağmen, inşaat konusunda ciddi bir yapılanma söz konusudur. TOKi, Sinpaş, Ağaoğlu gibi büyük gayrimenkul yapı ortakları ciddi projelerinde bu ilçeyi tercih etmişlerdir.
21 yıldır yaşadığım ve gelişimine birebir şahit olduğum, sanıldığının aksine belli bir bölgesi dışında gecekondu olmayan ve yakınlarında çok güzel yerleşim yerlerinin oluşmaya başladığı, bu kadar yüksek binalar arasında nefes alınabilecek, istanbul'un en güzel şehridir. çarşısına gelince ise sağlı sollu alışveriş merkezleri bulunan ve insanın istediği her türden giyecek, yiyecek vs. şeyler bulunabileceği yerlere sahiptir. ama özellikle giyim konusunda önde gelen markaların ilk tercih ettikleri yer olarak bilinmektedir.
sonradan gelen için her ne kadar yaşanmaz gibi sanılsa da istanbul'da orta düzey gelire sahip insanların yaşayabileceği en güzel yerdir denilebilir.
götüne koyduğum yerinde, sabah 8.30'da güm güm yün eğirmeye başlayan salak kadınlar mı ararsınız ( yünlerinin üstüne ketçap sıktım a.k.), yobaz adamlar mı ararsınız, kendi bahçesinden çıkamayıp 3 binayı rahatsız edebilen sürekli akşama kadar vıyır vıyır bağıran laftan anlamayan çocuklar mı dersiniz. gece 3'e kadar başka dairelerden gelen müzik sesi mi dersiniz.
köydür. bu yıl 14. yılım burada.. hapsoldum siktiğim yerine resmen.
din unsurunun azalmasını (ki hala fazladır) aşırı derecede artan çarpıklığıyla ve yozlaşmasıyla dengede tutan yer.
bu arada son yıllarda yapılan siteler, etraflarındaki varoş havasına göre (bkz: kurtarılmış bölge) gibi durmaktadır. çok güzel bir örneği için (bkz: ağaoğlu my city)