ümit yaşar oğuzcan

entry514 galeri18 ses1
    407.
  1. anlıyor musun?
    gökyüzü güneş olsa
    sensiz karanlıktayım.
    3 ...
  2. 406.
  3. Bir gece başımızı alıp gitsek diyorum.. Bir deniz kenarı mı olur, bir dağ başı mı olur. Kaçsak bu kalabalıktan.
    8 ...
  4. 405.
  5. 404.
  6. ''Er geç beni affedeceksin.Bir şey beklemeden,bir şey istemeden affedeceksin.Sevgin seni oraya götürecek.Düşe kalka ilerleyeceğin yollarda,taşlar kanatacak ayaklarını.Issız,karanlık ormanlardan geçeceksin yapayalnız.Sonra bir bataklık başlayacak gözün alabildiğine.Omuzlarına kadar yapışkan çamurlara saplanacaksın.Durmadan yağmur yağacak üstüne,iliklerine kadar ıslanacaksın,üşüyeceksin.Ahtapot elleri gibi uzun,pis sarmaşıklar dolanacak ayak bileklerine.Dört yanında kara bataklık kuşları dönecek çığlık çığlığa.Geçmiş zamanı düşüneceksin.O bir daha yaşanılmaz günleri,geceleri düşüneceksin.Bataklığın son bulduğu yerde zift gibi koyu bir gece başlayacak geçmiş gecelere benzeyen.Yürüyeceksin,ağır ağır ilerleyeceksin zamanın ve gecenin ortasında.Keskin bir rüzgar çıkacak,merhametsiz kırbaçlar gibi parçalayacak yüzünü.

    Sonra bir dağ yamacına varacaksın,bitkin ve perişan...Uzaklarda cılız bir ışık göreceksin.Sen yaklaştıkça büyüyecek,sıcak kollarıyla saracak seni.Fakat,sen o ışığın olduğu yere hiç bir zaman varamayacaksın ve bu gerçeği anladığın anda yıkılacaksın,korku ve ümitsizlik saracak yüreğini,ağlayacaksın.

    işte o zaman beni düşüneceksin,çektiklerimi,senin için katlandığım şeyleri düşüneceksin.Bulutlar dağılacak.Seni nasıl sevdiğimi,nasıl yüceleştirdiğimi,nasıl erişilmez ışık haline getirdiğimi birer birer anlayacaksın.

    Onun için beni affet demeyeceğim sana.Er geç anlayacak ve affedeceksin.Bunu biliyorum.Karşılaşmamız kaderdi belki ama çektiğimiz çiledir bizi birbirimize yaklaştıran,o korkunç ümitsizlik, büyük çaresizliklerdir.

    Acılarımızı yitirmeyelim...''
    2 ...
  7. 403.
  8. ne de güzel yazmış. (bkz: dost bildiklerim)

    Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
    içimde ümitti dost bildiklerim.
    Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
    Bırakıp da gitti dost bildiklerim.

    Hepsi varken baharımda, yazımda;
    Kışın bir burukluk kaldı ağzımda,
    Seneler senesi oysa gözümde
    Cihana eşitti dost bildiklerim.

    Nerede o sözlere kandığım günler?
    Her gülen yüzü dost sandığım günler;
    Acıdan kahrolup yandığım günler
    Ta canıma yetti dost bildiklerim.

    Meydana çıkalı asıl çehreler
    Aydınlanmaz oldu artık geceler
    Yalanlar tükendi, indi maskeler
    Birer birer bitti dost bildiklerim.

    Korkar oldum bana "dostum" diyenden
    Yoksa yok olandan,varsa yiyenden
    Ne onlardan eser kaldı ne benden
    Beni benden etti dost bildiklerim.
    3 ...
  9. 402.
  10. Nesirleri şiirlerinden daha güzel olan, defalarca intihar etmesine rağmen başaramamış ve oğlunun " baba öyle intihar edilmez böyle edilir " diyerek kendisini galata kulesinden bırakarak öldürdüğü aşk adamı.

    Sen de bir yerde bütün kadınlar gibisin..durmadan usanmadan arıyor fakat ne aradığını bilmiyorsun..bilmeyeceksin de..
    1 ...
  11. 401.
  12. 400.
  13. 399.
  14. 398.
  15. ondan sonra güzel yazan derin bakışlı bir başkası gelmemiştir türk şiirine..
    1 ...
  16. 397.
  17. Aramak
    Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak. Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı… Beni bekliyorsun ya da bir başkasını, bir başkasını.
    Hiç gel demeyeceğim sana. Aramak neredeyse ben oradayım. Ayaklarım ne güne duruyor? Yok yok birden karşıma çıkma. Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.
    Git bu şehirden haydi git. Dağlara çık, o uzak dağlara. Rüzgârların krallığında hüküm sür. Baktın ki oraya da geldim yine kaç. Başını al, açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter. Seni arıyorum ya!
    Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından. Okyanus dalgaları üstünden bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı, kavrulmalı. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı.
    Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım, saçların Sibirya’da olmalı, dudakların Çin’de. Gözlerin Hindistan’da bir mabudun gözleri olmalı, ellerin italya’da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmalıyım.
    Yine de bir yerin eksik kalmalı.
    Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım.
    Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim
    2 ...
  18. 396.
  19. Aramak
    Ömür boyunca aramak.. Yalnız seni aramak. Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun, alacakaranlığı… Beni bekliyorsun ya da bir başkasını, bir başkasını.
    Hiç gel demeyeceğim sana. Aramak neredeyse ben oradayım. Ayaklarım ne güne duruyor? Yok yok birden karşıma çıkma. Kaç, saklan. Seni aramak istiyorum.
    Git bu şehirden haydi git. Dağlara çık, o uzak dağlara. Rüzgârların krallığında hüküm sür. Baktın ki oraya da geldim yine kaç. Başını al, açıl denizlere. Gemilerin en güzeli, en büyüğü dilediğin limana götürmeli seni, dilediğin yerde demir atmalı. Ben küçük bir balıkçı kayığı ile peşinden gelsem yeter. Seni arıyorum ya!
    Bir yıl, beş yıl, on yıl değil; beşikten mezara kadar aramalı insan, ama ne aradığını bilmeli. Yaklaşıp uzaklaşmalı aradığından. Okyanus dalgaları üstünden bir küçük tekne gibi alçalıp yükselmeli. Yalınayak koşmalı yollarda, ayaklarını sivri taşlar kesip kanatmalı. Çöllerden geçmeli yolu, yanmalı, kavrulmalı. Sonra gözün alabildiğine ak, soğuk ülkelere düşmeli. Buzlar kırılmalı ayaklarının altında, üstüne kar yağmalı.
    Bir gün bulacaksam bile parça parça bulmalıyım seni. Ayaklarını Afrika’dan getirip bir kâğıt üzerine yapıştırmalıyım, saçların Sibirya’da olmalı, dudakların Çin’de. Gözlerin Hindistan’da bir mabudun gözleri olmalı, ellerin italya’da bir heykelin elleri. Bulsam da seni parça parça bulmalıyım.
    Yine de bir yerin eksik kalmalı.
    Yeniden yollara düşmeliyim, onu aramalıyım.
    Ve tam seni tamamladığım anda ölmeliyim
    1 ...
  20. 395.
  21. Bir mezar nasılsa işte öyleyim
    Unuttum en güzel şarkılarımı
    Gündüzü yok upuzun bir geceyim
    Yitirdim umut kırıntılarımı
    Sevgimi, neşemi, bütün varımı
    Çaresiz bir yokluğun içindeyim
    Gömdüm içime yıkıntılarımı
    Arıyor bir yarım öbür yarımı.
    3 ...
  22. 394.
  23. imkansız olan şeyler vardır bilirsin
    Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi
    Ve seni sevmemek çigan gözlüm
    Mümkün değil ki
    Çıkarıp atamam içimden
    Neyleyim yer etmişsin bir kere
    Ne zaman elime bir kağıt alsam
    Siner güzelliğin kelimelere
    Yumsam gözlerimi seni seyrederim
    Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin
    Mevsimler seninle başlar, seninle biter
    Yıl oniki ay benimlesin
    Ne zaman bir gemi görsem limanda
    Alıp başımı seninle gitmek isterim
    Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler
    Anlasana; seni arıyor ellerim
    imkansız düşünmemek gecelerce seni
    Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil
    *Başka çaremiz yok, beni unut* demiştin
    Mümkün değil çigan gözlüm, mümkün değil.
    7 ...
  24. 393.
  25. Siz ölüler ne yaparsınız toprağın altında
    Canınız sıkılmaz mı?
    Öyle çırılçıplak üşümez misiniz?
    Eviniz, vatanınız hatırınıza gelmez mi?
    Dünyada kalanları düşünmez misiniz?

    Acıkınca canınız neler ister kimbilir
    Et mi, ekmek mi, şeker mi, tuz mu?
    Kiminiz karpuzu, kiminiz kavunu severdi
    Yoksa acıkmayı unuttunuz mu?

    Güzel bir kadın geçse yakınınızdan
    Ayaklarının sesini duymaz mısınız?
    Günleriniz nasıl geçer orada?
    Geceleri uyumaz mısınız?

    Ölüm sizi kör mü etti, sağır mı etti?
    Öpülmek istemez mi dudaklarınız?
    Ya özlediğiniz, acı çektiğiniz zaman
    Bizim gibi ağlar mısınız?

    Sen kavun severdin, bir de bira. Şerefine.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/946254/+
    2 ...
  26. 392.
  27. Kendisinden daha yeteneklı olduğumu dusundugum şair.

    Bundan yıllar yıllar önce bir şiirimi Oğuzcan şiiri diye ona hayran bir kıza göndermiştim. Çok güzel yazmış, süper yaaa dedi. Ardından Onun şiirini kendi yazdigim siir diye göndermiştim. Cevabı "fena değil" şeklindeydi.
    Sonrasını bilmiyorum evlenmiş diye duydum.
    1 ...
  28. 391.
  29. aşk insanın kendisini keşfetmesi ve kendi ekseninde diğer insanlara değer vermesinin birleşimidir. ümit yaşar'ın şiir dünyasının tamamı neredeyse aşk temalı şiirlerden oluşmaktadır. çünkü aşk, şairin hiçbir zaman uzaklaşmak istemediği duygudur.

    aşkı, insanın kendisini sevmesi olarak da yorumlamıştır ümit yaşar, karşısındaki insanı sevmesi ölçüsünde de insanları sever ve onlarla olan iletişimine ivme kazandırır. pek çok zaman ise insanlara güvenmediğini ve onlara inanmadığını mısralarında açıkça belirten şair, bir anlamda da insanlardan uzaklaşıp aşka sığınmıştır.

    şair aşkında merkez olarak kadını da işlemiştir. eşine hitaben yazdığı şiirlerinde; eşi ulufer hanımın vefasını, iyiliğini dile getirmiştir. buradan da ona ne kadar minnettar olduğunu ve hayata tutunacak dalı olduğunu anlamaktayız.

    diğer değindiği temaları ise: ölüm, istanbul aşkı, cinsellik ve bir sürü şey.

    hayatında dönüm noktası olan ölümlerde tema değişikliğini görüyor ve ümit yaşar ile birlikte yaşıyoruz. muhteşem biri, muhteşem şiirleriyle bir bütün. iyi ki tanışmışım şiirleriyle.
    0 ...
  30. 390.
  31. "istanbul ışık ışık"şiirini çok beğendiğim istanbul aşığı şair.
    0 ...
  32. 389.
  33. Ayni dönemde yasayip tanimak istedigim insanlar listesinde olan edebiyati zayif duygulari kuvvetli sair.

    Tam sınırdan kaçarken vurulmak nedir bilir misin?
    Nöbetçiler ha gördü, ha görecek
    Parmaklarının ucu dikenli tellere değdi değecek...
    Ama... Bir adım daha atamazsın.
    Uzanıp tutamazsın;
    Göz pınarlarında donup kalır hayallerin
    Planların, kaçışın, kurtuluşun
    Ve deler sevgi dolu yüreğini
    Sevgi bilmeyen bir kurşun.
    Bir okyanusda boğulmak nedir bilir misin?
    Batan bir gemiye el sallayamamak,
    Oturup ağlayamamak,
    Birkaç kulaç ötedeki
    Bir tahta parçasını tutamamak,
    Nedir bilir misin?
    Sevmek nedir bilir misin?
    Bir şeyler tutuşur yüreğinde kıpır kıpır
    Bütün benliğini sarar, ısıtır.
    Her gülüşte yeniden doğarsın
    Ve bin kere ölürsün her iç çekişte
    Nasıl anlatsam bilmem ki.
    Yani 'sevmek' işte.
    Duymak nedir bilir misin?
    Duymak, ama anlatamamak
    Çemberini kıramamak kelimelerin.
    Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
    'Seviyorum' diyememek
    Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?
    3 ...
  34. 391.
  35. Samimiyeti içinize satır satır ören şairlerdendir.

    ''insan bir kere ölüyor ne fena
    Bu düzeni değiştirmeli
    Bir kere yaşamalı; çok çok ölmeli
    En büyük kederler bizim için
    Bizim için karşılıksız sevgiler
    Kör kuyular, çıkmaz sokaklar bizim için
    Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın
    Saygı değer annelerimiz incinmesin
    Her yerim ayrı ayrı ölmeli
    Yoksa ölüm yok bana dünyada
    Bir kurşun beynime girsin
    Bir bıçak kalbime saplansın
    Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi
    Sonra gelsin bir manga asker
    Sert bir komut; bir yaylım ateş
    Bırak kim bağlarsa bağlasın gözlerimi.
    Çok düşündüm bilek damarlarımı kesmeyi
    Rönesans öncesi devirlerden kalma zehir içmeyi
    Ve düşmeyi yüksek kulelerden mermerler üstüne
    Ayaklarıma taş bağlayıp denizler altında ölmeyi
    Yine de ölmedim görüyorsun, ölmedim
    O asağılık hesaplar, küçük korkular bırakmadı beni
    Belki de sen bırakmadın, bilmiyorum
    Bıraksaydın çoktan unutmuş olacaktın
    Halbuki şimdi benden kaçman da zor
    Anlıyorum beni sevmen de zor
    Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel
    Ama bir yerde ölüm güzel oluyor.''
    0 ...
  36. 390.
  37. Ve biliyor musun?
    Unutamayacağımı bile bile seni unutmaya çalışıyorum...
    0 ...
  38. 389.
  39. 388.
  40. Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı
    Bu emsalsiz hüzün
    Seni beklediğim içindir...
    0 ...
  41. 387.
  42. Hayali bir kadına asık oldugunu duyunca bir sempati yaratmıştır bende. Bu yönünün bende de olmasından dolayıdır.
    14 ...
  43. 386.
  44. Hayali bir kadına aşık olan şairdir. Ayrıca kendisini keşfetmek adına şahsına defter yapmışlığım vardır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük