ümit yaşar oğuzcan

entry514 galeri18 ses1
    440.
  1. en sevdiğim şiirin şairi.
    beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
    denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın.....
    1 ...
  2. 441.
  3. Sevgilerimizi söyleyemez olduk
    Göremez olduk nice güzellikleri
    Yalanı öğrendik
    Utanmayı öğrendik
    inandık sonraları
    Bütün yaratıklardan üstün olduğumuza
    Büyük zekâmız
    Önce kafesi,zinciri,zulmü icat etti
    iyilik,güzellik ve doğruluk adına
    Hiçbir şey kalmadı inandığımız
    Aradan bin yıllar geçip
    Atom parçalanıncaya kadar
    Zaten paramparça olmuştu insanlığımız..

    (bkz: aşka dair nesirler)
    3 ...
  4. 442.
  5. rüstem isimli şiirinde bir sizofrenin dertlenip sitemde bulunmasini isleyen sair.

    Şiirde " ben, ismail ve rüstem" dizesi vardir.siir raki içip dertlenen üc kisiyi ve dertlerini anlatir.iste orada aslinda bir kisi vardir.o kisi tek basina raki icen bir sizofrendir.rüstem ve ismail diye iki karakter daha yaratmistir kendine..

    bu siire hic bu gözle bakmadiniz degil mi ? Iyi ki bakmadiniz çünkü ben uydurdum.
    0 ...
  6. 443.
  7. 6 haziran 1973 tarihinde evlat acısı yaşamış şair.

    Kendisi de depresif bir hayat yaşamıştır. 3 kere intihar girişimi olmuş; fakat ölmeyi başaramamıştır. Fakat 17 yaşındaki oğlu vedat, kendini galata kulesi'nden atarak babasının yapamadığını yapmıştır. Bu trajediden geriye her mısrasından kan damlayan "galata kulesi" şiiri kalmıştır.
    18 ...
  8. 444.
  9. 6 Haziran 1973 Pırıl pırıl bir yaz günüydü
    Aydınlıktı, güzeldi dünya
    Bir adam düştü o gün
    Galata Kulesi’nden
    Kendini bir anda bıraktı boşluğa Ömrünün baharında
    Bütün umutlarıyla birlikte Paramparça oldu
    Bir adam benim oğlumdu...

    Gencecikti Vedat
    Işıl ışıldı gözleri
    içi Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
    Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa Kendini bir anda bıraktı boşluğa Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün Zaman durdu
    Bir adam düştü Galata Kulesi’nden
    Bu adam benim oğlumdu
    “Açarken ufkunda güller alevden” Çıktı, her günkü gibi gülerek evden Kimseye belli etmedi içindeki yangını
    Yürüdü, kendinden emin
    Sonsuzluğa doğru Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel
    Bir fincan kahve, bir kadeh konyak Ölüm yolcusunun son arzusu buydu
    Bir adam düştü Galata Kulesi’nden
    Bu adam benim oğlumdu

    Küçüktü bir zaman Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
    “Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”
    Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat 6 Haziran 1973 Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini
    Bu nankör insanlara
    Bu kalleş dünyaya inat
    Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona “Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”...
    12 ...
  10. 445.
  11. 3 ...
  12. 446.
  13. Bu kadar yürekten çağırma beni!
    Bir gece ansızın gelebilirim.
    Beni bekliyorsan, uyumamışsan,
    Sevinçten kapında ölebilirim.
    5 ...
  14. 447.
  15. Yaşamaktan bezdiğimiz noktada, teselli bulduğumuz şair.

    Bazense cesaret..

    (img:#1599427)
    3 ...
  16. 448.
  17. 449.
  18. adamın ismi bile şiir gibi.

    bence adamın ismi oğuzcan, kendi kendine ümit yaşar be oğuzcan der gibi.
    3 ...
  19. 450.
  20. Bir seni olduğun gibi,
    bir seni herşeye rağmen.
    Bir seni,
    hala...

    Ümit Yaşar Oğuzcan.
    3 ...
  21. 452.
  22. Her Gün Seninle

    Güzel olan
    her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
    erimek yarını olmayan zamanlarda
    durdurmak bir yerde bütün saatleri
    bütün kuralları kırıp parçalamak
    sonra varmak o yerlere
    mevsimlere dur demek
    kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
    güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
    sonra doldurmak ayışığını kadehlere
    delicesine içmek
    ve unutabilmek her şeyi ansızın
    sevmek seni en yücesiyle sevgilerin
    birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak
    güzel olan
    sevmek seni Tanrılar gibi
    seninle Tanrılaşmak

    Bir gün bu akan sele dur diyeceğim
    göreceksin
    ne bu şehirler kalacak
    ne bu duygusuz sürü
    bu korkunç kalabalık
    her vapur seni getirecek bana
    bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim
    kapılar sana açılacak
    senin için söylenecek şarkılar
    şiirler senin için yazılacak
    her evde bir resmin
    her meydanda bir heykelin olacak
    ve sen kimi gün bir rüzgar gibi
    kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi
    kopup ötelerden, ötelerden
    yalnız bana geleceksin
    bir gün bu akan sele dur diyeceğim
    göreceksin

    Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
    sende buldum erişilmez hazları
    yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
    duyguların en ölmezini sende duydum
    susuzluğum dudaklarında dindi
    yalnızlığım ellerinde
    çoğu gün unuttum açlığımı
    sende doydum
    ilk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun
    anladım yaşadığımı her nefes alışta
    seninle geçtim bütün zamanlardan
    seninle var oldum
    eridim seninle bir sonsuz çalkanışta

    Boynunda bir yer vardır ben bilirim
    ne zaman oradan öpsem değişir gözlerinin rengi
    yanar dudakların, terler avuçların
    dökülür kapkara bir aydınlık gibi omuzlarına saçların
    gitgide artar kalbinin vuruşları
    bir musiki halinde dünyamı doldurur
    ansızın bütün sesler kesilir
    zaman durur
    bir başdönmesi başlar o en yükseklerde
    her gün seninle yeniden varoluruz
    eriyip kaybolduğumuz yerde.

    Sesini duymadığım gün
    yaşanmış değil
    açan çiçek değil
    öten kuş değil
    yüzünü görmediğim gün
    içimde yıldızlar sönük
    güneşler güneş değil
    seni sevmediğim gün
    seni anmadığım gün
    olacak iş değil

    balıklar denize muhtaç
    çiçekler toprağa ve suya
    umutsuz yaşamıyor insanlar
    dal yapraksız olmuyor
    meyva ağaçsız
    Tanrı bizsiz Tanrı değil
    biz Tanrı'ya muhtacız
    ve ben de sana muhtacım sevdiğim
    su gibi, ekmek gibi
    adın dudaklarımda
    bir sabah uyanınca
    nefes alabilmek gibi

    Her günüm seninle geçsin
    o güneşe en yakın
    kimsenin varamayacağı bir dağbaşında
    uçsuz bucaksız uzak denizlerde
    insan ayağı değmemiş ormanlarda
    uzaklarda, en uzaklarda
    o gemilerin uğramadığı limanlarda
    ışığım ol, alınyazım ol benim
    vatanım ol, evim ol
    yeter ki bir ömür boyu benim ol
    her günüm seninle geçsin.

    Ümit Yaşar Oğuzcan
    .
    11 ...
  23. 453.
  24. o yaşamak kadar güzel kadın
    bana ölümü hatırlatıyor
    onu her gördüğümde
    ''ya ölürsem'' diyordum
    ya ölürsem
    bu kadın benim için ağlarsa
    ...
    (bkz: bir daha ölmek/#1122802)
    3 ...
  25. 454.
  26. güzel olan
    her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
    erimek yarını olmayan zamanlarda
    durdurmak bir yerde bütün saatleri
    bütün kuralları kırıp parçalamak
    sonra varmak o yerlere...
    9 ...
  27. 455.
  28. Biri beni şu adamın sevdiği gibi sevse yeter be. Öyle ince, öyle imkansızlıklara rağmen güzel seviyor ki hayran kalmamak elde değil. Özellikle “her günüm seninle” şiiri buna örnek gösterilebilir.
    5 ...
  29. 457.
  30. Oraya varmak mi? Ikimiz mi? Hemen mi?
    Dur, bekle beni, geliyorum
    En guzel yerinden opecegim
    Bilmem dudaklarin mi? Gozlerin mi?

    Once sesindi beni cagiran aska
    Sonra bakislarin, ellerin oldu
    Ve bir sabah basladi omrumde, nasil
    Gordugum butun sabahlardan baska

    Frenleri patladi icimde ozlemin
    Ben bu aski dizginleyemem artik
    En iyisi gelmen bana, gel ama hic gitme
    Varalim doyulmaz tadina bitisikligin.

    Bak ellerin de usumus, ama kalbim simsicak
    Titreme, korkma; artik yanimdasin
    Hic birakma bu cocuksu halini, ne guzel
    Ne guzel seninle bir aydinlik olmak

    Soyle, bir daha soyle, benim de, seninim de
    Yaklas uyandir beni bir olum uykusundan
    Sarin maviligime, bu bizim gokyuzumuz
    Baksana,bir evren calkalaniyor icimde

    Oraya varmak mi demistin? En yuceye
    Ikimiz miydi? Hemen miydi?
    Bak nasil seninle bir butun olduk simdi
    Nerde miyiz? Oradayiz iste
    4 ...
  31. 460.
  32. 461.
  33. Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
    oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel
    Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
    Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
    Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
    Ayten üstüne
    Saatim her zaman Ayten'e beş var
    Ya da Ayten'i beş geçiyor
    Ne yana baksam gördüğüm o
    Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
    Bana sorarsanız mevsimlerden Ayten'deyiz
    Günlerden Ayten ertesidir
    Odur gün gün beni yaşatan
    Onun kokusu sarmıştır sokakları
    Onun gözleridir şafakta gördüğüm
    Akşam kızıllığında onun dudakları
    Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
    Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
    Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li iki laf ederiz
    Onu siz de seversiniz benim gibi Ama yağma yok
    Ayten'i size bırakmam
    Alın tek kat elbisemi size vereyim
    Cebimde bir on liram var
    Onu da alın gerekirse
    Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
    Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
    Parasızlık da bir şey mi Ölüm bile kötü değil
    Aytensizlik kadar
    Ona uğramayan gemiler batsın
    Ondan geçmeyen trenler devrilsin
    Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
    Kapansın onu görmeyen gözler
    Onu övmeyen diller kurusun
    iki kere iki dört elde var Ayten
    Bundan böyle dünyada Aşkın adı Ayten olsun..
    3 ...
  34. 462.
  35. sen kum nedir bilmezsin
    denizi görmedin ki
    yum gözlerini zamanı düşün
    deniz bir gözünde
    kum bir gözündedir
    …..
    sen aşk nedir bilmezsin
    beni sevmedin ki
    ağla ağlayabildiğin kadar
    bütün güzellikler sende
    aşk bendedir
    1 ...
  36. 463.
  37. okurken insanı alıp köyünün yağmurlarına götüren bir şair. okunasıdır.
    0 ...
  38. 464.
  39. zamanında kıymeti bilinememiş, yeniden keşfedilmesi gereken şairlerimizdendir.
    0 ...
  40. 465.
  41. Tam 23 kere intihara kalkışmış ve her birinde de inatla hayata itelenmişti Ümit Yaşar Oğuzcan. Pek kişi bilmez bu hikayeyi, “Acılar Denizi” şiirinin nereden geldiğini ve asıl vicdan azabının ne olduğunu.

    Ümit hayattan kopmak için çok çabalamış lakin başaramamıştır, babası Lütfü Bey, annesi Güzide Hanım kahrolur oğullarının vaziyetine. Tabii bir de Vedat var. Ümit Yaşar'ın biricik oğlu. Babasına duyduğu müthiş bir öfke var içinde..defalarca gözlerinin önünde intihara kalkışmış olan babasına. Dün bir kez daha canından vazgeçmişti Ümit. Babası Lütfü Oğuzcan zor yetiştirmişti oğlunu hastaneye. Ve oğlundan çok torunu için endişelenmişti bu sefer Lütfü Bey, vedat'ın gözleri artık korkudan çok kin ile ıslanmıştı. Dayanamıyordu çocuk,aciz bir babanın ölüme koşup varamayışına tanıklık etmekten yorulmuştu. Tedavi edildikten sonra taburcu ettiler Ümit Yaşar Oğuzcan'ı. Ümit'in içinde yaşadıkları bir kenara Vedat ne hissediyordu acaba?

    Sonrası

    Duydukları gürültüyle kıraathaneden fırlayanlardan biri “Eyvah!“dedi. “Düştü çocuk, Galata'dan düştü! Yetişin.” yerde yatan çocuğun etrafında toplanan kalabalık çocuğun elinde bir kağıt buldular. Sımsıkı kapalı parmakları,avucuna hapsolmuş bir kağıt.. Zorlukla aldılar ellerinden kağıdı şöyle yazıyordu buruşmuş kağıtta;

    “intihar öyle edilmez,böyle edilir baba!”

    6 Haziran 1973

    Pırıl pırıl bir yaz günüydü
    Aydınlıktı, güzeldi dünya
    Bir adam düştü o gün Galata Kulesinden
    Kendini bir anda bıraktı boşluğa
    Ömrünün baharında
    Bütün umutlarıyla birlikte
    Paramparça oldu...
    Bir adam düştü Galata Kulesinden
    Bu adam benim oğlumdu...

    Ümit Yaşar Oğuzcan.

    Edit: alıntıdır.
    1 ...
  42. 466.
  43. galata kulesi adlı şiiriyle yürek dağlar.

    --spoiler--
    Bir adam düştü galata kulesinden
    Bu adam benim oğlumdu.
    --spoiler--

    Ve bir zamanlar uyusun diye ninniler söylediği oğlu vedat, bir daha uyanmamak üzere uyumuştu.

    --spoiler--
    şimdi yine bir ninni söylüyorum ona,
    uyan oğlum, uyan oğlum, uyan vedat
    --spoiler--
    9 ...
  44. 467.
  45. Konuşacak birini bulmak kolay da,
    Susacak birini bulmak zor.
    Sözlerinin sahibi büyük şair.
    5 ...
  46. 468.
  47. Şiirlerinde Kendimi bulduğum.. Tuhaftır kendisiyle galatanın hemen altında aldığım kitabıyla tanıştığım şair.
    --spoiler--
    Sevebildiğim kadar insanım ben
    On gram arsenik yeter canıma
    Beni düşünme
    --spoiler--
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük