“Evlatlarım! Haydi gidin! Yûsuf ve kardeşini arayıp bulmaya çalışın. Sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez” dedi."
Kur'an'da ümitsiz olmak, ümidi kesmek inançsızların vasfı olarak nitelenmistir. Bu nedenle bir müslüman her daim umutlu olmalıdır, hayr için dua etmelidir.
Güzel şeylere olan inancı yitirmemektir. islam dininde ise imanın bir gereğidir. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'tan ümidini kesmez. (Yusuf suresi, 87. Ayeti kerime) Tabi tümüyle Allah'ın rahmetine yaslanıp gazabından kendini müstağni görmek de doğru değildir. Korku ve ümit arasında denge üzere olmak gerekir. Bir yandan cenneti isterken öte yandan cehenemmeden Allah'a sığınmak gibi. Bir yandan tevbe ederken öte yandan günahlar için gözyaşı dökmek gibi. Velhasıl güzel olandır dozu iyi ayarlanırsa. Hayata tutunmayı sağlar. Her düşüldüğünde ayağa kalkmayı kolaylaştırır. Hayallerin de ana kaynağıdır bana kalırsa. Hiç ümidi kalmayan kurabilir mi hayal ?
Ümit diye bir şey yok! Hiç olmadı da.
insan sadece insan teslim olmayı istemedi hiçbir şeye hepsi bu.
Olacağı varsa olurdu her neyse.
Beklememeyi öğrenmeliydi, ümit denen saçmalıkla rahatlayamazdı anca kendini yıpratırdı.
insan işte bunu anlamadı, anlamak istemedi.
içinde '...ümit vermek istemem...' olan bir konuşma, ümit verilmek istenmeyen kişi için çaresizliğin üç kelimelik özetidir. çünkü konu bu cümlelere varacak kadar ilerlemişse çocuk yeterince ümitlenmiş, hatta bundan cesaret almış ve konuyu bir şekilde açmıştır. sonrasında bu cümle gelir ve yer yarılmaz.
Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: Ümit!
O zamandan beri, yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladık. Fakat Zeus'un arzusunun, insanların kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. Ümit kötülüklerin en kötüsüdür çünkü işkenceyi uzatır.
--spoiler--