tecrübeli ve başarılı bir hoca. Rizespor'u düşmekten kurtarıp bu yıl bank asyanın zirvesine yerleştirdi.. Teknik ve taktik idmanların yanı sıra öğrencilerine kendisine yön veren özlü sözleri de aktararak ,bilge yaklaşımı ile kendisine duyulan sevgiyi daha da artırıyor.
bir bursaspor maçı sonrası takımı yenildiği için ağlıyordu, ah dedim adama bak. yenildik ama adam da bizim kadar üzülmüş. sonra baktım adam gerçekten ağlamıyormuş, kameralar için ağlıyormuş. sonra öğrendim ki sürekli ağlıyormuş zaten. anlam veremedim. öyle bir hocadır.
ümit kayıhan'a koymaz, zira alışmış artık, dostları hep yanında; bu tip olaylar da kim dost kim düşman gösteriyor ele - güne..
vuruyorlar etiketi "gezici hoca" diye, futbol bilgisini eleştiriyorlar, transferlerini..
halbuki bilmiyorlar, oturtmaya çalıştığı sistemi; zihnindeki hiçbir oyuncuyu transfer edemeden kovulduğunu..
ama suçlu o, neden, çünkü bu işi severek yapmaya çalışıyor..
ama neymiş, gazeteye yazdığı bir yazısında yabancı oyuncuların isimlerini yanlış yazmış..
neymiş, hiçbir takımda 7 yıl kalmadan takımdaki 7 yıllık oyuncuyu yollamış..
farzet ki tüm oyuncuların adı doğru, ne geçecek eline? yazının kalitesi mi artacak içeriği mi değişecek?
bir takımda 7 yıl kalmasına fırsat mı verildi ümit kayıhan'ın? kendi mi istiyor sürekli gezmeyi?
onun 4-3'lük eskişehir maçının sonundaki gözyaşlarını - veya gözyaşı olmasın; üzüntüsünü - bir futbolsever olarak kalbim cız ederek izledim..
onun ali ipek gibi bir başkana karşı eli kolu bağlı olmasını, dayatmayla takım kurulmasını futbolsever olarak futbolun katli gibi gördüm..
teknik direktörün ölümü..
roman kratochvill gönderildi, anam sanırsınız kendisi değil türkiye'de kainatta en iyi defans oyuncusu.. tamam belli bir çizgisi, belli bir sadakati illa ki olabilir ama bu onun gönderilmemesi için geçerli bir seep mi? son üç maç izlendiğinde girdiği kademe sayısının toplamından çok pozisyon verdirtti denizli kalesinde..
sonra 55 yaşındaki bir teknik direktör "eleştiriler olmalı ama seviyeli olmalı ve acımasızca olmamalı" demek zorunda kalıyor bazı haddini bilmezlere karşı..
eleştirilmez mi, elbette eleştirilir sonuçta kendisi de kabul edecektir futbolu en iyi bilen o değil, ama onu sertçe eleştirenler de değil..
göztepe'deki başarı tesadüf müydü? bence değil, ümit kayıhan'ın eline sıfır bir takım verin sene başında, transferleri yapsın sistemi oturtsun; futboldaki talihsizlikleri hesap dışı bırakırsak rahatlıkla 6. - 10. sıra arasında tutacaktır takımını..
denizlispor son beş senedir kaç kere 14. sıranın üstünde bitirdi ligi, bunu sorgulamak lazım..
hocam, siz aldırmayın; ne yorumculuğunuzda ne teknik direktörlüğünüzde; siz bildiğinizi yapın.. elbet hakkınızı alırsınız bir gün; başarının aslan payını!
Ümit Kayıhan, Güvenç Kurtar, Giray Bulak, Hikmet Karaman, Samet Aybaba, Ziya Doğan, Erdoğan Arıca... Ne kadar daha Türk futbolu bu ellere emanet edilecek, kurulmuş bu düzen ve onun getirdiği hegemonya ne zaman bitecek merak ediyorum.
sporculuk hayatına göztepe basketbol takımında başlayan, 17 yaşında aynı takımda futbolculuğa geçen, sırasıyla göztepe (1971-1974), altay (1975-1983), eskişehirspor (1983-1985) ve kuşadasıspor'da (1985-1987) oynamış ve şu anda denizlispor'u çalıştıran teknik adam. futbolcu olarak 8 sene mustafa denizli'yle beraber oynamışlığı vardır.
hakkında rıdvan dilmen in galatasaray trömsö maçının devre arasında yayında olduklarının farkında değilken ''biz ümit kayıhan gibi kelini görünce altan girsin demiyoruz''dediği teknik direktör.**
22 mart 2008 istanbul bsb besiktas maci'nın öncesinde "istanbul büyükşehir bugüne kadar hiç penaltı kazanamadı.. ama her şeyin bir ilki vardır.." gibi anlamsız laflar eden süper teknik adam. abi açık açık söyle "beşiktaş'ın yenilmesini istiyorum" diye, niye kasıyosun kendini?